|
|
|
Baykal: Hariciye tuzağa düştü
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin Güney Kıbrıs gemi ve uçaklarına bir havaalanı ve limanını açmasının, Güney Kıbrıs'ı hukuki, meşru bir devlet olarak tanıma noktasında atılmış çok önemli bir adım olacağını belirterek, ''İster bir limanınızı, isterseniz tümünü açın... Bir liman ve havaalanı açmakla tümünü açmak arasında bir fark yoktur'' dedi.
Bazı parti yöneticileri ile birlikte TESK Genel Başkanı Derviş Günday'ı ziyaret eden Baykal, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.Baykal, Türkiye'nin AB'ye yaptığı belirtilen öneriyle ilgili bir soru üzerine, AB Komisyonu'nun aldığı tavsiye kararının bir süredir tartışıldığını kaydetti.
AB
Zirvesi'nin 14-15 Aralıkta toplanacağını, zirve öncesinde de dışişleri bakanları toplantısı yapılacağını anımsatan Baykal, zirveye kadar baskılarla Türkiye'nin ödünler vermesinin beklendiğini savundu. Baykal, şunları söyledi:
''AB'nin genişlemeden sorumlu komisyon üyesi, Türkiye'den bir altın gol beklediklerini söyledi. Bu, tipik tehdit, baskı ve ültimatom yöntemiyle sonuç alma çabasıdır. Şimdi bu süreç işliyor. Biz bu süreç karşısında Türkiye'nin kararlı, net, belirlenmiş tavrını sürdürmeye devam etmesini beklerken, öyle anlaşılıyor ki, Türkiye'nin tutumunda esnemeler, gevşemeler, gerilemeler başlamıştır.''
Söz konusu öneriyi Dışişleri Bakanlığının resmen doğrulamadığını ancak Finlandiya Dışişleri Bakanlığı ve AB yetkililerinin teyit ettiklerini kaydeden Baykal, şöyle devam etti:
''Türkiye hükümeti, Kıbrıs'ta bir havaalanı ve bir limanın açılması karşılığında Türkiye'nin de Rum gemilerine bir limanı ve havaalanını açabileceğini taahhüt etmiş. Türkiye'nin yakın geleceğiyle, milli çıkarlarıyla ilgili fevkalade önemli bir kararın alınması söz konusu. Bu karar TBMM'de konuşulmamıştır, ana muhalefet partisi olarak bizim bu konudaki pazarlıklardan haberimiz yoktur.
Türkiye'nin bu konuda yetkili organlarda konuşulmuş, ilan edilmiş bir devlet politikası vardır. Bu politikayı uygulamaya çalışan devlet kurumları vardır. Sanıyorum, bu kurumların tamamına yakını bu gelişmeden habersizdir. Kapalı devre Başbakan, Dışişleri Bakanı, Türkiye'yi çok büyük yanlış adımı atma noktasına getirmişlerdir. Bunun bir milli, ciddi paylaşma sonucunda değerlendirilmesi gerekirdi. Bunun yapılmadığını, bu ödünün Türkiye tarafından verilebileceğinin ifade edildiğini görüyoruz. Bunu üzüntüyle karşılıyoruz. Bu, Kıbrıs politikasında çok önemli bir kırılma noktasıdır.''
'ÇOK TEHLİKELİ BİR TUZAK'
Türkiye'nin Güney Kıbrıs gemi ve uçaklarına bir havaalanı ve limanını açmasının Güney Kıbrıs'ı hukuki, meşru bir devlet olarak tanıma noktasında atılmış çok önemli bir adım olacağını kaydeden Baykal, ''İster bir limanınızı, isterseniz tümünü açın... Bir liman ve havaalanı açmakla tümünü açmak arasında bir fark yoktur. Hem ticari açıdan hem de devletler hukuku açısından fark yoktur.
Biz niye açmıyoruz? Tanımıyoruz da onun için açmıyoruz'' diye konuştu.Baykal, bu öneriyle Türkiye'nin artık Güney Kıbrıs'ı tanımamama hakkından yoksun kalacağını, bunun çok tehlikeli bir tuzak olduğunu savunarak, şöyle devam etti:
''AB'nin ya da BM'nin gözetiminde Kıbrıs'ta bir limanın ya da havaalanının açılması, KKTC'nin tanınması anlamına gelmez. Dikkat edin, KKTC'nin emrinde bir yeri açalım demiyorlar, araya birisini koyuyorlar. Ya AB ya BM olacak... Niye öyle? 'Senin şahsiyetin yok, seni tanıyorum ki' diyorlar. Buna karşılık biz havaalanı ve limanımızı Güney Kıbrıs Rum Yönetimine AB, BM gözetiminde mi açacağız? Devlet olarak gelecekler. Uçağını, gemisini gönderecek, bayrağını çektirecek ve sen de 'buyurun' diyeceksin. Dediğin an bitti... Tanırsak ne olacak? Tanırsak Türkiye'nin Kıbrıs'taki bütün hukukunun temelini oluşturan anlaşmalar tehlikeye girer. Yani Londra, Zürih anlaşmaları artık anlamsız hale gelir. O zaman Türk askerinin oradaki varlığı tartışmalı hale gelir.''
'HARİCİYE TUZAĞA DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR'
''Hükümet'in, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını sahiplenip koruma iradesinin tartışmalı olduğunu'' savunan Baykal, AB ile ilişkilerde taviz verme politikasının hızla devam ettiğini söyledi.
Bunun, Türkiye'yi çok ciddi sorun ve sıkıntılarla karşı karşıya bırakacağını kaydeden Baykal, ''Türkiye bunu teklif ederek angaje olmuştur. Şimdi top artık Güney Kıbrıs Rum Yönetimindedir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, gerekirse AİHM'den karar alır, bunun bir tanıma olduğuna dair. O süreç başlar'' diye konuştu.
Söz konusu önerinin açıkça sahiplenilmediğini belirten Baykal, ''Türk hariciyesi tuzağa düşürülmüştür. Gereksiz angajmanlar yapılmıştır, o angajmanlar kamuoyuna aktarılmıştır. O bir mutabakata dönüşür ya da dönüşmez ama Türkiye bu ödünü vermeye hazır olduğunun fotoğrafını çektirmiş durumdadır. Bunlar yanlıştır. Çok üzüntü verici bir olay. Giderayak bu hükümet Türkiye'nin başına çok büyük dertler açmaya devam ediyor'' dedi.
|