  |
|
Vah benim cahil perilerime...
SUPER Lady kritiğime "Hoşgeldin Hıncal Ağabey" diyerek başlayacağım. Zira ilk programı stüdyoda olduğu halde 'by geçen' Hıncal Ağabey, ikinci hafta hem cismiyle hem ismiyle hem de hissiyle karşımızdaydı. Bunda bizim naçizane satırlarımızın etkisi var mı, bilmiyorum ama geçen hafta gözlerimin aradığı Hıncal Uluç işte buydu... Hıncal Ağabey yaşamdan biriktirdiklerini bu kez hem adaylarla, hem jüriyle hem de izleyicilerle paylaştı. Ve bu haliyle programa müthiş bir enerji ve keyif kattı. Bir de zarafetin sadece leydilere özgü olmadığını, erkeklerin de zarif olabileceğini gösterdi. Nasıl mı? Programın hanım sunucuları Ebru Şallı ve Esra Eron'a yaptığı zarif iltifatla. Dedi ki, "Elbiselerinizin gerçekten güzel olup olmadığını anlayabilmem için onları askıda görmem lâzım. Zira sizin üzerinizdeki her şey güzel duruyor..." Ben uykuma yenik düştüğümde saatler 03.25'i gösteriyordu. Program ise bütün hızıyla devam ediyordu. Keşke gençler için önemli dersler içeren bu yarışma daha erken bir saatte atv ekranlarında olabilseydi. Yarışmanın beni üzen görüntülerine gelince... Aday genç kızlara ünlülerin fotoğrafları gösterilip, kim oldukları soruluyordu. Yarışmacı Ayşe, Bill Clinton'ı ve Naim Süleymanoğlu'nu tanımamasına rağmen konuk jüri Azra Akın'dan 8, Cemil İpekçi'den 9, Ece Sükan'dan 6, Yonca Ebüzziya'dan ise 8 puan aldı. Neden? "Kaşık masada nereye konmalı?" sorusuna doğru yanıt verdiği ve güzel göründüğü için... Ancak bir başka yarışmacı Ceren, Yıldız Kenter ve Gülriz Sururi'- yi tanımayınca, Cemil İpekçi patladı ve sıfır puan verdi. Ardından üç dil bilen Gizem de ünlü piyanist Fazıl Say'ı tanımayınca Cemil İpekçi'nin eleştirel tavrına diğer jüri üyeleri de katıldı. Yarışmacılara kızıp, "Onların yerine magazin ünlülerini sorsak, tanırdınız değil mi?" dediler. Muhalefet eden ise Hıncal Uluç oldu. Hıncal Ağabey, "Suç kızlarda değil, medyada. Yıldız Kenter'in, Fazıl Say'ın resimleri, haberleri yılda bir kez gazetelerde yer alıyor. Ama diğerleri her gün, her saat" dedi. Doğrusu bu görüşe pek katılmadım. Bu ülkenin en değerli sanatçılarını tanımanın, genel kültür edinmenin tek yolu gazete okuyup, televizyon izlemek değildi çünkü. Ben de aynı gazeteleri okuyup, aynı televizyonu izliyordum. Ama Kenter'i de, Sururi'yi de Fazıl Say'ı da tanıyordum. Genel kültür edinmek için öncelikle dünyayı tanıma arzusu, bilgi edinme isteği ve sosyal yaşama karşı duyarlılık gerekiyor. Bunun da tek yolu gazete ve televizyon değil... Super Lady adaylarına üzüldüm. Misafirin tabağının yanına, kaşığı doğru olarak koyabileceklerdi belki. Ama evlerine gelen o misafirin Yıldız Kenter olduğunu bilmedikten sonra neye yarardı ki?..
|