|
|
|
"Finlandiya planını konuşmaya açığız"
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Kıbrıs sorununun Türkiye-AB ilişkilerini zedelememesi için çaba göstermeye devam edileceğini söyledi. Tan, haftalık basın toplantısında, Türkiye'nin AB süreci ve dün açıklanan İlerleme Raporu'na ilişkin soruları yanıtladı.
Kıbrıs konusunun sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir sorumluluk olmadığını ifade eden Tan, "Biz Kıbrıs konusunda görüş ayrılıklarımızın rapora yansıdığını görmekteyiz. Kıbrıs sorunu Türkiye'nin AB'ye katılım sürecine karşı kullanılmamalıdır" diye konuştu.Kıbrısta çözüm isteyen tarafın Türk tarafı olduğunu kaydeden Tan, şunları söyledi:
"AB
üyesi olan ülkelerin sorumluluklarının AB'nin sadece siyasi ve teknik mevzuatını değil, uzlaşı kültürünü de benimsemekte yattığının bilinciyle, sorunun çözümüne yönelik olarak bugüne kadar fevkalade yapıcı bir tutum izledik, izlemeye de devam edeceğiz. Ancak bu çabalarımıza karşılık beklemek ve tüm tarafların aynı sorumluluk duygusuyla hareket etmelerini beklemek en tabi hakkımızdır. Biz Kıbrıs sorununun Türkiye-AB ilişkilerini zedelememesi için çaba göstermeye devam edeceğiz."
SÜRE TAHDİTLERİNDEN SÖZ ETMEK YANLIŞ
Finlandiya dönem başkanlığının Kıbrıs sorununa çözüm bulunması yönündeki çabalarını takdirle karşıladıklarını belirten Tan, çözüm yolunda çaba harcamaya hazır olduklarını ifade etti. Tan, Finlandiya'nın önerilerini en baştan beri yapıcı anlayışla değerlendirdiklerini, çözüm yolunda olumlu bir katkı sağlayacak adım teşkil etmesi için ellerinden gelen katkıyı gösterdiklerini ve bundan sonra da göstermeye devam edeceklerini söyledi.
Ancak bu meseleyle ilgili olarak bir takım süre tahditlerinden söz etmenin son derece yanlış olduğunu belirten Tan, Türkiye'nin bu amaçla bugüne kadar sürdürdüğü yapıcı girişimlerini bundan sonra da sürdürmeye kararlı olduğunu kaydetti.
Tan, şöyle devam etti:
"Biz tam üyelik perspektifi ile AB müzakere sürecimizi götürmeye siyasi anlamda güçlü bir şekilde kararlıyız. Bunu herkes bilmeli. Siyasi sorunların süreci aksatmasını önlemek için AB'nin de gerekli çabayı göstereceğine inanmak istemekteyiz. AB ile ilişkilerimizin ortaklar arasında yürütülen bir süreç olduğu anlayışıyla hareket etmekteyiz. Bu yolun gerektirdiği tarihi sorumlulukla gerekli siyasi iradeyi en güçlü şekilde gösteriyoruz. Ancak aynı siyasi iradeyi AB'nin de ortaya koymasını beklemekteyiz."
TEK TARAFLI ADIM BEKLENMEMELİ
Ek protokole yönelik soru üzerine Tan, bu konuda sadece Türkiye'de değil AB'de de endişe verici bir zihin bulanıklığı olduğunu belirterek, "Türkiye attığı imza ile bu protokolü uygulayacağını beyan etmemişti. Türkiye sadece imza atarak iradesini beyan etmişti. Bunun için karşılıklı sorumluluk mevcuttur" diye konuştu.
Kıbrıs'ta referandumların sonuçlanmasından sonra AB Komisyonu'nun KKTC üzerindeki izolasyonların kaldırılması sorumluluğu ile görevlendirildiğini, bu sorumluluğun iki tüzükle gerçekleştirilmeye çalışıldığını hatırlatan Tan, ancak ortaya AB'nin sorumluluklarıyla en ufak bir şekilde bağdaşmayan bir metnin çıktığını söyledi.
Bunun izolasyonların kaldırılmasının AB üzerinde yarattığı sorumluluğu karşılayacak bir sonuç olmadığına işaret eden Tan, şunları kaydetti: "Dolayısıyla şimdi Türkiye'den tek taraflı adım atması beklenmektedir. AB'nin kültürü uzlaşıdır. Uzlaşı iki tarafın sorumluluklarını yerine getirmesini gerektirir. Bugüne kadar sorumluluklarımızı daima en sonuna kadar yerine getirdik ama karşılık görmedik. Karşılık görmedikçe de tek taraflı adım atmamız bizden beklenmemeli."
Tan, bir soru üzerine, Finlandiya'nın önerilerinin hala yazılı aşamaya gelmediğini, yeni bir unsur eklendiğine dair bilgisinin olmadığını, eski zemini üzerinde Finlandiya'nın temaslarını sürdürdüğünü söyledi.
Süreç içinde yapılabilecek ziyaretlere yönelik soru üzerine de Tan, öneriler çerçevesinde bazı görüşmelerin olabileceğini, bunların Finlandiya'nın girişimine bağlı olacağını kaydetti. Tan, "Biz de şayet uygun zeminde davet alır, karşılamayı uygun görürsek bu tür toplantılarda hazır bulunuruz" dedi.
|