|
|
'Bunlarınki de aşk mı yani?'
Etrafımdaki herkes Reha Muhtar-Gülşen aşkını konuşuyor. Kimi acımasızca eleştiriyor, kimi yakışıp yakışmadığından bahsediyor. Taksi şoförü, "Bu aşklar sahte. Bir gün birine, ertesi gün öbürüne âşık olamazsın. Yüreğin yanar," diyor
"Bunlarınki de aşk mı be ablacığım," dedi taksi şoförü. "Niye?" diye aksilendim birdenbire... "Biri televizyoncu, diğeri şarkıcı diye aşk yaşayamazlar mı yani?" "Yaşarlar yaşamasına ama bunun adı aşk değil," diye devam etti taksici. Sonra başladı kendi hikâyesini anlatmaya. Bir kadına gerçekten vurulduğunda 25 yaşındaymış. Vurulduğu kız Karadenizli. Sekiz ağabey ve bir babanın karşısına dikilmiş, "Seviyorum,'' demiş. "Olmaz,'' demişler. Onlar "Olmaz,'' dedikçe bizimki daha da vurulmuş. Kız da 25 yaşındaki bir Erzurumlu delikanlıya gönül vermiş. Öylesine vermiş ki ailesinin birbiri ardına karşısına çıkardığı damat adaylarını elinin tersiyle şöyle bir itivermiş. "Sakın," demiş, "Sakın beni zorla evlendirmeye kalkmayın, canıma kıyarım." Tam dokuz yıl sürmüş mücadele. Dile kolay, dokuz kocaman yıl. "Ortaköy hudutlarına girmem yasaklanmıştı," diye anlatıyor adam. "Evlerinin yakınına gitmem mümkün bile değildi. Bir gün iki tane yüzük aldım, babasının karşısına dikildim, onca yıldan sonra." Büyük ağabey karşısındaki çaresiz adamı görünce "Tamam artık," demiş, "bu iş tamam, al kızı evlen artık." Adamla kadın evlenmişler. Çocukları olmamış. Kendi deyimleriyle tam aile olamamışlar. "Hayırlı zaman değilmiş," diyor, kocaman gülümseyerek. "Umurumda da değil aslında. Ben dokuz yıl mücadele verdim, karıma kavuşabilmek için. O benim için her şeyden daha önemli. O yüzden ablacım bu aşklar sahte. Bir gün birine ertesi gün öbürüne âşık olamazsın. Yüreğin yanar.''
***
Yürek yanar. Orası öyle. Ama yürek bu, başkasına ilgi duyamaz mı aniden? Ne yalan söyleyeyim, etrafımdaki herkes Reha Muhtar-Gülşen aşkını konuşuyor. Kimi acımasızca eleştiriyor, kimi yakışıp yakışmadığından bahsediyor. Nedir, işin aslı astarı, nasıl başladı, aşk mı gerçekten? Reha Muhtar, gelmedi ki gazeteye, bir iki soru sorayım, takılayım, kızdırayım. Ben de diğerleri gibi sadece gözlemliyorum.
|