kapat
   
14 Ekim 2006 Cumartesi
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
SMS:
MA yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Benzeşme toplumu çürütür...

Benzeşeyim...
Benzeş...
Benzeşelim...


Fransız Parlamentosu'nun 106 oyla kabul ettiği soykırım tasarısı yasalaşırsa, tüm sanayi dönemi süresince yeryüzüne armağan ettiği "benzeşmeyen" altın beyinli adamlarıyla yücelen Fransa, tüm toplumu bir konuda da olsa zorla benzeştirmeye çabalayacak. Soykırım iddiasının tersini kurcalamak suç olacak.
Fransa'ya çok kızdık. Çünkü bu konuda Fransa'yla "benzeşiyoruz."
Bizde de temel algılama benzeşme üzerine... Biz de elbirliğiyle "soykırım yoktur" dediğimiz ve tersinin söylenmesini yasakladığımız için Fransa'ya öfkelendik.
Halbuki, insanların "benzeşmemesi" üzerine kurulmaya başlayan bu "icat çağında" Fransızların zavallılığına acıyacak bir durumda olmalıydık.


Herkesin Orhan Pamuk'un Nobel almasını büyük bir sevinç ve coşkuyla karşılayacağını sanıyordum. Baktım, en fazla da okumuş yazmışların bir bölümü Orhan Pamuk'a öfkeli... Neden? Benzeşmediği için...
Fransa'ya kızıyoruz; "benzeştiği" için...
Orhan Pamuk'a kızıyoruz; "benzeşmediği" için...
Sebil bardağı gibi herkesin birbirinin benzeri olmasını dayatan bir toplum, "benzeşme" yasası çıkarmaya çalışan bir diğerine kızınca, bu milliyetçi bir öfke oluyor, düşünsel bir tepki noktasına ulaşamıyor.
Burada 301'le yazarları yargılayıp, aynı ayıbın peşindeki Fransa'ya öfkelenmek tutarlılık oluşturmuyor.
"Benzeşmeyeyim...
Benzeşme...
Benzeşmeyelim" diyebilinceye kadar da bu böyle gidecek.


Azgelişmiş ülkelerde tüm toplumun beyni "resmi görüş" propagandasıyla formatlanıyor. Bunu sorgulayan herkesin de başı belaya giriyor. Bilmem dikkat ediyor musunuz, soykırımla ilgili haberlerin başına elbirliğiyle eklenen bir "sözde" lafı var.
"Soykırım iddiası" demek yerine, bunun başına "sözde" koyarak, biz de içerde bir benzeşme arzusunu seslendiriyoruz.
Neden?
Çünkü yüz yıldır bunu komplekssizce tartışmadık, resmi görüş dışında bir sesin çıkmasına izin vermedik. Şimdi bu zafiyetimiz nedeniyle rahatlıkla itilip kakılıyoruz. Resmi görüşü seslendiren "sözde" sıfatı yerine kendine özgüvenli bir toplumun objektif dili olan "iddia" kelimesini benimseyince, biz de Fransa'ya gerçekten acır hale geleceğiz.


Türk eğitim sistemi mebzul miktarda beyni iğdiş edilmiş resmi propaganda militanı yetiştirdiği için, Türkçe'yi evrenselleştiren ve dünyanın en çok tanıdığı Türk olan Orhan Pamuk'u, Türkiye'ye damla bereketi olmayan karanlık adamların savıyla yargılayabiliyoruz. Yaratıcılığını ve edebi çabasını boş verip siyasal duruşuyla daha fazla meşgul oluyoruz.
Yaşamını Türk dili üzerine kuran yazarlara Türklük adına karşı çıkmak, düpedüz bir zekâsızlık örneği değil mi?
Yazarına, çizerine, bilim adamına "kendine benzemediği" için sövüp sayma aşamasını geçememiş bir toplum, Fransa'nın bize şimdi göründüğü gibi görünür dünyaya.


Benzeşme standartlaşma demektir. Bu, sanayi döneminin oluşturduğu "ulus-devletin" bir hedefiydi. Şimdi, beyinsel yaratıcılığa dayalı yeni bir çağı idrak ediyoruz. "Benzeşmekten" "benzeşmemeye" yol alınıyor.
Benzeşmede ısrarlı olanlar çürüyor.
Yaratıcılığın tüm tılsımı "benzeşmemek" de yatar. Bizi de yüceltenler o benzeşmeyenler. Orhan Pamuk da onlardan biri...
Aslında Nobel'le dünya Türkiye'yi ödüllendirdi. Tüm baskılara rağmen yaşamını benzeşmeme üzerine kuran yaratıcıların da bu toplumda var olabilmesi nedeniyle ödül aldık. Irak'ta bu kadarı da olmazdı çünkü.
Nobelleri çoğaltmak istiyorsak din ve ırk üzerinden "benzeşme" terörü yerine "benzeşmemeliyim, benzeşme, benzeşmeyelim" sloganını şiar edinmeliyiz.
Yaratıcılık orada çünkü...
Ve yaratıcılık insanoğlunun en büyük değeri.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Şikâyetçiyim   / 09-10-2006
 İrtica Çankaya'nın kod adı mı?   / 07-10-2006
 Askeri Ceza Yasası yürürlükte değil mi?   / 02-10-2006
 Dış itibar mı, iç iktidar mı?   / 30-09-2006
 Korkma, yürü...   / 25-09-2006
 Rekabet üstü yumurta ve AK Parti...   / 23-09-2006
 Tanrı ile rekabet mi?   / 18-09-2006
 Amerika'dan...   / 16-09-2006
 11 Eylül, 12 Eylül...   / 11-09-2006
 Açık yara...   / 09-09-2006
YILMAZ ÖZDİL
Nobel...
Sabah...
Türkiye'nin en büyük iki...
MEHMET BARLAS
Yeni Türkiye artık eskisinden farklı olmalı...
Romancı...
MEHMET ALTAN
Benzeşme toplumu çürütür...
Benzeşeyim...
Benzeş...
FATİH ALTAYLI
Barışma fırsatı
Orhan Pamuk'un Nobel'i...
ERDAL ŞAFAK
Pamuk'a öfke
Öğrencilik yıllarımızda ders...
Nobel Barış Ödülü yoksul bankerine
Mikrokredi sisteminin fikir babası Muhammed Yunus ve bankası, ülkesi...
İsrail, Filistinli sivillere 'pudra' bombası attı
İtalyan gazetecilerin iddiasına göre Filistin'de 'vücutta pudra gibi...
Gönülleri zengin
Gönülleri zengin
Milli Takım'ın iki kaptanı Hakan Şükür ile Rüştü, grup elemelerinde...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu