| |
|
|
Savulun, Cerrah geliyor!..
AMBULANSA yol açmayan İstanbul, Cerrah için yolları boşaltıyor. Bu Cerrah doktor değil. Sevgili Emniyet Müdürümüz.. Son hafta içinde iki kez, yolumuzu trafik polisi kesti. Her zaman geçtiğimiz yer, ana caddeyi aşıp karşı sokağa gireceğiz.. Kavşakta genç polis "Geçemezsiniz, sağa dönün gidin.." diye çırpınıyor.. Yahu bizim işimiz karşıda.. "Hayır.. Karşıya geçiş yok.." Niye yok?.. Ne zamana kadar yok?.. Sıkıştırıyoruz memuru.. Öğreniyoruz.. Cerrah müdür geçecekmiş. Ne zaman geçeceği belli değilmiş, ama ne olur ne olmaz.. Yol kesilmiş.. Her zaman döndüğümüz yer.. Gene döneceğiz.. Orada polis.. "Dönmeyin. Devam" diyor.. "Bre aman.. Niye?.. Ne oldu?.." Sıkıştırıyoruz, tembihli.. Söylemiyor.. Bu defa biz kenara çekip bekliyoruz, ne olacak diye.. Oluyor.. Cerrah müdür geçiyor gene.. İstanbul trafiğinden sorumlu bir numaralı adam, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah.. Ama daha makamından ayrıldığı anda, gideceği yönde bütün yolları polisler onun için açtığından, tüm trafik ekipleri başka her işi bırakıp, Cerrah güzergâhına koştuğundan, Emniyet Müdürü, hayatının hiçbir anında, trafik cehennemini yaşamıyor.. Sorunu bilmiyor.. Bilmeyince de, çözüm üretmek imkânsız.. İşte asıl sorun bu!..
|