| |
|
|
Barışma fırsatı
Orhan Pamuk'un Nobel'i almasından sonra "Bu ödül kitaplarına mı, sözlerine mi" tartışması başladı. Anlamsız bir tartışma. Nobel Edebiyat Ödülü, yıllardan beri sadece kitaplara değil, politik tavra, duruşa ve sözlere de bakılarak veriliyor. Zaten bunu bildiğim için Pamuk'u eleştirirken "Nobel almak için söyledi" demiştim. Bunda garipsenecek bir durum yok. Sadece Pamuk için değil, daha önce bu ödülü alanlar için de geçerli bir durum bu. Bu arada benim yaptığım "fransa'ya bir çağrı yap" çağrısına Pamuk'un neden sessiz kaldığı da anlaşıldı. Ödül öncesi, Nobel jürisini "rahatsız etmek" istememiş. Fakat Pamuk'un önünde, içinden çıktığı toplumla barışmak için çok güzel bir fırsat var: Ödül töreni. Pamuk, Nobel Ödül Töreni'nde çıkıp, "Ben kendi ülkemde, ülkeme çok ters gelecek sözler söyledim. Doğru, yargılandım ama Türk adaleti beni suçlu bulmadı. O gün benim söz söyleme hakkımı savunanlar, bugün kendi ülkelerinde kendilerine ters gelecek sözler söylemeyi yasaklıyor. Bir yazar olarak fransa'nın düşünceyi, kendileri için kabul edilemez olsa da, yasaklamasını anlamıyorum. fransa'dan düşünceye en azından Türkiye kadar özgürlük tanımasını istiyorum" dese bu halk onu bağrına basar. Der mi bilmem! Ama derse çok iyi eder...
|