|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kürsü Diyanet'in mahalle cemaatin
Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişlerinin İsmailağa cemaatiyle ilgili soruşturması tamamlandı. Diyanet İşleri müfettişleri "dini cemaatleşme, cami cemaatleşmesine dönüşmüş" dedi.
Türkiye gündemini sarsan İsmailağa Camisi cinayetlerinin ardından Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişlerinin yaptığı soruşturma tamamlandı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da karıştığı tartışmaların yatışması ile "Cami-cemaatdin görevlisi" ekseninde ilginç tespitlere yer verildi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, "Cami cemaatine göre din hizmetini değiştiremeyiz. İsmailağa Camii'ndeki temel ilkemiz de bu" dedi. Başkanlık müfettişlerin gözlemlerinde ise şu konular ön plana çıktı:
* İsmailağa Camisi çevresinde, dini cemaatleşme, cami cemaatleşmesine dönüşmüş.
*
Bu bölgede hiçbir insan cemaatin mensubu değilse oturmayı tercih etmiyor.
* İmamın camiye gelenlere "sizin kontenjan doldu, diğer mahalleden cemaat getirelim" demesi mümkün değil.
* Camideki din hizmeti kontrol altında ama insanların cami etrafındaki cemaatleşmesine imamın müdahale yetkisi yok.
* Cami dışında oluşan dini cemaatleşmeye diyanet mensupları şekil veremez.
* İsmailağa Camisi'ndeki din hizmeti ve Kuran Kursu mevzuata uygun. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, SABAH'a yaptığı değerlendirmede, müfettişlerin raporunun tamamlanmadığını teyit etti ve şunları söyledi: "Diyanet olarak görevimiz, cami cemaatine göre, din hizmetinin değişmemesi. İsmailağa örneğinde olduğu gibi cami dışındaki cemaatleşmenin cami cemaatini, cami cemaatinin de din hizmetlerini etkilemesine izin veremeyiz. Biz Diyanet olarak, din hizmetini sağlam tutuyoruz. Mihrap ve kürsüde bizim imamımız var. Ancak, camilerin yapımında devre dışıyız. Müştemilatın kullanılışında yetkili değiliz. Bu durumda, 'Cemaatteki dini eğilimler, din görevlisini etkiliyor mu?" diye sorarsanız, bunun cevabını birlikte vermeliyiz."
'SARIKLA OLMAZ' "Din ve dindarlığın sarıkla, cübbeyle olmayacağını tekelci, indirgemeci dindarlığın dine saygısızlık olduğunu anlatmak zorundayız" diyen Bardakoğlu, şöyle devam etti: "Önemli olan, 'İnanış, bilgi ve davranış' arasında ahenk kurulması. Dindarlığı belli şekillere hapis etmek, dinin özüne uygun aykırı. Şekil öne çıktıkça, asıl dindarlık göstergeleri kamufle ediliyor. Ayrıca cemaatleşmenin sadece dini yönü yok. 'Şehirleşmeye, şehir hayatına sosyal uyum sorunlarına, ekonomik çıkar ağına, az bilgiyle insanların içe kapanması'na kadar uzanan çok boyutu var. Türkiye olarak şehirleşmeyi yönetemedik. Güvensiz bölgeler oluşturduk. Ancak sadece suçlamak meseleyi çözmüyor. Suçlayıcı yaklaşım, içe kapanıklığı artıyor, duvarlar örüyor. Dini cemaatleşmedeki katılığın aşılmasının yolu, bilgi paylaşımından ve diyalogdan geçiyor."
OKAN MÜDERRİSOĞLU
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|