|
|
|
Arınç: Fransa Cezayir'den özür dilemeli
TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''Fransa sorumluluğunu kabul edip, Cezayir'den özür dilemelidir'' dedi.
Arınç, Cezayir'deki gezi ve incelemelerinin ardından düzenlediği basın toplantısında, Türk ve yabancı gazetecilerle bir araya geldi. Arınç, Cezayir Ulusal Halk Meclisi Başkanı Ammar Saadani'nin daveti üzerine geldiği Cezayir'de, Cezayir Milli Konseyi Başkanı Abdülkadir Benselah, Başbakan Albulaziz Belkadem ve diğer yetkililerle görüştüğünü belirtti.
Türk ve Cezayir halklarının ortak tarihlerinden kaynaklanan güçlü bağları bulunduğuna işaret eden Arınç, ''bölgede barış, istikrar ve refahın hakim kılınması
konusunda, iki ülke arasında işbirliğinin artırılması için ortamın elverişli olduğunu'' ifade etti.
Arınç, ziyaretinin Ortadoğu, Akdeniz havzası ve Kuzey Afrika bölgelerinde önemli bir konumda bulunan Cezayir ile ilişkilerin güçlendirilmesi yolunda olumlu katkılar sağladığını bildirdi.
İki Meclis arasında işbirliğinin kurumsallaştırılması doğrultusunda Mutabakat Muhtırası imzaladıklarını vurgulayan Arınç, ''Cezayir'de yaptığım görüşmelerde, ikili ilişkilerimizin yanı sıra uluslararası ve bölgesel konular üzerinde de durduk ve bir çok konuda aynı görüşte olduğumuzu memnuniyetle müşahede ettik'' dedi.
''ORTAK BİR NESİL DOĞDU''
Bülent Arınç, gezisi sırasında Fransa'nın Cezayir halkına yönelik katliamlarının materyallerinin sergilendiği Askeri Müzede gördüklerinden çok etkilendiğini söyledi.
Müzenin, Cezayir tarihini en çarpıcı şekilde anlattığını vurgulayan Arınç, şunları kaydetti:
''Bu müzede, bir halkın çektiği acılara şahit olduk. O acıların izlerini taşıyan bu müzede, Fransa'nın 1830-1962 yılları arasındaki sömürge dönemi boyunca yaptığı mezalimin anıları halen tazedir. Burada biz kardeşlerimizin; din bağı ile tarih bağı ile bağlı olduğumuz kardeşlerimizin, tarihte çektiği acıları gördük.Biz, Cezayirli kardeşlerimizle yüzyıllarca beraber huzur içinde yaşadık. Barbaros Hayrettin Paşa, Oruç Reis gibi bu topraklarda doğmuş büyük kahramanlar, hem Cezayir'in hem de Osmanlı'nın ortak hayali için savaştılar. Biz, çocuklarımıza onların adını verdik, onların hikayelerini anlattık. Cezayir'de de Osmanlı isimleri, Türk isimleri verildi çocuklara. İki ülkenin çocukları evlendi, ortak bir nesil doğdu.''
''İZLERİ UNUTMAK MÜMKÜN DEĞİL''
Bu ortak kardeşlik hatıraları nedeniyle bugün kendi evindeymiş gibi gururla dolaştığını belirten Arınç, ''Bizim bıraktığımız izler saraylardır, camilerdir, medreselerdir, köprülerdir. Bizim bu topraklardan aldığımız şey, kardeşliktir, sevgidir, hoşgörüdür'' diye konuştu.
''Cezayir'' denilince Türklerin içinde bir burukluk oluştuğunu anlatan Arınç, bunun, Fransa sömürgesi döneminde yaşanan katliamların, trajedilerin, Cezayir halkının çektiği acıların hatırlanmasından kaynaklandığını ifade etti.
Askeri Müzede Osmanlı'nın bıraktığı izlerden sonra bir de Fransa'nın bıraktığı izlere şahit olduklarına dikkati çeken Bülent Arınç, ''Acı ve trajedi dolu bu izleri unutmak mümkün değil. Fransa, tarihle yüzleşme kavramını burada yaşamalıdır. Hala izleri olan, Fransa tanıklarının hala yaşadığı Setif katliamının ve benzeri katliamlarda ölen yüz binlerce Cezayirli kardeşlerimizin utancını, Fransa ve tüm dünya burada görmelidir'' diye konuştu.
''HANİ TARİHİ TARİHÇİLERE BIRAKMAK GEREKİRDİ''
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cezayir Cumhurbaşkanı Buteflika'nın Fransa'ya yaptığı ''Cezayir, sömürgecilik ve bağımsızlık savaşı dönemlerinde işlenen tüm suçların Fransa tarafından kabul edilmesini beklemeyi, hiçbir zaman bırakmamıştır'' çağrısına katıldığını kaydetti.
Bu talebe, Fransa Devlet Başkanı Jacques Chirac'ın, 2005 yılında ''Tarih yazmak tarihçilerin işidir, hukukun değil'' diye cevap verdiğini anımsatan Arınç, Fransa Başbakanı De Villepin de ''Geçmiş hakkında konuşmak ya da yazmak parlamentoların işi değildir'' dediğini belirtti.Fransa'nın hiçbir zaman katliamlarını kabul etmediği ve Cezayir halkından özür dilemediğine dikkati çeken Bülent Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Peki bunları yapmayan Fransa ne yapmıştır? Türkiye'nin Ermenileri katlettiğini, onlara soykırım uyguladığını iddia ederek, Parlamentolarında karar almış, bu da yetmezmiş gibi bir de soykırımı inkar edenleri cezalandıracak bir yasayı Meclisinde kabul etmiştir.Hani tarihi tarihçilere bırakmak gerekirdi, hani parlamentolar geçmiş hakkında konuşamazlardı. Bu büyük çifte standardı, tutarsızlığı bir kez daha burada Fransızlara hatırlatmak istiyorum.''
Fransa'nın tüm dünyaya yaydığı özgürlük, adalet ve eşitlik söylemlerinin, kendileri için söz konusu olduğunda rafa kaldırılan kavramlar olduğuna dikkati çeken Arınç, şöyle devam etti:
''Biz, Ermeni soykırımı iddialarına karşı açık bir teklif yaptık. 'Arşivlerimizi açalım, Ermeni ve Türk tarihçiler gelsinler, her şeyi araştırsınlar ve gerçeği bulsunlar' dedik. Şimdi Fransa, Cezayir'deki katliamlarına karşı arşivlerini açmayı ve tarihçilerin bulacağı sonucu kabul etmeli cesaretini, Türkiye gibi gösterebilir mi?1.5 milyon Cezayirlinin öldürüldüğü bu katliamlar için Fransız Parlamentosu ne zaman harekete geçecek? Cezayir, Fransa'nın kanayan vicdanı olduğu sürece Fransa asla özgürlük, adalet ve eşitlikten bahsetmemelidir. Fransa sorumluluğunu kabul edip, Cezayir'den özür dilemelidir.''
(AA)
|