Wimbledon hayali
Wimbledon dünyanın en önemli spor olaylarından biri. Öyle ki, olimpiyatlar, futbol dünya şampiyonası dışında ilgi ve reyting olarak Wimbledon'u geçen spor organizasyonu yok. Bizde de Wimbledon, dünyadaki kadar dominant olmasa da benzer bir kamuoyu ilgisine her zaman sahip oldu. Bunun neden böyle olduğu konusu ise çok açık. Wimbledon organizasyonu spora ve sporcuya değer veriyor. Bunu, hem para hem de yarattığı ambiyans ile sağlıyor. Bizde en önemli devlet adamından, en önemli iş adamına, en önemli sanatçıdan, en önemli spor adamına kadar tüm önemli kartvizitler, Wimbledon denince tek şey söylerler: "Wimbledon'da ne zaman bir Türk tenisçi görürüz?" Son iki yıldır bu söylev çok dillenmeye başladı. Çünkü Marcos Baghdatis (1985 doğumlu) adındaki genç raket, Güney Kıbrıs'ı Wimbledon dahil bir çok önemli turnuvada tanıttı. Tenis dünyasının son yıllardaki en önemli ismi Rafael Nadal'ın da (1986 doğumlu) İspanya adına neler yaptığını gözlerimizle görüyoruz. Peki bu genç tenisçiler nasıl yetişiyor? Nerelerden geçerek bu arenalara çıkabiliyor? Wimbledon'da bir Türk tenisçisi görme hayali ile yatıp kalkanlar, bu sorulara net cevaplar vermeliler. İstanbul Cup'ta bunun ana yolu açıldı. Tenis dünyasının en önemli turnuvalarından biri oldu. Yetişen tenisçilere de Wild Card vermeye hazırız. Ama İstanbul Cup'ta yarışmak için, dünyanın en iyi ilk 70 tenisçiden biri olmalısınız. Wild Card bu problemi aşmak için var. Tabii yetişmiş tenisçiniz varsa. İşte ana problem bu tenisçiyi yetiştirebilmek . İstanbul Cup iki yıldır bu gerçekleri görerek; Birincisi, Tenis Akademisi kurma kararı aldı. İkincisi, dün finalleri oynanan NJT (Nike Junior Tour) turnuvalarının bir ayağını İstanbul'a aldı. Bu turnuva 22 ülkede yapılıyor. Ve ülkelerinde şampiyon olanlar dünya şampiyonluğu için yarışıyor. Rafael Nadal bu turnuvada 3 kez dünya şampiyonluğu yaşamış. Dün 14 yaş erkeklerde Oğulcan Özgenç, bayanlarda Sena Doğru, 12 yaş erkeklerde Oray Çezik, bayanlarda da Başak Eraydın şampiyon olup, İspanya'daki dünya şampiyonasına katılma hakkını kazandılar. Yani Rafael Nadal gibi onlarda, Wimbledon'a giden yolda buluşuyorlar. Ne diyelim! Wimbledon yolunuz açık olsun...
|