|
|
|
|
|
Rastgele notlar
|
|
* Pınar Öğünç'ün hazırladığı Jet Rejisör Çetin İnanç isimli kitap Roll yayınlarından çıktı. Her gün kendime rastgele bir sayfa açıp okuyorum. Hepsinde birbirinden acayip anılar var. Dünyayı Kurtaran Adam'ın yönetmeni sonradan filmin afişleri ciddi paralara koleksiyonerlerin evlerine girmeye başlayınca çok üzülmüş. "Ben o afişlere taşınırken bardakları sardım," diyor, "Şimdi bende yok." Tavsiye ederim, okuyun.
* Geçen hafta Erlend Oye, grubu The Whitest Boy Alive ile Türkiye'deydi ya... Gruptaki elemanlardan birinin adı da Marcin Oz. Bu Oz aslında Öz'müş. Marcin'in eşi Türkmüş ve eşinin soyadını almış meğer.
* Geçen hafta bir albümden söz etmiştim. Adı Sweet Dreams. Yazı boyunca 'Sweat' yazmışım. Ter yani... Aman Allah!
* Jack Nicholson ile Marlon Brando'nun evleri Los Angeles'ta yan yanaymış. Nicholson vücudundan pek hoşnut olmadığından buna tepki olarak evde çıplak dolaşırmış. Bir sabah merdivenlerden inip kahvaltı için mutfağa yöneldiğinde buzdolabının başında Marlon Brando'yu görmüş. "Ne haber Jack?" demiş Brando. "Diyetisyenim buzdolabına kilit vurdu da..." Brando bunu alışkanlık haline getirmiş. Çoğu zaman da giderken kirli çamaşırlarını Nicholson'ın kirli sepetine bırakırmış. Nicholson bunun nedenini bilmiyor. Karşılaştıkları sahneyi gözünüzün önüne getirin. Ne ikili ama..
* Geçen haftaki Exploited konserine gidenler anlattı: Ön grup Athena, bir grup seyirci tarafından yuhalanınca Gökhan delirip aşağı atlamış. Elemana bir güzel girişip, çıkıp şarkı söylemeye devam etmiş. Gökhan'dır, ne yapsa yeridir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|