|
|
Özerk kurum çalışanlarının maaşlarına 5 yıldır zam yapılamıyor
Dünkü yazımda İMKB çalışanlarının 15 Aralık'ta toplu sözleşme görüşmelerine başlayacağını yazmıştım. Bunun üzerine eposta yolu ile bazı özerk kurumlarda uzman ve diğer görevlerde çalışanlardan onlarca mail aldım. Onların durumu gerçekten içler acısı. 1990'lı yıların sonlarına doğru, en iyi üniversitelerden derece ile mezun olan gençlerin çalışmak için tercih ettikleri yerler özerk kurumlardı . Tercihlerin başında da SPK ve Rekabet Kurumu geliyordu. Bu kurumları tercih eden geleceği parlak, iyi eğitim almış, yabancı dil bilen gençler, diğer devlet memurlarından daha yüksek mali ve sosyal haklar alıyordu. Alması da gayet normaldi. Çünkü bu gençler, taşıdığı nitelikleri ile dünyanın her tarafında olduğu gibi Türkiye'nin de bütün özel sektör şirketlerinde bundan çok daha yüksek ücretlerle çalışma imkânlarına sahipti. Ancak onlar idealleri uğruna kamunun bu güzide kurumlarında çalışmayı tercih etmişlerdi. 2001'de yapılan bir düzenleme sonucu, bütçe kanununa tabi olmamasına rağmen mali ve idari özerkliği haiz özerk kurumlarda çalışan gerek meslek mensupları, gerekse idari personelin mali ve özlük hakları donduruldu. Kamuda çalışan diğer devlet memurları her yıl maaşlarına az da olsa zam alırken, bu kurumlarda görev yapanların maaşlarına erişilinceye kadar zam yapılamamaktadır. Açıkçası bu güzide kurumların seçilmiş uzmanları 5 yıldır maaş artışlarından faydalanamadıkları gibi, daha önce fazla ödeme yapılmış diye iki yıldan beri 400 YTL kesinti yapılmaktadır. Durum böyle olunca da SPK ve Rekabet Kurulu uzmanlarından çoğu, kurumlarından ilişkilerini keserek özel sektöre birkaç kat fazlasına transfer oldu. Geri kalanlar da ayrılmak için fırsat arıyor. Denilebilir ki yapılan doğrudur. Devlette çalışan herkesin maaş kriteri aynı olmalı. O zaman bu tezi savunanlara şu cevabı veririm. Bu gençler en iyi eğitimi almış ve birkaç sınavdan geçtikten sonra bu kadrolara geçmiş. Ayrıca bu gençler, bu kurumları tercih ederken o günkü mali ve özlük haklarını dikkate alarak seçim yapmış. Şimdi "Siz fazla alıyordunuz, sizin maaşınızı dondurdum" demek doğru bir yaklaşım değildir. Benim merak ettiğim bu kurumların başında oturanlar, bu seçkin çalışanlarının haklarını neden savunmuyor. Onlar kendi koltuklarını, mali ve özlük hakları ile yurtdışı seyahatlerini düşüneceklerine ülkenin geleceğine katkı sağlayacak bu gençlere sahip çıkmalıdır. Unutmamalıdırlar ki, bugün için bu gençlere sahip çıkmayanlar gelecekte kendi koltuklarına da sahip çıkamayacaktır. Bazı yöneticiler oturduğu koltuğa güç katar, bazıları da oturduğu koltuktan güç alır. Üstelik aldığı gücün kendisinden kaynaklandığını zannederler.
|