'Babam gitmezdi ama ben Özbekistan'da yer arıyorum'
Gülle Tekstil'in sahibi İsmail Gülle, pamuk diyarı Özbekistan'da bir fabrikayı almak üzere. Gülle, "Artık global yatırımcı olmalıyız" diyor.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Gülle Tekstil'in sahibi İsmail Gülle de kendine yurtdışında yer arayanlardan beri. İplik ve kumaş üretimi alanında faaliyet gösterdiği için de gözü Özbekistan'da. Fabrikalarında üretilen kumaşlardan pek çok tişört ve iç çamaşır Next, River Island ve Benetton gibi firmaların raflarını süsleyen Gülle Tekstil'in patronu İsmail Gülle, halen Özbekistan'da hazır bir fabrikayı almak için görüşmelerini sürdürüyor. "Türkiye'de istihdam yaratmak yerine yurtdışına gitmek sizi üzüyor mu?" sorumuza Gülle, şu yanıtı veriyor: "Bu bir olgunluk meselesi. Ben ikinci jenerasyonum. Babam işin başında olsaydı kesinlikle gitmezdi. Daha muhafazakar, ülke topraklarına daha bağlı. Ama bir başka ülkeye yatırım yapmak için belirli bir altyapıya sahip olmanız gerekiyor. Sevincimiz bu ülkede dışarıda fabrika kuracak altyapının olması. Gittiğimiz bazı ülkelerde bize de gelin yardım edin diyorlar. Global oyuncu olma yönünde ilerliyoruz."
KEYİFTEN
GİTMİYORUZ Gidenlerin keyfi bir gidişin peşinde olmadığını da anlatan Gülle, Türkiye'deki koşulların buna gerektirdiğinin de altını çiziyor. Gülle, "Daha önce Amerika'ya ihracat yapanlar Bulgaristan ve Romanya'ya gidiyordu. Artık orada avantaj kalmadı, şimdi çoğu kapatıp dönüyor. Bu kez de Mısır ve Ürdün'e gidiyorlar. Çünkü ABD oradan gümrüksüz mal aldığı için giden zaten başta en az yüzde 16.5 avanatjla işe başlıyor" diyerek yaşamak için gitmek gerektiğini belirtiyor. Tekstilcilerin iplik üreticilerinin hammaddenin beşiği olan Özbekistan'a yöneldiğini anlatan Gülle, "Özbekistan son birkaç yıldır çok gözde. Değerli TL'nin yarattığı kur dezavantajından kurtulmak isteyen için yeni bir çıkış kapısı. Benim nerede ise bir ayda ödediğim parayı orada fabrika kuranlar altı ayda, bir yılda ödüyorlar. Enerji ucuz, işçilik ucuz, neden gitmesinler ki. Giden arkadaşlarımı gördüğümde hallerinden memnun olduklarını görüyorum" diyor. Özbekistan'ın bir pamuk ülkesi olması nedeniyle iplik yatırımı için oldukça avantajlı olduğun kaydeden Gülle şunları anlatıyor: "Maalesef Türkiye'de artık tekstil yapmak zor oldu. Bu sektörde, bu kurlarla bir şey yapılamaz oldu. Ama gidilen yerlerde de her şey kolay ilerlemiyor. Bizim burada 500 kişi ile yaptığımız işi orada da yapıyorum diyenler yalan söyler. Bire iki, hatta bire üç işçilik ile çalışıyorlar. Bu ülkelerde Türk insanın çevikliğini beklemek mümkün değil." Türk firmaları için Çin'e yatırımın bile gündeme geldiğini belirten Gülle'ye göre bu belki de alınan en doğru yatırım kararlarından biri. "Burada yaşamaya kararlı bir insan olarak söylüyorum, sanayici işadamı gözü ile baktığımızda Çin zaten başlı başına bir Pazar" diyen Gülle, böyle bir pazarda yer almanın uluslar arası arenada da oyuncu olmada büyük avantaj sağlayacağına işaret ediyor.
BİR GÜN BİLE DURMAM Çin'de satacak bir üretimi olsa bir dakika bile durmayacağını söyleyen Gülle, şu ilginç değerlendirmelerde bulunuyor: "Benim sektörüm tekstil. İplik ve kumaş olarak orada mal satmam mümkün değil. Lüks tüketime pazarın kaymak tabakasına hitap edecek bir ürünüm olsa bir saniye durmazdım. Çine konfeksiyon satmak büyük bir başarı olurdu." Ancak yine de Gülle'nin de rahatsız olduğu noktalar var. Yıllardır AB ülkelerinden tekstil ve hazır giyimdeki teknolojileri edindiklerini belirten Gülle, "Ne yazık ki bizim bu tecrübemiz kendini bu alanlarda yeni yetişen ülkelere çok ucuza gidiyor. Tüm bilgimizi ve teknolojimizi 25 yıllık birikimimiz, 50 dolara işçi çalıştırmaya 3 sente elektrik satmaya teslim ediyoruz" değerlendirmesinde bulunuyor.