|
|
Sevgili sipariş veriyoruz!
Postfordizm, kısaca seri üretim zincirinin kırılması olarak tanımlanabilir. Ürün, müşterilerin istekleri dikkate alınarak daha küçük partiler halinde üretilir. Şimdi yeni bir süreçteyiz. Müşteri nasıl bir ürün istediğini firmaya iletiyor, firma ona göre üretim yapıyor. Müşteri kralsa, sonucu bu. Tüm bunlar Özcan Deniz'in sevgili siparişini okurken aklımdan geçti. Uzun uzun istediği sevgiliyi tanımlıyor: "Aşkım, orası bemol değil, diyez olsun" diyebilmeliymiş sevgilisi. Başkası da, "beyni bakire olsun" demişti. "Beni taşıyacak adam" diye başlayan tarifler de cabası. Neyse, istemek onlardan vermek Allah'tan. Keşke biri de "yüreğimi titretsin yeter" deseydi. Eski kafalılık benimki. Demem o ki, müşteri nasıl istediği ürünü sipariş edebiliyorsa, insanlar da sevgilisini sipariş edebiliyor. Yürekle dil kopuk birbirinden . Sevgilisinin uygun 'ürün' olup olmadığını test etmek isteyenlere bir iletişimci yöntemi: Başladığınız bir cümleyi ona tamamlatın. Bitmiş cümle sizin de söyleyebileceğiniz bir cümleyse o ürün, pardon sevgili size göredir. Hadi cesaretiniz varsa bu testi uygulayın.
|