|
|
Oğlum, dizi seyretsene biraz!
Haber, gazetelerin iç sayfalarında, sütun aralarına sıkıştı ama bence son derece önemliydi. Efendim, Ekol Drama Sanat Evi, Metrocity Alışveriş Merkezi'nde çocuk oyuncu seçmeleri düzenlemiş. Ortalık kelimenin gerçek anlamıyla "ana baba gününe" dönmüş. Çocuğunu kapan, getirip üç kişilik jürinin önüne çıkartmış. Sadece 5 çocuğun kazanma şansı olmasına rağmen, seçmelere iki günde tam 10 bin (yazıyla on bin) çocuk katılmış... Çocuğunu okula, kursa göndermeyip, seçmelere koşan anne babalar varmış. Neyse ki jüride bulunan yılların sanatçısı Ayla Algan çocuklara "Sen mi oyuncu olmak istiyorsun, annen mi zorluyor?" diye sormayı akıl etmiş. "Annem istiyor" diyenleri hemen değerlendirme dışında bırakmış. Belli ki çoğunluk "Havuç sendromuna" yakalanmış. Çocuklar Duymasın'ın Havuç karakterinin minicik yaşında evine taşıdığı çuvalla para, pek çok ebeveyn için umut kaynağı olmuş. Bir zamanlar da futbol okulu seçmelerine böyle yoğun bir talep vardı. (Hâlâ var ama artık çılgınlık boyutunda değil.) Futbolcuların bir kulüpten diğerine trilyonlar karşılığında transfer olması bütün anne babaların gözünü kamaştırmıştı. Ünlü spor düsturu değişmiş, "Sağlam para, sağlam vücutta bulunur"a dönüşmüştü. Hatta babalar çocuklarını çok farklı bir nedenden dolayı azarlamaya başlamışlardı: "Oğlum, hâlâ geçen yıl aldığım ayakkabıyı parçalayamadın. Hiç mi topa filan vurmuyorsun teneffüslerde ha?" İster misiniz minikler şimdi de dizi seyretmeyip, kitap okudukları için fırçalanıyor olsunlar?..
|