|
|
|
|
|
|
|
Gül, BM'de destek arıyor
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, BM'nin 61. Genel Kurulu Genel Görüşmeleri nedeniyle geldiği New York?ta yoğun ikili ve çok taraflı temaslarına devam ediyor.
Gül'ün BM Genel Kuruluna katılan heyet başkanlarıyla temaslarında daha çok ikili ilişkiler, Türkiye'nin 2009-2010 BM Güvenlik Konseyi daimi olmayan üyeliğe adaylığı, Türkiye?nin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) başkan adayı Tomris Türmen ve diğer bölgesel konular ele alınıyor. Çok taraflı temaslarda ise daha çok Türkiye'nin bölgesel konulara bakışı anlatılıyor.
İKÖ
DIŞİŞLERİ BAKANLARI TOPLANTISI
Gül, BM'de yapılan İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Eşgüdüm Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İKÖ'nün uluslararası ilişkilerde daha etkin bir rol oynaması için başlatılan reform sürecini desteklediklerini belirtti. Ayrıca, İKÖ ülkelerinde insan haklarına saygı ve özellikle de kadının toplumdaki konumunun güçlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Gül bu bağlamda İstanbul'da kasım ayında İKÖ'nün bir kadın konferansı düzenleyeceğini söyledi.Gül, Lübnan'daki çatışmaları sona erdiren 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının tam olarak uygulanması halinde, bölgede kalıcı bir ateşkesin ve uzun dönemli bir çözümün sağlanabileceğini belirtti.
Bölgede kapsamlı bir barışın ancak Filistin sorununun adil ve kalıcı çözümüyle mümkün olabileceğini dile getiren Gül, sınırları tanınan ve İsrail ile bir arada yaşayabilen demokratik bir Filistin devletinin kurulmasının bölgede istikrarın sağlanmasının tek yolu olduğunu vurguladı. Irak'taki güvenlik sorununun ve kutuplaşmanın, ülkeningeleceği için büyük bir tehdit oluşturduğuna işaret eden Gül, anlayışa ve işbirliğine dayanan bir ruhla Irak'ta Kerkük gibi sorunların sürtüşmeye yol açmadan çözülebileceğini ve böylece Irak'ın birleşik, toprak bütünlüğü korunmuş ve refah içinde bir ülke olacağını vurguladı.
Konuşmasında Kıbrıs sorununa da değinen Gül, Adada Türk tarafının olumlu yaklaşımına karşın Rum tarafının teknik komitelerin çalışmalarına başlamasını geciktirdiğini ve Türk tarafına karşı herhangi bir açılım yapılmasına karşı uluslararası bir kampanya yürüttüğünü belirtti. Gül bu bağlamda İKÖ ülkelerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) haksız tecridini sona erdirme yolunda gerekli adımları atmaları çağrısında bulundu.
Gül, Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı Pakistan'a davet etmesinin ve ziyaretin bu konuda çok yapıcı ve yüreklendirici bir adım olduğunu dile getirdi.
TÜRKİYE'NİN DSÖ ADAYI
Gül, toplantıda, Türkiye'nin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) başkan adayı Prof. Dr. Tomris Türmen'i takdim ederek Türmen'in Müslüman dünyanın sonderece yetenekli bir adayı olduğunu söyledi. Türmen'in bu göreve seçilmesi halinde engin tecrübesiyle DSÖ'nün ideallerine katkıda bulunacağını ve dünyanın her yerinde insanların sağlığı ve refahı için çalışacağını vurgulayan Gül, İKÖ ülkelerini Türkiye'nin adayı Türmen'i desteklemeye çağırdı.
KARAYİP DIŞİŞLERİ BAKANLARI TOPLANTISI
Gül, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi adaylığına destek için Karayip Topluluğu (CARICOM) ülkelerinin dışişleri bakanlarının toplantısına katılarak bir konuşma yaptı.
Coğrafi olarak birbirinden uzak görünse de Karayipler ile Türkiye arasında pek çok ortak çıkar, mesele ve kaygının bulunduğunu söyleyen Gül, Orta ve Latin Amerika ile Karayip devletleri ile ilişkileri teşvik etmek ve zenginleştirmek arzusunun Türk dış politikasının önemli bir unsuru olduğunu ifade eden Gül, son yıllarda Amerika ile ticari ve kültürel bağları geliştirmek için uygulanan eylem planının bu arzu ve kararlılığın kanıtı olduğunu belirtti.
Gül, ekonomik ve kültürel işbirliğinin yanı sıra siyasi diyalogun geliştirilmesini istediklerini de belirterek 2006 yılını 'Amerika Yılı' olarak ilan ettiklerini söyledi.
''Binyıl Kalkınma Hedefleri'' gibi uluslararası ortamda kabul görmüş gelişme hedeflerine küresel ortaklıklar olmadan ulaşılamayacağına dikkat çeken Gül, Türkiye?nin özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçları konusunda kendi payına düşeni yapmaya hazır olduğunu kaydetti.
