|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türban takma özgür iradeye bırakılmalı
Eski İran Cumhurbaşkanı Hatemi Medeniyetler İttifakı için geldiği İstanbul'da SABAH'a konuştu:.
"İran'da dini bir yönetim var. Başörtüsü de yasayla ilişkilendirilmiş. Takmak istemeyen de yasaya uymak zorunda. Takıp takmamak insanların özgür iradesine bırakılmalı. Türkiye'nin AB üyesi olması, gelişmesi bizim de yararımıza."
Türban insanın özgür iradesine bırakılmalıdır
İran'da reformistlerin lideri eski Cumhurbaşkanı Hatemi, türban için "Takıp takmamak insanların özgür iradesine bağlı olmalıdır" dedi. Ülkesindeki dini yönetimin türbanı mecbur tuttuğunu belirten Hatemi, "Ancak, Türkiye'deki laik sisteme rağmen örtünmeye karışılması şaşırtıcıdır" diye konuştu.
Medeniyetler İttifakı için İstanbul'a gelen eski İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, Sabah'ın sorularını yanıtladı. Hatemi, "İslama daha geniş açıdan bakılırsa kadınlara daha da geniş yollar açılacaktır" dedi
* İran sizden sonra daha da açılımcı reform sürecini sürdüren bir yönetim beklerken radikal unsurları güçlü bir yönetim işbaşına geldi. -İran'da her şeye rağmen ve benim dönemime kıyasla reform süreci çok daha derin olarak sürüyor. Halk 100 yıldır bu ülkede demokratik, parlamenter bir sistem istiyor. Öyle bir demokrasi ki din de onu teyid eder. Milletin hakkını savunan, bilimin geliştiği, kadınların her sahada aktif olup kendini gösterdiği yolda ilerlenen bir reform süreci tabii ki devam edecektir İran'da.
'NÜKLEER PEŞİNDE DEĞİLİZ' * İran nükleer silah geliştirmekle suçlanıyor... - Tekrar söylüyorum; 8 yıl cumhurbaşkanlığı yaptım ve İran'ın o zaman da şimdi de kesinlikle nükleer silah peşinde olmadığını yineliyorum. İran barışçıl amaçlı nükleer teknolojiyi kullanmak, enerji üretmek istemektedir.
* Geçen yıl 'Saddam'ın düşmesi ve Suriye'nin Lübnan'dan çekilmesi bölge için çok olumludur' demiş ve bir bahar havasından söz etmenin mümkün olduğunu söylemiştiniz. - Bunu yine teyid ediyorum. İslam fanatiği diye adlandırılan bir rejimin düşmesi, Saddam rejiminin düşmesi olumludur. Ama ABD'nin katettigi yol yanlış bir yoldur. ABD tek başına Irak'ta istikrarı sağlayamaz. Irak uluslararası camianın, Birleşmiş Milletler'in gücüyle, bölge ülkelerinin işbirliğiyle merkezi bir hükümete verilecek destekle güvenliğe ve istikrara kavuşacaktır. Lübnan'da da bir yabancı devletin nüfuzu azalırken ki bu doğrudurama bu onun yerine başka bir yabancı gücün nüfuzunun artışıyla mümkün değidir.
* BM Barış Gücü'ne karşı mısınız? - Hayır, BM'yi değil İsrail'i kastediyorum: İsrail'in ve başka yabancı güçlerin müdahalesiyle istikrar sağlanamaz. Lübnan bağımsız, milli, ulusal birliğini dikkate alan bir hükümetle istikrara kavuşacaktır.
* Irak'ın parçalanıp Kürdistan kurulmasına ilişkin endişe var Türkiye'de de İran'da da. - Bu konuda İran ve Türkiye'nin politikaları birbirine çok yakındır. Irak'ın dışında parçalanmasını isteyen güçler var. Bir Kürt devleti kurulursa bütün bölge için felaket olur. .
* İran'da türban takmamak yasak. Tunus'ta da sokaklarda dahi türban takmak yasaklanacak görünüyor. Türkiye'de de kısmi bir yasak var. Neden müslüman kadın örtülü ya da örtüsüz İslam ülkelerine dert oluyor. - İran'da dini bir yönetim ve yasalar var. Pekçok dini gelenek gibi başörtüsü de yasalarla ilişkilendirilmiştir. Takmak istemeyen de yasaya uymak zorunda olduğu için takıyor. Elbette bunu takıp takmamak insanların özgür iradesine bırakılmalıdır: Ama sevinerek söyleyebilirim ki İran'da türban da olsa kadınlar her sahada, siyasette ve toplumsal hayatta güçlerini arttırıyorlar her geçen gün. İnanıyorum ki İslama daha geniş açıdan bakılırsa kadınlara daha da geniş yollar açılacaktır. Tunus ve Türkiye'ye gelince, İran'da dediğim gibi dini bir yönetim anlayışı hakim ama seküler anlayışta, laik ve demokratik bir düzende türban takıp takmama hürriyetinin tanınmaması şaşırtıcıdır. Ailelerin sırf bu sebeple çocuklarını yurt dışında okutmak zorunda kaldığını duydum.
Belkıs KILIÇKAYA
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|