|
|
|
|
|
|
Kötüler, zenginlerle işbirliği yapar...
Gecekondu temalı filmlerde İstanbullu burjuvaların küstah, acımasız; gecekondu halkının ise merhametli ve temiz kalpli olarak yansıtıldığını söyleyen Öztürk, Türk sinemasının gecekondu halkına acıyarak yaklaştığını anlatıyor. Bu konuda; Karanlıkta Uyananlar, Gurbet Kuşları, Büyük Adam Küçük Aşk, Bitmeyen Yol ve Diyet filmlerinin daha refleksif bir tutum izlediğini düşünen Öztürk, gecekondu halkının dramını en iyi anlatan filmin Ertem Eğilmez'in Canım Kardeşim filmi olduğu görüşünde. Film; 1970'lerin başında bir gecekondu semtinde televizyon sahibi olmanın ancak zenginlere özgü olduğunu belgelerken, hastanelerin, konutların ve sağlık koşullarının perişan halini de kaydetmişti.
KÜRT SORUNU FİLMLERDE Gecekondu filmlerinde de 'iyi' ve 'kötü' karakterler olduğunu anlatan Öztürk; sözlerini şöyle sürdürüyor: "Kötüler genellikle gecekondu dışında yaşar ve zenginlerle işbirliği yapar. Gecekondu halkı, kendi kaçak evini koruyabilmek için direnir ve evi yıkılır." Gecekondu filmlerinin sadece kentleşme sorununu değil, 'Kürt sorununu' da belgelediğini söyleyen Mehmet Öztürk, bunun en önemli örneklerinin Eşkıya, Büyük Adam Küçük Aşk ve Güneşe Yolculuk olduğunu anımsatıyor. Büyük Adam Küçük Aşk'ta bir yandan Ulus mahallesinin zenginliği ile Ayazma varoşlarının sefilliğinin karşı karşıya geldiğini, diğer yandan da ulusal çapta yaşanan Kürt sorunun temsil edildiğini saptayan Öztürk; bir Cumhuriyet aydınının yoksulluk, cehalet ve feodal düzenle yüzleşmesinin konu edildiğini belirtiyor. Eşkıya'da İstanbul'un Cudi Dağı'na benzetildiğini, böylece gecekonduların ülke sorunlarının 'Minia-türk'üne indirgendiğini kaydeden Öztürk, Güneşe Yolculuk'ta ise Kürt göçmenlerin bir gettoda kendi kimliklerini ve enerjilerini dışa vurmalarına tanık olduğumuzu vurguluyor. Gecekonduların genellikle belgesel çekimlerle kaydedildiğini ve sıkıntıların vurgulanması için acıklı müziklerle başvurulduğunu söyleyen Yard. Doç. Dr. Mehmet Öztürk, kent varoşlarının ekrana taşınmasının ciddi ve kronik bir sorunun varlığına işaret ettiğini vurguluyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|