kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Benden sonra kimse sıfırdan assolist olmadı
Benden sonra kimse sıfırdan assolist olmadı
En fanatik izleyicim çocuklarım

Benden sonra kimse sıfırdan assolist olmadı

atv'nin sevilen dizisi 'Ahh İstanbul'da sergilediği performansla göz dolduran Sibel Can gazinocular kralı Fahrettin Aslan'ın son keşfi olduğunu söyledi ve ekledi: Fahrettin Bey'in sıfırdan yaratıp bir yerlere getirdiği son assolisti benim. Benden sonra Petek Dinçöz de Maksim'de sahne aldı ama onunla hem tarzlarımız çok farklı, hem de o sıfırdan yaratılmadı! '.

Geçtiğimiz günlerde, "Fahrettin Aslan'ın hayatı Fatih Aksoy tarafından filme çekilirse, o filmde oynamam" diyerek gündem yaratan Sibel Can'ı atv ekranlarında yayınlanan 'Ahh İstanbul' adlı dizinin Beykoz'daki setinde, Tarık Akan'dan rolüyle ilgili ders alırken yakaladık.

* Geçtiğimiz günlerde Fatih Aksoy, gazinocular kralı Fahrettin Aslan'ın hayatını filme çekmeyi düşündüğünü açıkladı. Filmde Mehmet Aslan da rol alacak. Oysa siz bu filmin çekilmemesi gerektiğini, çekilirse filmde oynamayacağınızı söylediniz... Çok doğru söyledim. Ben Mehmet'i çok severim. Maksim'de çalıştığım dönemde o minicikti. Yanımızdan hiç ayrılmazdı. Ben gazino döneminin sonuna yetiştim. Fahrettin Bey'in son keşfiyim. Onun sıfırdan çıkarıp bir yere getirdiği son assolisti benim. Onun sözünden hiç çıkmadım. Yıllardır aynı çizgide kalma uğraşındayım.

* Ama sizden sonra Petek Dinçöz de çıktı Maksim'de... Ama o zaten Petek Dinçöz'dü. Sıfırdan yaratılmadı. Bir de Petek ile tarzlarımız farklı. Fahrettin Bey'in Türk Sanat Müziği solisti olarak yetiştirdiği son sanatçı benim.

* Fahrettin Aslan sizi nerede gördü, nasıl keşfetti? Sekiz ayrı gece kulübünde ekmek parası kazanmak için dans ediyordum. Benim derdim şöhret değildi, yaşam mücadelesiydi. O dönem sosyeteden müdavimlerim oluşmuş. Fahrettin Bey onlardan beni duymuş. Bir sabah saat 4'te annemle birlikte kulüpten çıkarken Duran Akbulut'la birlikte yanıma geldi ve benden kendisine uğramamı istedi. Kendisini görmeye gittiğimde ise bana Nükhet Duru'nun kadrosunda çıkacağımı söyledi. Benim diğer yerlerde sahneye çıkmamamı istedi. "Çalıştığım sekiz yerde kazandığım parayı bana verirseniz olur" dedim. Henüz 14 yaşındayken, bir tek yerde çalışarak sekiz yerde çalıştığım parayı kazanmaya başladım. Sonra yaşım küçük diye gazino benim yüzümden kapandı. Zamanla şöhret oldum. Ama geldiğim yeri hiç unutmadım.

FİLMİ TÜRKER İNANOĞLU ÇEKMELİ


* Sizi keşfeden Fahrettin Bey olmuş ama siz Fatih Aksoy'un onun hayatını anlatacağı filmde oynamamaktan söz ediyorsunuz... Ben, o gazino günlerini yaşadığım için çok şanslıyım. İbrahim Tatlıses'ten Nilüfer'e aklınıza gelebilecek herkesle çalıştım. O günler aceleye getirilmiş kısacık bir filmle anlatılmaz. Oradan geçen herkesin ayrı bir hikayesi var. Müzeyyen Senar, Muazzez Abacı, Bülent Ersoy, Zeki Müren, İbrahim Tatlıses yani ne kadar iyi sanatçı varsa hepsi Maksim'den çıktı. Hepimizin hayatları önemli. Dolayısıyla o hayatları anlatmak da çok önemli bir iş. Bu nedenle eğer bir film çekilirse, o döneme tanıklık etmiş biri tarafından çekilmeli. Çünkü Fahrettin Aslan bir kral, alternatifi olmayan ve olmayacak olan bir insan. Bu nedenle filmle ilgili ön çalışmalar yapılmalı. Eskiden Maksim'in çatısı altında neler yaşandığı araştırılmalı. Onun için, böyle bir filmi Fahrettin Aslan'ın yakın dostu olan Türker İnanoğlu yapmalı. Yine Fahrettin Bey'in yakın dostu olan Erol Simavi'den de çok fazla şey öğrenilebilir kendisi hakkında.

