|
|
|
|
|
|
Benim holdingim klarnetim
Klarnet ustası Selim Sesler, 13 türküyü yeniden yorumladığı 'Oğlan Bizim Kız Bizim' isimli bir albüm çıkardı. Müziğe delicesine tutkun olan Sesler: Bana 'Al bu holdingi yönet' desen istemem. Benim holdingim klarnetim.
Keşanlı bir klarnet virtüözü o.... Türkiye'de olduğu kadar yurtdışında da tanınıyor. Verdiği her konser tıklım tıklım doluyor ve onu izlemeye gelenler kendilerini bir anda göbek atarken buluyor. Kimden mi bahsediyoruz? Tabii ki klarnetin virtüözü olarak tanınan Selim Sesler'den... Geçtiğimiz salı gecesi Babylon'da dinleyiciye kurtlarını döktüren Selim Sesler, 'Oğlan Bizim Kızım Bizim' adıyla yeni bir albüm çıkardı. Bu yeni albümde 'Dağlar Kızı Reyhan'dan 'Yüksek Yüksek Tepeler'e, 'Kasap Havası'ndan 'Kara Üzüm Habbesi'ne 13 parça bulunuyor. Trakyalı Romanlar'ın müziğini dünyaya tanıtan, The Guardian gazetesinin 'Klarnetin Coltrane'i (Dünyaca ünlü saksafoncu Coltrane büyük usta olarak anılır) olarak tanımladığı Selim Sesler'le yeni albümünü, yaşamını ve 'Duvara Karşı', 'İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek' adlı yapımlarla geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan yönetmen Fatih Akın'ı konuştuk.
* 'Oğlan Bizim Kız Bizim' isimli yeni albümünüzü ne kadar zamanda hazırladınız? Albümün repertuvar çalışmaları 4-5 ay sürdü. Yönetmen arkadaşlarımız İngiltere'de oldukları ve çok yoğun oldukları için kayıtlar çok hızlı oldu. 5-6 günde bitti. Sonra mixleri yapıldı. Albüm de 1.5 ay içinde çıktı. Bu türküler aşağı yukarı 100 parça arasından seçildi. Bizim gayemiz bu albümün içinde Orta Anadolu, Trakya, Doğu Anadolu, Ege ve Marmara gibi bütün bölgelerden parçalar olmasıydı.
* Bu albümü yaparken amacınız türküleri genç nesillere sevdirmek miydi?
' Tabii o da var. Yeni nesil 3-4 sene oldu, Roman ve dünya müziğiyle ilgilenmeye başladı. Biz de ne yaptık? 'Dağlar Kızı Reyhan' gibi eski türküleri aldık ve onu enstrümantal olarak çaldık. Yeni nesil sevsin diye... Biz Türk müziği eserlerini, Roman müziklerini devamlı olarak canlandırmaya çalışıyoruz.
* Roman müziğini artık herkes dinliyor. Bu dönüşümü neye bağlıyorsunuz? Dünyanın birçok köşesini geziyorum, Roman müziği çaldığı zaman milletin içi fıkırdıyor. Ama nedenini bilmiyorum. Bir kere Roman müziği neşelendiren bir müzik olduğu için çok seviliyor. Roman müziği çaldığında millet kalkıp oynuyor. Sosyetesinden orta kesimine, Doğusu'ndan Batısı'na herkes çok dinliyor.
* Kimleri beğeniyorsunuz? Hüsnü Şenlendirici'yi beğenerek dinliyorum. Bizim pirimiz ise Mustafa Kandıralı. Ben ondan feyz aldım, hep onu dinledim. 35-40 sene önce radyoda her sabah pazar günleri saat 09.00'da onun oyun havaları olurdu, can kulağıyla dinlerdik. Ben alaylıyım. Babam zurnacıydı, sonra klarnet öğrendi. Bir amcam zurna ve klarnet öğrendi, öbür amcam zurna... Ağabeyim klarnet, kardeşim de kanun çalıyor.
BEN HİÇ OKULA GİTMEDİM
* Siz önce zurnayla başlamışsınız, daha sonra klarnete geçmişsiniz... 9-10 yaşlarında saz pek yoktu. Köylere iki zurna bir davul gidilirdi. Ben denkçi olarak başladım, sonra cümbüş çaldım köy düğünlerinde, sonra klarnete geçtik. 10 yaşlarındayken klarnete başladım. Tabii çocuk olduğum için 48 saat düğüne dayanacak gücüm yoktu. Ben, ustalarımızın arkasında cümbüş çalıyordum. 12-13 yaşında profesyonel düğün çalgıcısı oldum. 48 saat düğünlerde çalmaya başladım.
* Okula gitmediniz mi? Hiç gitmedim. O zaman gece okulları açıldı. 3-4 gün gittim. Okuma yazmayı kendi kendime öğrendim ben. Mektep medrese görmedim yani. Benim bütün hayatım klarnet. Bana 'Al bu holdingi yönet' desen istemem. Benim holdingim klarnetim...
* Derken İstanbul'a geliyorsunuz, düğünlerde çalıyorsunuz ve Ferhan Şensoy'la bir müzikalde çalışıyorsunuz... Keşandaki düğünlerde 48 saat çaldığımı ve bu yüzden dudağımın kanadığını bilirim ben. Sonra İstanbul'a geldim. O zaman şık giyinirdim, hatta ismimi 'şık giyinen çocuk' koydular. Nurhan Damcıoğlu'nun kardeşi Burhan Damcıoğlu beni fark etti. 'Hayrola Kayrola'ya çalmaya başladım. Ferhan Şensoy'la 10 sene çalıştım.
ASLI ÖRNEK
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|