Penaltıyı veremedi
Dün geceki maç bizi yıllar öncesine götürdü. Futbol oynamaya yeni başlamış, kötü ve toprak bir zeminde mücadele ediyorduk. Herkes acemiydi. Çoğumuz kazma, yere düşen beş dakika kalkamazdı. İşte dün geceki maç aynen böyle oldu. Bir ülkenin hele hele futbolda ileride diye düşündüğümüz bir ülkenin en iyi takımları çağdaş futbol adına dün geceki rezillikleri sergiliyorlarsa, tekrar düşünmek gerekir. Bu rezilliğin baş sorumlusu Beşiktaş ve Tigana idi. Beşiktaş taraftarına ızdırap veriyor. Ne savunma yapabiliyorlar ne hücum edebiliyorlar. Tigana ise kürdanıyla dişlerini karıştırıyor. Öyle komik anlar yaşandı ki dün gece bir ara Beşiktaş defansının arkasına atılan her uzun top gol pozisyonu oldu. Şimdi diyecekler ki, Gökhan yok, İbrahim Toraman yok, ne yapalım? Geçin bunları beyler. Beşiktaş'ın dün geceki gibi savunma yapmaya hakkı yok. Beşiktaş hücum ederken de tuhaf işler yaptı. Bobo ve Nobre rodeo atları gibi. Koşuyorlar, ama topla kavga eder gibiler. Kazım Kanat'ın Rico Paşa'sı ise tamamen kafasına göre oynuyor.
ÇAKIR'I HİÇ BEĞENMEDİM Milyonlarca dolarla alınan sözüm ona yıldız Delgado da yedek kulübesinde. Galatasaray'a bir şey söyleyemiyoruz. İyi oynamışlar gibi görünüyorlar, ama onları asıl iyi gösteren şey rakibin inanılmaz kötülüğü. Baktılar ki, karşılarında tuhaf işler yapan Beşiktaş var, kapandılar, top kaptılar, uzun oynadılar. Ya gol buldular ya da gol pozisyonu. Maçın diğer kötü bir ismi hakem Cüneyt Çakır idi. Kendisini hiç beğenmedim. Sonuca etki etmeyen ama bir FIFA hakemine yakışmayan fazla hata yaptı. Şimdi gelelim sonuca etki eden hatasına. Maçın hemen başı Beşiktaş soldan duran top kullanıyor. Ve Burak ceza alanı içinde Inamoto tarafından çok net bir şekilde itiliyor. Ama Çakır penaltıyı veremiyor. Verse ne olurdu? Onu o zaman görmek gerek.
|