Sözde Ermeni soykırımının inkarını suç sayacak yasa tasarısının 12 Ekim'de Fransız Meclisi'nde görüşülmesi öncesinde iş dünyasından yoğun tepkiler geliyor. Tasarının yasalaşması halinde Fransız mallarına boykot çağrısında bulunuluyor.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Bülent Deniz; "Tasarı Fransa Meclisi'nde kabul edilirse, her hafta bir Fransız malını boykot kapsamına alacağız" dedi.
Deniz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Fransa Meclisi'nin 12 Ekim 2006'da sözde Ermeni soykırımını inkar etmeyi suç sayan yasa tasarısının görüşüleceğini anımsattı.
Deniz, "Fransız politikacıların, Ermeni iddiaları üzerinden ülkemize karşı yıllardan bu yana yürüttükleri çalışmalarda gelinen nokta, bir ülkeyi tarihi ile yargılamanın ötesinde Avrupalılık ruhu ile bağdaşmamakta ve ülkemize karşı hasmane bir tutum içermektedir" dedi. Fransız Meclisi'nin oylayacağı yasa tasarısı ile Fransız halkının özgür düşünceye olan saygısını ortaya koyacağına işaret eden Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Küreselleşen
ekonomik düzende ülke mallarına ilişkin boykot Tüketiciler Birliği tarafından en son seçenek olarak görülmektedir. Ancak yaşanan gelişmeler, bu son seçeneğin kaçınılmaz olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle sözde Ermeni soykırımını inkarı suç sayan yasa tasarısının Fransız Meclisi tarafından kabul edilmesi halinde, 12 Ekim 2006 tarihinden başlayarak her hafta bir Fransız malını boykot kapsamına alacağımızı ve bu yasa yürürlükten kaldırılıncaya kadar boykot kapsamındaki Fransız mal ve hizmetlerinin sayısının artarak devam ettirileceğini ilan ediyoruz."
HİSARCIKLIOĞLU: ORTA ÇAĞA GERİ DÖNÜŞ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Fransa, 1789'dan bu tarafa fikir özgürlüğünün dünyada öncüsü olmuş bir ülke. Şu anda tartışmanın yasaklanması, tamamıyla Fransa'nın Orta Çağa geri dönüşü demektir'' dedi.
Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından ''Yılın Ahisi'' seçilen Hisarcıklıoğlu, Ahilik Haftası nedeniyle düzenlenen törende, Ahilik Kaftanı giydi.
Hisarcıklıoğlu, törenin ardından, gazetecilerin, Fransız parlamentosunda yeniden gündeme gelen sözde ''Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı''na ilişkin sorularını yanıtladı.
Tasarının, daha önce Mayıs ayında gündeme geldiğini anımsatan Hisarcıklıoğlu, o dönemde de tasarının ne kadar gereksiz olduğunu ifade ettiklerini kaydetti.
Soykırım iddialarının, Türkiye'nin ve Ermenistan'ın arşivleri incelenerek, bilimsel platformda çözülmesi gerektiği önerisini tekrarladığını belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle dedi:
''Bu işte kaçan taraf Ermenistan'dır. İlmin tespit etmediği bir şeyi, bilmeyen kişilerin tespit etmesi gibi bir şey söz konusu olamaz. Fransa, 1789'dan bu tarafa fikir özgürlüğünün dünyada öncüsü olmuş bir ülke. Şu anda tartışmanın yasaklanması, tamamıyla Fransa'nın Orta Çağa geri dönüşü demektir.''
Hisarcıklıoğlu, tasarının kabul edilmesi durumunda iş çevrelerinin tepkisinin ne olacağının sorulması üzerine de şunları söyledi: ''Tasarı kabul edildikten sonra senatoya gitmesi gerekiyor. Ancak meclisin kabul etmesini bile biz kabullenemiyoruz. Bu çerçevede Türkiye'nin her tarafından tepki var. Buna tepki gösterme noktasında niyetler var. Oda başkanları bunları bana iletiyorlar. Biz dileriz ki meclisten geçmez.''
TÜRK-İŞ'TEN TEPKİ
Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, ETUC Genel Sekreteri John Monks'a mektup göndererek, Fransa Parlamentosunda ''sözde Ermeni soykırımını inkar etmenin suç sayılmasını öngören yasa teklifinin ele alınmasına tepki gösterdi.
Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri John Monks'a gönderdiği mektuba yer verdi. Buna göre, Kılıç mektubunda, Fransız Parlamentosu'nda söz konusu yasa teklifinin 12 Ekim 2006'da oylanmasının beklendiğini anımsatarak, yasanın onaylanması halinde sözde Ermeni soykırımını inkar edenlerin 40 bin Avro para cezası ve 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacaklarını ifade etti.
Mektubunda, Fransa'da 300 bin Ermeni'nin yaşadığını ve 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağını belirten Kılıç, şöyle devam etti:
''Siyasi çıkarlar uğruna başka bir ülkenin onurunun zedelenmesi kabul edilebilir bir tutum değildir. Türkiye'de Türk Ceza Yasası'nın 301. maddesi nedeniyle sorun çıkaranların, Avrupa'nın temel prensiplerinden biri olan 'ifade özgürlüğü' ilkesini göz ardı etmeleri, açık bir çifte standarttır. İkinci Dünya Savaşı Fransa'nın sömürgesi Cezayir'de meydana gelen olaylar ve Fransız hükümetine karşı yapılan soykırım suçlamalarına 'geçmişi tarihçilere bırakalım' şeklinde cevap veren Fransız hükümeti, sözde Ermeni soykırımı iddiası ile ilgili tarihi ise kendi parlamentosunda yazdırmayı uygun bulmaktadır.''
