|
|
|
Erdoğan'ın Baykal'a açtığı davayı kaybetti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisine yalancı diyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal hakkında açtığı 30 bin YTL'lik manevi tazminat davasını kaybetti.
Ankara 15.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, hakim Mehmet Cengiz Çiftçi, Başbakan Erdoğan'ın 30 bin YTL'lik manevi tazminat talebini reddetti.
Başbakan Erdoğan, Baykal ile ilgili olarak Grup toplantısında "Terör örgütünün lider kadrosundan bazılarını Meclise soktu, o dönem SHP Grup Başkanvekiliydi" dedi. Baykal da bu söyleme "yalancı" diye yanıt verince, Erdoğan'ın avukatı Fatih Şahin olayı yargıya taşıdı.
Baykal'ın
avukatı Şahin Mengü, duruşmada CHP Genel Başkanı'nın Grup toplantısında dile getirdiği " Başbakan'ın sözleri pek çok sözü gibi yalan. Başbakan Erdoğan konuşurken yalan söylüyor" şeklindeki sözlerinin kendisi hakkındaki iddialara yanıt içerdiğini söyledi.
DAVA KONUSU
Başbakan Erdoğan'ın avukatı Şahin tarafından açılan davanın dilekçesinde, Baykal'ın, partisinin 18 Nisan Salı günü yapılan TBMM Grup Toplantısı'nda kullandığı ifadelerin Erdoğan'ın şahsına yönelik hakaretler içerdiği savunulmuştu.
Baykal'ın, Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamalara, ''Bu da Başbakan'ın pek çok sözü gibi, açıkça söylüyorum yalan. Bir Başbakan'ın sözlerine yalan demek çok üzücü bir olay ama buna bir başka türlü niteleme imkanı yoktur. Çünkü bu kaba, açık bir yalandır. Başbakan Tayyip Erdoğan, yalan söylüyor bu konuda'' diye karşılık verdiği belirtilen dilekçede, bunun ağır ve haksız bir itham olduğu kaydedilmişti.
Baykal'ın, Erdoğan'ı ''yalancılık'' iddiasıyla karalamaya çalışmasının eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı kaydedilen dilekçede, şu görüşlere yer verilmişti:
''Başbakan Erdoğan'ın doğrudan doğruya ve açıkça kişiliği hedef alınarak, eleştiri ve ifade özgürlüğü, hak ve görev sınırları aşılarak 'yalancı olduğu, yalan söylediği, söylediklerinin açık ve kaba yalan olduğu' ithamlarıyla karalanmasını, hakarete maruz kalmasını ve bütün bunları bir siyasi rant ve çıkar aracı olarak kullanmak arzusunu siyasi ahlakla, siyasetin temel ilkeleriyle ve etik kurallarıyla bağdaştırmak mümkün değildir. Ağır hakaretler içeren bu beyanlar zinhar siyasi eleştiri ve düşünce açıklaması kapsamında mütalaa edilemez.''
(Ajanslar)
|