|
|
İbrahim Kutluay: Benim olduğum resimler daha güzel!
Demet Kutluay: Başarısızlığa asla tahammül edemez!.
Her sezon Türkiye'nin en ünlü isimleri ile Türkiye'nin en çok konuşulan kampanyalarına imza atan Derimod, bu sezon İbrahim-Demet Kutluay çiftiyle çalıştı. Gazetelerde yer alan ilanların ardından billboard'lara taşınacak kampanya için ünlü çift GÜNAYDIN'a konuştu
* Demet Hanım bu sizin üçüncü Derimod kampanyanız; ayağınız alıştı galiba! D.K.: Evet, iki sezon ayakkabı çektik. Biri yaz sezonuydu, diğeri kış. Ama İbrahim'in olması açısından bu benim için daha özel! Bana daha çok heyecan verdi.
* Eminim birlikte yer almanız için çok fazla teklif geliyordur; Cola Turka'dan sonra ilk kez bu projeye evet demenizin özel bir nedeni var mı? İ.K.: Demet'in daha önce Derimod'la kampanya yapması, Sedef Orman'la (Derimod Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı) dostluğumuz etkili oldu. Aslında teklif ilk Demet'e gelmişti...
* Siz eş durumundan mı poz verdiniz yani? D.K.: İbrahim'i ben ikna ettim. Sedef, İbrahim'in bunu kabul edip etmeyeceğini sordu; ben de 'elimden geleni yaparım' dedim. Çünkü İbrahim'inki çok farklı bir iş, biraz benim hatırıma kabul etti. Ama sonuçlardan o da çok memnun. İ.K.: Evet beni ikna etmek zorunda kaldılar. Ta yaz aylarında konuştuk bunu çünkü... Programım çok yoğun olduğu için tereddüt ettim ama beraber yer almak cazip geldi, kabul ettim.
* Teklif geldiğinde ilk aklınızdan geçen? D.K.: Şunu çok isterdim; İrem biraz daha büyük olsaydı ve elinden tutup o billboard'ların önünden geçseydik! Ama ileride ona hatıra olarak gösterebileceğimiz bir iş. Maddi boyutundan çok, bu tür manevi duygular ağır bastı.
* İrem'le birlikte aile olarak bir kampanyada olmayı ister miydiniz? D.K.: Ben çok isterim, neden olmasın? İrem'i saklamak gibi bir derdimiz yok, normal bir çocuk gibi yetişecek o da. İ.K.: Öyle yetişecek ama her dakika televizyonlarda, her an röportajda göstermeye niyetimiz yok. Çok güzel proje gelirse neden olmasın.
* Zaten çok ünlü ve çok kazanan bir sporcusunuz. Fotomodellik neden bu kadar cazip geliyor size? Yoksa içinizde gizli bir fotomodel olma aşkı mı var? İ.K.: (kahkahalar atıyorlar) Öyle bir şey yok. Güzel bir iş esasında, boş kalan zamanlarımı...
* Var mı boş zamanınız? İ.K.: Yok ama Demet'le beraber yapmak keyif veriyor. Bir de dünyaya baktığımız zaman, birçok sporcu çeşitli markaların yüzü oluyor, sponsorluk anlaşmaları yapıyor, reklam filmlerinde oynuyor. Bu işinizin bir parçası. Ben basketbolcuyum, paramı basketten kazanıyorum, sonuçta basketbolu sevdirmek adına, Türkiye'ye yaymak adına böyle bir görevim olduğunu düşünüyorum.
* İşiniz gereği de kameralara, objektiflere alışkınsınız ama fotomodellik yaparken, poz verirken ne hissediyorsunuz? İ.K.: Farklı bir duygu tabii, benim işim olmadığı için... Açıkçası çok fazla yadırgamıyorum, çok fazla heyecanlanmıyorum; doğal olmaya çalışıyorum. Poz vermeyi de Demet'ten öğreniyorum.
* Nasıl, başarılı mı sizce? D.K.: Çok başarılı, aslında içinde varmış! (gülüyorlar) Çünkü bazı insanlar ürker kameradan, fotoğraf makinesinden. İbrahim'de o hiç yok. Demek ki içinde böyle bir taraf varmış!
* Nihat Odabaşı çok titiz, çok zor bir fotoğrafçı. Nasıl geçti çekimler? D.K.: Nihat benim için çok önemli bir fotoğrafçı, onunla çalıştığım her şeyden çok zevk alıyorum. Fakat dediğiniz gibi çok titizdir ve saat mefhumu onun için önemlidir. Daha rahat çalışmak ister, kısıtlanmak istemez. Ama İbrahim de bayağı zordur o konuda, çünkü vakti yok! İ.K.: Ben çok profesyonelim. Bana sabah 6 deyin, 6'ya 5 kala orada hazırımdır. Ama mutlaka verilen saatte de çıkmak isterim çünkü bu tür işleri yaparken, asıl işimi, basketbolumu, ona olan konsantrasyonumu engelleyecek hiçbir şeye müsaade etmem. Demet'in çekimi uzayabilir, sabaha kadar da orada kalabilir, çünkü bu onun işi. D.K.: İbrahim çekimin ikinci günü geldi, 'Ben bugün 5'te giderim' dedi. Nihat krize girdi. Bana ikide bir, 'Şu kocana birşeyler söyle' deyip durdu. İ.K.: O da kabul etti, çünkü çok iyi çalıştığımız için verdiğimiz sürede bitti.
* O kadar profesyonelim, zamanında bitirdim diyorsunuz... D.K.: Nihat'a kalsa daha ooo... (kahkahalar)
ŞİRİN SEVER
|