Bunların yanı sıra Fransa'nın, Avrupa Komisyonunun talebi olmamasına rağmen, Türkiye'nin AB'ye girebilmesi için sözde Ermeni soykırımını kabul etmesi gerektiğini ifade ettiğini belirten Kılıç, şunları kaydetti:''Fransa başta olmak üzere diğer AB ülkeleri parlamentoları tarafından yapılan söz konusu girişimler Türk toplumunun tepkisini çekmekte ve AB karşıtı gruplaın savlarını kuvvetlendirmektedir.Bu durumda AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn'in ifade ettiği 'tren kazası' kaçınılmazdır.'' DİSK: İFADE ÖZGÜRÜLÜĞÜ AÇISINDAN SIKINTI YARATIR
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Yönetim Kurulu, ''Ermeni soykırımının inkarını cezai yaptırıma bağlayan yasa teklifinin'', daha çok Fransız aydınlarını, araştırmacılarını etkileyeceğini ve Fransızların kendi ifade ve düşünce özgürlüğü açısından sıkıntı yaratacağını kaydetti.
DİSK Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, Fransa Ulusal Meclisinde, 12 Ekimde, ''Türkiye'de 1915 yılında yaşanılan olaylarla ilgili olarak herhangi bir tartışmaya olanak vermeyecek, Ermeni soykırımının inkarının cezalandırılmasına ilişkin bir yasa teklifinin'' görüşüleceği hatırlatıldı.Yasanın kabul edilmesi halinde, kamuoyunda ''Ermeni sorunu'' diye bilinen, tarihsel geçmişle ilgili olarak Fransa'da görüş bildirmenin yasaklanacağı ve cezai uygulamaların söz konusu olacağı anımsatılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
''Konunun Fransa Ulusal Meclisine getirilmesini doğru bulmuyoruz, çünkü siyasetçilerin yasalarla çözecekleri bir sorun olarak görmüyor, konunun uzmanı tarihçilere bırakılması gerektiğine inanıyoruz. Fransa Ulusal Meclisinde ele alınacak yasa teklifi, sorunu çözmek yerine, düğümü kesip atmaktan da ibaret kalmayacak, kesilip atılan şey düşüncenin özgürce ifade edilmesi olacak ve dünyada demokratik hak ve özgürlüklerin ülkesi sayılan Fransa'nın üzerinde kara bir bulut oluşturacaktır.''
''Bu yasa teklifi daha çok Fransız aydınlarını, araştırmacılarını etkileyecek ve Fransızların kendi ifade ve düşünce özgürlüğü açısından sıkıntı yaratacaktır'' denilen açıklamada, sorunun çözümüne gidecek yegane yolun, konunun, uzmanı tarihçilere ve bilim adamlarına bırakılmasından geçtiği ifade edilerek, ''Türkiye ve Ermenistan tarihçilerinin yanı sıra dünyanın saygın, soruna özgü bilgiye sahip, araştırmacı tarihçilerden oluşturulacak 'ortak komisyon', halklarımız arasında hoşgörü, dostluk ve işbirliğine dayalı ortak bir geleceğin paylaşılmasına olanak verecek bir ilk adım olacaktır'' görüşü dile getirildi. TEKGIDA-İŞ'TEN BOYKOT KARARI
Türkiye Tütün, Müskirat, Gıda ve Yardımcı İşçileri Sendikası (TEKGIDA-İŞ) Genel Yönetim Kurulu da yaptığı açıklamada, tasarıyı gündemine getiren Fransa'yı protesto etti.
''Fransız hükümeti ve siyasetçileri atmaya hazırlandıkları bu akıl, bilim ve demokrasi karşıtı adımı geri almak zorundadır. Avrupa Birliği de, bayraktarlığını yaptığı evrensel insanlık ideallerine sadece kendi çıkarları söz konusu olduğunda sahip çıkmadığını kanıtlamalıdır'' denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''TEKGIDA-İŞ Sendikası olarak, son derece incitici ve dayatmacı emperyal devlet tavrını barındıran bu yasa tasarısı nedeniyle, ülke içindeki Fransız şirketleri ile her türlü ithal Fransız malına boykot eylemi başlatıyoruz. 12 ekimde, tasarının onaylanması halinde ise boykot eylemi kalıcı olacaktır.''
Ankara Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) Başkanı Canip Karakuş, yıllardır Fransa'ya tekstil ve konfeksiyon ihraç ettiğini ve bu ülke ile ithalatının da bulunduğunu belirterek, ''Sözde Ermeni soykırımının inkarını ceza yaptırımına bağlayan tasarı yasalaşırsa, Fransa ile olan ticari ilişkilerimi sona erdireceğim'' dedi.
Karakuş, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu teklifin yasalaşması durumunda en büyük zararı Fransa'nın göreceğini belirterek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Yıllardır Fransa'ya hem tekstil ve konfeksiyon ihraç ediyorum hem de ithalatım var. Müşterilerim arasında Ermeni kökenli Fransız vatandaşları da var. Onlar bile Fransa'nın bu tavrını anlamakta güçlük çekiyorlar. Bu teklif yasalaşmasa bile medeniyetin beşiği dediğimiz Avrupa için büyük bir yüz karası olarak tarihe geçecektir.''
Karakuş, Fransız parlamentosunda görüşüleceği 12 Ekim tarihinde Paris'e giderek soykırımı reddedeceğini açıklayan Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan'ın Türk milletinin duygularına tercüman olduğunu, eğer isterse Çağlayan'la birlikte kendisinin de Paris'e gidebileceğini ifade etti. (AJANSLAR)