|
|
Kadının gücü ve akıllı erkekler
Ayça Atikoğlu'nun kitabını duydunuz değil mi? 'Çankaya'nın Kadınları' tam yedi Cumhurbaşkanı'nın eşine dair çok hoş bilgiler içeriyor. Yani, sadece protokol görevlerinde gördüğümüz hanımefendilerin insan ve eş yanlarını da anlatıyor. Kitapta beni en etkileyen isimlerden biri Nazmiye Demirel oldu. Süleyman Demirel'in sabaha karşı eve geldiği için içeri alınmayacağı hiç aklınıza gelir miydi? İşte kadının gücü bu! Bu güce saygı duymayı bilmeyen erkeklerin hali harap olur... İster Başbakan olsunlar, ister Cumhurbaşkanı... Akıllı erkekler, kadınların gücünü kabul eden ve yel değirmeniyle kavga etmeyen erkektir. İyiliklerini, kötülüklerini, doğrularını, yalanlarını, sadakatlerini ya da ihanetlerini hep buna göre şekillendirirler... Sıradan erkeklerse, kadının gücüyle kavga edebileceklerini zannederler... Kadının sevgisine güvenip hep affedileceklerini düşündükleri için sık sık hata yaparlar. Kadının sadakatine güvenip sadakatsizliği, kendilerine bir hak olarak görürler... Çevrenize bir bakarsanız 'kaybetmiş' olarak tanımlanan bir sürü erkek görürsünüz.
SEMRA HANIM NEDEN YOK? Ayça Atikoğlu'nun kitabında neredeyse tüm Cumhurbaşkanı eşleri var ama Semra Sezer yok! Bu durum Ayça'nın bir eksikliği mi, yoksa Semra Sezer'in tercihi mi, kısa bir araştırma yaptım. Sonuç şu; Semra Sezer nedense bu kitabın içinde yer almak istememiş. Semra Sezer, eşinin kamuoyu tarafından 'Halkın Cumhurbaşkanı' diye nitelendiğini unutmamalıydı. Öğrendiğim bir gariplik daha var. Ayça Atikoğlu kitabı yazarken, Çankaya Köşkü'nü ziyaret etmek istemiş. "Nasıl olur, orası Cumhurbaşkanı'nın evi" diyerek bu talep geri çevrilmiş. Aklıma Beyaz Saray geldi. Başbakan'ı takip etmek için kapı önünde beklerken önümden Amerika'nın her tarafından gelen okullu çocuklar geçiyordu. Sistem, çocukların ülkelerine bağlılıklarını arttırmak için onları Beyaz Saray'a götürüyordu.
|