|
|
|
|
|
|
|
|
|
Erdoğan'dan 301'de değişiklik sinyali
Başbakan Erdoğan, Avrupa'da olduğu gibi TCK'nın 301'inci maddesinin de ihtiyaçtan kaynaklandığını ve içtihadın oluşması gerektiğini belirtirken, "Ama eğer uygulamada suçu engellerken hakkı engeller sonuçlar ortaya çıkarsa bunda değişiklik yapılır kimse endişe duymasın. Somut önerilere açığız" dedi.
Erdoğan'ın yeni yasama yılınını ilk grup toplantısındaki diğer önemli mesajları da şöyle:
"-Kimsenin hakaret hakkı olamaz, siyasetçiye yapılınca ağır eleştiri, kendisine yapılınca kabul etmiyor. Çoklu standart. Bunun tanımı yapılmalı bir defa. Ağır eleştiriyse ağır eleştiri, eleştiriyse eleştiri. Siyasetçi bu ülkenin şamar oğlanı mı?
(CHP'ye
eleştiri): Türkiye'nin devletiyle milletiyle birlikte büyüdüğü süreçte korkuluklar üretenler bu özgüvenden mahrum olanlardır. Kimse lütfen Türkiye Cumhuriyeti'nin önüne yeni korkuluklar dikmesin.
Bu ülkenin meselelerinin çözüm yeri TBMM'dir
Reformlar ardı ardına yapılmıştır yapılmaya devam etmektedir. Süreç, asla hız kesmeden heyecanını kaybetmeden devam etmektedir.
(MHP'ye DYP'ye eleştiri): AB ile ilgili her türlü imzayı koyanlar bugün nasıl da kaçıyor, nasıl da AB karşıtı hava içinde. Bunlarla bu ülkede siyaset yapacaksın mümkün mü? Siyaset dürüstlük ister.
(AB'ye): Biz ne gerekiyorsa onu yaptık. Hedef bu kriterleri yerine getirmekse biz zaten bunları yerine getiriyoruz. Bunu yerine getirirken muhataplarımız bizi anlamazsa biz bunun adını 'Ankara Kriterleri' koyar yolumuza devam ederiz.
Akşamdan sabaha yasa değişikliği olmaz, zaman ister. Bakınız hala buna adapte olmayan birçok insan, zihniyet var. Olacaktır da ama zaman onların bu zihniyet değişimini sağlayacaktır. Onun için sabırlı olmak lazım."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, henüz yasama yılı açılmamış olsa da pratikte bu anlamı taşıyan ilk grup konuşmasında iç ve dış siyasete ilişkin mesajlar verdi.
TBMM TARİHİNDE BİR İLK 5. YASAMA YILI
Başbakan Erdoğan, bugün grup toplantısının açılışında her zamankinden farklı olarak çok daha uzun konuştu. Bir saati aşan konuşmasında Erdoğan, "Bugün TBMM tarihinde bir ilki daha hep birlikte yaşıyoruz demokrasi tarihi boyunca bir dönemde ilk kez 5 yasama yılı gerçekleşiyor. Bununla hepimiz gurur duyuyoruz, mutluluk duyuyoruz. Bundan önceki 4 yasama yılı boyunca TBMM, ülkemizin gelecek on yıllarına damgasını vuracak olan değişim hareketinin itici gücü oldu" dedi.
MESELELERİN ÇÖZÜM YERİ TBMM'DİR
Son 4 yılda büyük atılım gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, "Türkiye'nin istikametini bir daha çözümsüzlüklere darboğazlara krizlere çevirmemek için bu millete yakışır duruş sergileme mecburiyetimiz vardır. Bu ülkenin meselelerinin çözüm yeri TBMM'dir. İnanıyorum ki bundan sonra da bu bilinç buradan bütün dünyaya en açık ve net şekilde yansıyacaktır" dedi.
REFORMLARA DEVAM
İstikrar ortamının önemine değinen Başbakan Erdoğan, "Eğer biz muhalefetin veya onlarla omuz omuza olanlar gibi ülkemizi bir erken seçimi götürmüş olsaydık bedeli çok ağır olurdu" diye konuştu. Siyasetin uzun yıllardan sonra ilk kez karar mekanizmasını işletme rahatlığına ulaştığını, "Bu millet yıllar boyu kendisine dayatılan korkulardan artık arındırılmıştır. O korkular yıllar boyunca bu ülkenin demokrasinin değişim iradesinin önündeki en büyük engel oldu. Artık Türkiye korkularını geride bırakarak ilerliyor. Değişiyor değiştikçe yenileniyor güçleniyor" dedi. İleride tarih kitaplarının bu dönemki Meclis'i yaptığı önemli hizmetlerden hakkını vereceğini savunan Erdoğan, "Reformlar ardı ardına yapılmıştır yapılmaya devam etmektedir. Reform süreci asla hız kesmeden heyecanını kaybetmeden devam etmektedir" dedi.
