UEFA Kupası ham bir hayal
Fenerbahçe, bu akşam pisi pisine veda ettiği bir Şampiyonlar Ligi'nin ardından, UEFA mücadelesine çıkıyor. Yönetim birbiri ardına gerçekleştirdiği transferlerle geç de olsa takımın eksiğini gediğini kapattı. Bu transferler bu akşamki karşılaşma dahil Fenerbahçe'nin iyi futbolu için bir ön işaret olabilir mi? Pek mümkün görünmüyor. Nedeni de Zico. Bay Zico savunmaya inanmadığını ve futbolun gol için oynandığını söylüyor. Takımı da sonuçta mahalle takımı gibi oynatıyor. Kaptan Ümit'in kibarca belirttiği gibi, savunma sadece savunmanın işi değildir. Bütün takım tarafından yapılır. Türkiye'de bunun en güzel örneğini 4 yıl üst üste şampiyon olup UEFA Kupası'nı kazandıkları dönemde Galatasaray vermişti. Bir başka örneğini genç basketbolcular Japonya'da verdiler. Ancak Avrupa'da kulüp yönetme tecrübesi olmayan Zico, futbolun sadece hücumdan ibaret olduğunu düşünüyor. Sonuçta da Fenerbahçe, Antalyaspor karşısında bile müthiş pozisyonlar verip iki gol yiyebiliyor. İddia ediyorum, bu sene orta sahasını kalabalık tutan, ayağa pas yapan her takım Fenerbahçe karşısında başarılı olacaktır. Çünkü Zico savunmayı sevmediği gibi presi de sevmiyor. Sonuçta da yapılan milyonlarca dolarlık transfere rağmen ortaya keyif alınmayan bir futbol çıkıyor.
GERETS, ZİCO'DAN İYİ Orta sahada Serkan, Selçuk gibi takımın yükünü çekecek, baskı kuracak, dikine oyun başlatacak oyuncuları kenarda tutan Zico, sadece tekniğe dayalı bir ekip oluşturma peşinde. Bu açıdan Galatasaraylılar beğenmese bile Gerets'in Zico'dan daha iyi bir teknik adam olduğunu düşünüyorum. Gerets en azından haddini biliyor. Ön libero olarak İnamota diye bir Japon oyuncuyla yetinmek zorunda kalan Gerets, takımın gücünün farkında ve buna göre bir oyun planı kuruyor. (Bu arada Fenerbahçe böyle bir oyuncuyu transfer etseydi ortalık nasıl karışırdı onu düşünün.) Zico ise kendini Brezilya Milli Takımı'nın başında gibi görüyor ve her maça aynı taktikle çıkma hakkını kendisinde görüyor. Brezilya'nın bile bu taktikle Dünya Kupası'nda ne hallere düştüğünü gördüğü halde. O nedenle bu akşam zayıf bir rakip karşısında başarı gelir ama 100'üncü yılda UEFA Kupası almak ham bir hayal. Çünkü takımın öyle bir gücü yok, takıma öyle bir güç verecek yöneticisi yok. Kader böyleymiş ne yapalım.
|