|
|
"Bir saat"te baştan çıkan erkekler
James Bond'lu Omega reklamı bana ünlüler ve markalar arasındaki ilişki yerine, saatler ve erkekler arasındaki ilişkiyi düşündürdü. Saate adeta takıntılı olduğunu bildiğim erkekler var: Rahmi Koç, Zafer Çağlayan, Metehan Demir. Onların saatle ilişkisi tutkuyla açıklanır mı bilmem ama özel, zamanla ve modayla geçmeyen bir ilişki. Saat erkeğin taktığı tek takı. Basit ve zor. Görünür ama karmaşık. Estetik ve mekanik. Nesilden nesile aktarılabilen bir bağ. Çoğumuz için zamanı gösterme işlevinden öte bir anlam taşımayan saat bir erkeği nasıl baştan çıkarabilir? Saat konusunda önemli isimlerden Mustafa Eliaçık'ın fikri: "Saat tutkusu olan adamlar için mekaniğin işlemesi önemlidir. Gustoları yüksektir. Saat tutkusu olan adamlar iyi otomobillere de ilgi duyarlar." Üst gelir grubundaki erkekleri baştan çıkarmada klasik, marka, pahalı nasıl tanımlanırsa tanımlansın özel saatler, yatlar ve otomobiller kadınlardan önce gelir diyorlar. Kimi felsefeciler, sosyologlar ise sahip olduğumuz tek gerçek şeyin zaman olduğunu söylüyorlar. "Gittiğimiz her yere sıfırdan uygarlık kurabiliriz, bunu yaparken yanımızda tek götürdüğümüz zamandır. Bu nedenle tek servetimiz de zamandır." Acaba bazı erkekler zaman ve saat arasındaki servet ilişkisini mi içten içe biliyor? Bence saati değerli kılan, erkeğin kendiyle iç iletişiminin parçası olması. Kendiyle aynı ortamı paylaşan erkeklerle ortak bir dil. Onlarla sürdürülen gizli bir savaşın aracı.
|