* Sizden dinlesek biraz o dönemde yaşananları... O dönemde Fahri Bey anlatırdı, ben de masal gibi dinlerdim. Kendisinin deli dolu olduğu dönemler var. Ben onun en iyi dönemine rastladım. Laf dinleyen biri olmam çok hoşuna giderdi. Maksim benim için okul gibiydi. Sahneye 12'de çıkıyordum ama saat 8'de oraya gidip fasıl dinliyordum. Zaten fasılla büyüdüm ben. Sahnedeki duruşumdan repertuar seçimine ve seyirciye nasıl hitap edileceğine kadar her şeyi Maksim'de öğrendim.

'HAYAT' BANA ÇOK BENZİYOR


* Biraz da dizinizden söz edelim. 'Ahh İstanbul'da canlandırdığınız 'Hayat' karakteriyle sizin aranızda paralellikler var mı? 'Ahh İstanbul' gerçekten içime sinen, kaliteli bir proje. Herkesin kendinden bir parça bulabileceği bir proje. Benim canlandırdığım Hayat ise ilginç bir karakter. Çok düzgün, saf, sevdiğinde sınır tanımayan biri. Bana benzeyen çok fazla yönü var. Kişiliklerimiz gerçekten benziyor.

* Rol arkadaşınız Tarık Akan sette yardımcı ya da destek oluyor mu size? Bu dizide çok değerli oyuncularla bir aradayım. Bu benim için çok büyük bir şans. Tarık Akan bana çok destek oluyor. Bana çok yararlı tüyolar veriyor. Dizide onun canlandırdığı Eşref Kaptan'a bir oğlumun olduğunu açıkladığım bir sahne var. O sahneye beni Tarık Akan hazırladı. Kendisi her sahnemle yakından ilgileniyor. Rol arkadaşlarım benim bu işe olan sevgimi, saygımı da beğeniyor. Bu işi gerçekten çok seviyorum. İyi iş çıkardık. Halk da diziyi seviyor, beğeniyor.

* Dizinin ilerleyen bölümlerinde neler olacak? Hayat'ın çektiği çile ne zaman bitecek? Hayat'ın çilesinin dolması biraz zor çünkü henüz çocuğunu bulamadı. O, 'Çocuğum olmadan asla' diyen bir anne. Dolayısıyla çocuğunu bulamadan mutlu olmasına imkan yok. Bu aslında her anne için geçerli olan bir durum. Her anne için öncelik çocuğudur. Hayat da, yaşadığı lüks hayattan çocuğunu bulabilmek için vazgeçti ve yollara düştü. Bu arada bir de çocukluk aşkı Eşref Kaptan'ın ona duyduğu ilgi var. Aralarında bir aşk doğacak ama zamanı henüz belli değil.

* Artık neredeyse tüm diziler sinema formatında çekiliyor. Çekimler çok uzun sürüyor. Bu durum başrol oyuncusu olarak nasıl etkiliyor sizi? Yorulmuyor musunuz? Sabahlara kadar çalışıyoruz. Bugün sete sabah 9'da geldim ve setten kaçta çıkacağımı bilmiyorum. Belki gece yarısını geçer. Biz yine şanslıyız, kendi sahnemiz çekilince evimize dönüyoruz. Oysa teknik ekip hep burada. Bence yapımcılar bir araya gelmeli ve ortak bir kararla tüm diziler kısaltılmalı. Bu şekilde bir bölüm yedi günde zor yetişiyor. Sabahlayarak çalışıyoruz. Zaman zaman hastalanıyoruz. Emeğimizin karşılığını almak çok güzel bir duygu ama çok zor şartlarda çalıştığımız da bir gerçek.
DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Kaya Bey ne yaptıysa kare kare canlandırdı
 Bebeğin derdi boyunu geçti
 Benden sonra kimse sıfırdan assolist olmadı
 Pavarotti'yi kızdıran Türk: İsmet Kurt
 Atatürk'ün 42 kıyafeti Dolmabahçe'de
 Seyirci artık masal değil gerçekleri izleyecek
 Meslek kursları yoğun ilgi görüyor
 Avrupalı kadın koku ve makyaja para harcıyor
 Şatoda evlenmeye hazırlanıyorlar
 Anne kızın hayvan sevgisi
 44'üncü yaşını ailesiyle kutladı
 Britney boşanıyor
 Her şeyi anlatırsam bana bir şey kalmaz
 Halk ne diyor?
 Günün fotoğrafları
RAHŞAN GÜLŞAN
Adını aldığım kadının aşkı...
Ben 1975 yılında doğdum.
ÖZAY ŞENDİR
Komadaki Ecevit ve Yakup Yılmaz
Bülent Ecevit yaşıyor...
Kaş yapayım derken göz çıkarma
Kaş yapayım derken göz çıkarma
Modern toplumun dayattığı hareketsiz yaşamdan spor yaparak...
Bezeler mutlaka aldırılmalı mı?
Bezeler mutlaka aldırılmalı mı?
* Ben 20 yaşında, üniversite öğrencisi bir bayanım. 2005...
Sosyetik satıcılar
Sosyetik satıcılar
Daha önce Alternatif Pazarlama adıyla bir şirket kuran Alinur...
Sürpriz nişanın ilk fotoğrafı
Sürpriz nişanın ilk fotoğrafı
Ünlü reklamcı Alinur Velidedeoğlu ile modacı Enci Teker, 9 aylık...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.