  |
|
Tarlabaşı'nın öteki yüzü
İstanbul'un en karmaşık yapıdaki semtlerinden birinde yer alan Tarlabaşı Toplum Merkezi, iki aydır örnek çalışmalarıyla ilgi topluyor
Tarlabaşı, İstanbul'un en karmaşık ve suç oranı yüksek semtlerinden biri. Kürtler, Romanlar, Afrikalılar veya Iraklı göçmenler yan yana yaşasalar da birbirlerine bir o kadar uzaklar. Geçtiğimiz ay açılan Tarlabaşı Toplum Merkezi, bu bölgenin sakinlerinin hem birbirlerini tanıması hem de kimi sorunlarına çözüm bulunması amacıyla hizmet veriyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Derneği'nin, Ulaşılabilir Yaşam Derneği ile birlikte yürüttüğü bu proje Dünya Bankası kaynaklı Başbakanlık Sosyal Yardım ve Dayanışma Teşvik Fonu Sosyal Riski Azaltma Programı kapsamında finanse ediliyor. 
Etkinlikler ücretsiz
Tarlabaşı Toplum Merkezi'nde çoğunlukla semt sakini kadınlar ve çocuklar için ücretsiz olarak çeşitli etkinlikler yapılıyor. Merkezin sorumlu sosyal hizmet uzmanı Ceren Suntekin, amaçlarını şöyle anlatıyor: "Buradan faydalanmak için Tarlabaşı'nda yaşıyor olmak yeterli. Tarlabaşı çok kültürlü bir yapıya sahip. Kürtler, Romanlar, Afrikalılar, Iraklı göçmenler, mülteciler, travestiler, seks işçileri yaşıyor. Biz bu gruplar arasındaki çatışmaları azaltıp, buranın sosyal dışlanmasını giderebilmek istiyoruz. Aynı zamanda bu insanların birbirlerine empati geliştirebilmesini sağlamak için bu kurslara katılmalarını ve birbirlerine alışmalarını sağlamaya çalışıyoruz." Tarlabaşı  Toplum Merkezi'nde çocuklar için iki etkinlik düzenleniyor: Sanat atölyesi ve yaratıcı drama. Toplam 100'e yakın çocuğun katıldığı bu etkinlikler haftada dört gün düzenleniyor. Sanat atölyesinde altı yaşından büyük çocuklar resim yapıyor. Yaratıcı dramada ise çeşitli oyunlar oynanıyor. Bu dersin öğretmeni Metin Boran, "Tarlabaşı, dışlanmış bir sosyal yapı. Kriminal bir bölge olarak kentsel bir mit haline getirildi. Burada çocukları, gençleri ve kadınları bir nebze de olsa sosyal hayata dahil etmek istiyoruz. Sanatı bu çocukların sosyalleşmesini güçlendirmek adına kullanıyoruz," diyor.
ECE KOÇAL
|