Deprem kuşağında yer alan Türkiye'nin doğal felaketlerin ne demek olduğunu çok iyi bildiğine işaret eden Gül, 2005 yılında Türkiye'nin insani amaçlar için 235 milyon dolar ayırdığını, bu rakamın kalkınma yardımlarıyla birlikte 600 milyon doları aştığını belirtti. Gül ayrıca Türkiye'nin Haiti'ye 100 bin dolar ve Karayip Felaketlere Karşı Acil Yardım Kurumu?na da 400 bin dolar yardım yapma kararı aldığını da sözlerine ekledi. Bu arada, Karayip ülkeleri dışişleri bakanlarının, Gül'ün toplantılarına katılmasından çok memnun olduklarını söyledikleri öğrenildi.
GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ VE SOMALİ
Gül'ün Güney Afrika Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Dlamani Zuma ile görüşmesinde Türkiye'nin DSÖ adayı Türmen takdim edildi.Edinilen bilgiye göre bu görüşmede ikili ilişkiler gözden geçirildi. Diplomatik kaynaklar, Güney Afrika tarafının, görüşmede son dönemde Türkiye ile Güney Afrika Cumhuriyeti arasında artan ticari ilişkiler ve saldırı helikopteri ihalesiyle ilgili gelişmelerden dolayı son derece memnun olduğunu belirttiler.
Gül ise 2005 yılının Türkiye'de Afrika Yılı ilan edildiğini, Afrika Birliği Örgütüne Türkiye'nin yine 2005 yılında gözlemci üye olduğunu hatırlatarak Türkiye'nin Afrika'daki pek çok yerde BM barışı koruma operasyonlarına katılmakta olduğunu ve Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığının (TİKA) Adis Abada ve Hartum'da ofisler açarak insani yardımları koordine ettiğini belirtti.
Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?ın Güney Afrika Cumhuriyeti'ni 2005 yılında ilişkileri ileriye götürme amacıyla ziyaret ettiğini ve iki ülke arasında savunma sanayi ilişkilerinin iyi olduğunu sözlerine ekledi. Gül ayrıca Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyine adaylığı konusunda destek istedi ve Güney Afrika tarafı açıkça Türkiye'yi destekleyeceğini söyledi.
Türk tarafı daGüney Afrika'nın 2007-2008 Güvenlik Konseyi adaylığını destekleyeceğini belirtti.Gül'ün Somali Dışişleri Bakanı ile görüşmesinde de yine Türkiye'nin Afrika stratejisi ve özellikle Türkiye?nin kalkınma ve insani yardım faaliyetlerine aktif bir şekilde katkıda bulunduğu anlatıldı. Edinilen bilgiye göre, Türkiye?nin özellikle Somali'deki tsunamiden sonra 130 bin dolar bağışladığı ve Dünya Gıda Programının açlık ve kuraklık programına da 300 bin dolarlık katkıda bulunduğu belirtildi.
Görüşmede Türkiye'nin, Somali'nin egemenlik, toprak bütünlüğü, birlik ve beraberliğini desteklediğini belirten Gül, bu ülkenin, Türkiye'nin Güvenlik Konseyi adaylığını desteklemesinden dolayı teşekkür etti.Somali dışişleri bakanı da ülkesindeki sorunlardan bahsetti ve ülkesinin istikrar arayışlarında olduğunu söyledi.
SAN MARINO
Edinilen bilgiye göre Dışişleri Bakanı Gül, San Marino Dışişleri Bakanı Fiorenzi Stolfi ile görüşmesinde, Türkiye'nin San Marino ile diplomatik ilişkilerini, ikili ilişkileri daha çok geliştirmek amacıyla geçen yıl konsolosluktan büyükelçilik düzeyine çıkardığını söyledi. Özellikle turizm alanında iki ülkenin ilişkilerinin geliştirilmek istendiği belirtildi. İki ülke arasındaki Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması ve Yatırımların Karşılıklı Teşviki Anlaşması'nın henüz sonuçlandırılmadığını belirten Gül, bu konuda müzakerelerin bir an önce tamamlanması gerektiğini dile getirdi.
Diplomatik kaynaklar, San Marino'nun Türkiye'nin Güvenlik Konseyi adaylığına olumlu yaklaştığını söylediler.
GUATEMALA VE ÜRDÜN
Gül'ün, Guatemala Dışişleri Bakanı Gert Rosenthal ile görüşmesinde ağırlıklı olarak iki ülkenin Güvenlik Konseyi adaylıkları ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi konuları ele alındı.Gül'ün Ürdün Dışişleri Bakanı Abdül Illah Khatib ile görüşmesinde ise Orta Doğu sorunu, özellikle Filistin, Batı Şeria ve Lübnan meseleleri gündemegeldi.
İRAN
Gül'ün İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki ile görüşmesinde ağırlıklı olarak İran'ın nükleer programı ele alındı. Mutteki, İran'ın nükleer programıyla ilgili sürmekte olan görüşmeleri anlattı ve oldukça kapsamlı bilgi verdi. Solana-Laricani görüşmelerinin devam ettiğini ve olumlu bir yönde ilerlendiğini belirten Mutteki, İran'a verilen paketle ilgili görüşmelerin başlayabileceğinden umutlu olduğunu söyledi. Diplomatik kaynaklar, İran tarafının Türkiye'yi geniş bir şekilde bilgilendirdiğini, zaten Türkiye'nin de başından beri diplomatik sürecin devamına destek verdiğini kaydettiler.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|