YASALARI DEĞİŞTİRMEK YETMİYOR, ZİHNİYET DE DEĞİŞMELİ
AB üyelik sürecine dostlar alışverişte görsün anlayışıyla yaklaşmadıklarını belirten Erdoğan, "Hedefimiz ülkemizde temel hak ve özgürlüklerin yerleşmesi. Hak ve özgürlükleri yerleştirmek için sadece yasaları değiştirmek yeterli olmuyor onun için zihniyet değişimine de ihtiyaç var. Neticede yasaları yorumlayıp uygulamak insanların işidir. Yasaları değiştirmek akşamdan sabaha olmuyor. Zaman ister. Bakınız hala buna adapte olmayan birçok insan, zihniyet var, olacaktır da. Ama zaman onların bu zihniyet değişimini sağlayacaktır. Onun için sabırlı olmak lazım" diye konuştu.
Bazı şeylerin sadece Türkiye'de olmadığını belirttikten sonra konuyu TCK'nın 301'inci maddesine getiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 301 ile ilgili içtihadlar oluştuktan sonra değişiklik yapılabileceğini şöyle açıkladı:
"301'inci maddeyle ilgili tartışmalar var, yargı içtihadının oluşmasına ihtiyacımız var bunu beklemek durumundayız. Sonuçta Avrupa ülkelerinde olduğu gibi 301'inci madde bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Ama eğer uygulamada suçu engellerken hakkı da engeller sonuçlar ortaya çıkarsa bunda değişiklik yapılır kimse endişe duymasın. Somut önerilere açığız, bunları da iktidarıyla muhalefetiyle beraber değerlendirir gereken adımları gereken zamanda atarız. Bütün bunları suistimal ederek hakareti ve eleştiriyi birbirine karıştıran çevreler var bilerek veya bilmeyerek. Bunları bir kenara koyamayız kusura bakmasınlar. Sadece belli bir zümrenin ülkemizde her türlü sınırsız özgürlüğe sahip olmasına da kusura bakmasınlar evet diyemeyiz. Açık söyleyeyim kendilerine göre bir dayanışma ağı var...Yok böyle bir şey... Özgürlük alanlarımızın bir defa saygıyla karşılanması lazım ve bu alanlara tecavüz olmaması lazım. Kendi alanı içerisinde eyvallah, özgürlüğü sonuna kadar kullan. Bu özgürlük bile hiçbir insana hakaret etme yetkisi vermemeli. Eleştiriye evet ama hakarete hayır."
SİYASETÇİ ŞAMAR OĞLANI DEĞİL
Başbakan Erdoğan, siyasetçiye yönelik eleştirilerin ağırlığından ve çifte standarttan yakınırken, siyasetçinin şamar oğlanı olmadığını da açıkladı. Erdoğan'ın aydınları ve üstü kapalı olarak da hakaret dolayısıyla açılan tazminat davalarını görüşen yargıçlara yönelik eleştirilerini şöyle anlattı:
"Siyasetçi hakarete uğruyor, şimdi onun tavrı değişti 'bu ağır eleştiriye girer' diyorlar. 'Siyasetçi buna hoşgörüyle bakmalı' deniliyor. Küfre varıncaya kadar, geleneğimizde ifade edemeyeceğiz yaklaşımları siyasetçiye yapıldığı zaman ağır eleştiri, bunu konuşanlara yapıldığında veya bu hükme varanlara yönelik olduğunda hakaret, bunu neyle ifade edeceğiz, çoklu standardı. Bunun tanımı yapılmalı bir defa. Ağır eleştiriyse ağır eleştiri, eleştiriyse eleştiri. Siyasetçi bu ülkenin şamar oğlanı mı? Bir taraftan demokrasi diyeceğiz bir taraftan özgürlükler diyeceğiz ondan sonra vurun abalıya önüne gelen siyasetçiye vuruyor, e buna tabii tahammül mümkün değil."
(ANKA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|