kapat
   
14 Kasım 2006 Salı
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Arınç'tan fıkralı yanıt
Arınç'tan fıkralı yanıt

TBMM Başkanı Bülent Arınç, gazetecilerin Meclis'e silah sokan milletvekilinin kim olduğu yolundaki sorularına "Nasrettin Hoca fıkrası" anlatıp yanıt vermezken, Meclis'e bir kişinin silahla girmesinin, kendisi giremiyorsa bu silahı bir milletvekilinin parlamentoya sokmasının kınanacak ve etik dışı bir davranış olduğunu kaydetti..

TBMM'de açılan "Gökkubbe Altında Birlikte Yaşamak" konulu sergiye gezen Bülent Arınç, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, bir milletvekilinin, Meclis'e silahla girmek isteyen ziyaretçilerine izin verilmemesi üzerine silahları Meclis'e milletvekilinin kendisinin soktuğu yolundaki açıklamalasını anımsatması üzerine Arınç, içtüzükte amir hükümler bulunduğunu ve bunlara uyulması gerektiğine işaret etti. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kim olursa olsun TBMM'ye silahlı giremez. Biz, gelen ziyaretçilerimize üzerinde silah olup olmadığını soruyoruz. Varsa emniyete alıyoruz, yok değilse üst aramasında ya da araç aramasında silah çıkarsa kendisini ters yüz ediyoruz. Yani Meclise sokmuyoruz. Sizin söylediğiniz olay ve buna benzer olaylarla ilgili bazı milletvekili arkadaşlarımızın dışardan gelen ziyaretçileriyle ilgili içeriye silahla girmelerine mani oluyoruz. Bunlara sekreterler, danışmanlar basın mensupları da dahil. Mesela bir basın mensubu arkadaşımız 'aracımda silah yoktur' dedi, ancak aramada bulunan silah içeriye sokulmadı. Son söylediğim olay üzücü bir olay olduğu için akşam dile getirdim. Ziyaretçisi geliyor, aramada silah çıkıyor. 'Giremezsiniz' diyorlar. Onlar telefon ediyor, milletvekili geliyor. O silahı üzerine alıyor ve tekrarlamaktan hicap duyuyorum o cümleyi söylüyor, ziyaretçileriyle birlikte silah üstünde Meclis'e giriyor."

Arınç,
tutanağın kendisine geldiğini belirtirken, "Kendilerini daha önce de ikaz ettiğim için yapacağım tek şey, o arkadaşımızın mensup olduğu grup başkanlığına, kendisine bir yazı yazmak ve olayı kınamaktır" dedi. Arınç, Meclis içine bir kişinin silahla girmesinin, kendisi giremiyorsa bu silahı bir milletvekilinin alarak Parlamentoya sokmasının, kınanacak ve etik dışı bir davranış olduğunu belirtirken, bunun aynı zamanda güvenlik yönetmeliğine de aykırı olduğunu söyledi. Sözkonusu milletvekilinin ismini dün akşam da vermediğini, şu anda da vermeyeceğini kaydeden Arınç, "Yarası olan gocunur. Zaten ben yazıyı yazdığım zaman o yazıdan haberdar olacaksınız ve o sayın milletvekili arkadaşımızın kim olduğunu hepiniz öğreneceksiniz" dedi.

Gazetecilerin milletvekilinin kim olduğu yolundaki ısrarlı sorular karşısında isim vermezken, şu fıkrayı anlattı:

"Nasrettin Hoca'nın bir gün canı çok sıkılmış, o kızgınlıkla sokağın içine dalmış ve ağzına geleni söylemeye başlamış: Şunlar, bunlar... Vay filanlar, vay falanlar. Herkes balkonlara üşüşmüş... Nasrettin Hoca sonra kendi kendine demiş ki (Ne kadar da çok varmış)."

Arınç, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, duygulanması ve gözlerinin dolmasının anımsatılması üzerine ise haksızlığa tahammül edemeyeceğini söyledi. "Bir insan yalan söylüyorsa, haksız yere birisini itham ediyorsa, hadiseleri görmezden geliyorsa veya sadece husumet duyduğu için bazı şeyleri ifade ediyorsa. Bu nerede olursa olsun, sokakta, Mecliste, ev içerisinde, basın mensupları arasında, dostlar çevresinde, bu beni kızdırır" diyen Arınç, 5. yılına girmiş bir Meclis Başkanı olarak, bu Meclis'te hiçbir zaman partizanlık ve kadrolaşma yapmadığını söyledi. Bugüne kadar görev verdiği personelde ehliyet ve liyakata önem verdiğini anlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun aksini iddia eden bir insanın isim vermesi ve yer göstermesi lazım. Akşam hepsini okuma imkanım olmadı ama toptan herkesi itham eden bir Sarıbaş konuşmasına karşı benim duygulanmamam mümkün değil. Doğrudan yalan söylüyor. Bu yalana karşı, özellikle bir milletvekili de olunca. Grup başkanvekili sıfatını taşımasına rağmen ANAVATAN'ı temsil etmediği kanaatindeyim, ağzına geleni söyledikten sonra kaçıp gitmesine de fevkalade üzüldüm. Ben hesap veren bir insanım, hiç bir sözün altında kalmam. Her şeyin de cevabını alnının ortasına yapıştıracak kadar söylerim."

(ANKA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Slogan atışması
 Gül:Şantajlara boyun eğmeyeceğiz
 AB'de Türkiye savaşı başladı
 Kadın siyasetçi isteniyor
 Gürtuna:Sarıgül kendisi başvurdu
 Sorun dinler değil
 Sarıgül: Gürtuna solu karıştırmak istiyor
 AKP'nin genç yöneticisi "mini giyen giyer" diyor
 Hatemi'ye jest yaptı Ahmedinecad'a veto
 Arınç'tan vekile silah isyanı
 Ecevit'in mezarı taşınacak
 Irak Başbakanı Maliki geliyor
 Bakoyanni: Türkiye, Batıya doğru gitmeli
MAHMUT ÖVÜR
Siyasette 'maskeli balo'
Ali Müfit Gürtuna'nın...
MUHARREM SARIKAYA
'Yaldızlı davetiye de yollarım...'
CHP lideri Deniz...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Kongreden, gelecek için ipuçları
Pazar günü gerçekleşen...
YAVUZ DONAT
Deniz Baykal cenaze törenini okuyor
Sayın Deniz Baykal.
Harran Üniversitesi ODTÜ'yü Boğaziçi'ni ve Koç'u solladı
Türkiye'deki üniversitelerde 27'si hukuk toplam 179 fakülte, geçen...
'Senin için kaç kişiyi öldüreyim'
kayınvalidesini ve baldızını öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan polis...
Türban insanın özgür iradesine bırakılmalıdır
Türban insanın özgür iradesine bırakılmalıdır
İran'da reformistlerin lideri eski Cumhurbaşkanı Hatemi, türban için...
Çelik: İdeolojik değil pedagojik yaklaşıyoruz
Çelik: İdeolojik değil pedagojik yaklaşıyoruz
Milli Eğitim Şûrası'nda konuşan Bakan Çelik, "Sınav sistemi,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu