kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Tekne güzel, ekip candan, yemekler harikaydı...'
'Tekne güzel, ekip candan, yemekler harikaydı...'
Yıldızları tersten görmek
Tropik adalardaki sualtı cennetleri
'Galapagos'a gidilmez' sözüne katılmıyor

'Tekne güzel, ekip candan, yemekler harikaydı...'

Yolculuk boyunca kuralları insanların değil, doğanın koyduğunu anlatan Öngör, sıradan bir günün güneşin doğmasıyla başlayıp, batmasıyla bittiğini söylüyor. "5:30-6:00 gibi uyanıyorsunuz ve hemen güverteye çıkıyorsunuz. Teknede kendime bir yer buldum ve her sabah ilk iş olarak, 45 dakika boyunca sporumu yapıyordum. Teknede sonuçta çok hareketsizsiniz." Birol Kutadgu, ilk günlerde Öngör'e eşlik etmek istediyse de, onun disiplinli temposuna ayak uyduramadığını söylüyor. Kahvaltıdan sonra bitki çayı içiliyor, çünkü Türk usulü demlik çay tekne yaşantısına uygun değil. İlk günlerde kaptan ve mürettebat yolcular için ayrı bir sofra kurmak istemiş, ancak Öngör ve Kutadgu, ekiple birlikte yemek yemek konusunda ısrar etmiş. Bu da kaynaşmalarını sağlamış. "Ekipte çok iyi bir aşçımız vardı. Öğlen tüm yemekler ortaya geliyordu, salatalar, deniz mahsulleri... ve herkes kendi alıyordu. Kahvaltımız ise önceleri sadece meyve, yoğurt ve baldan oluşuyordu. Sonra Birol, her gün zeytin, peynir gibi şeyler ilave etmeye başladı," diye anlatıyor Akın Öngör.

DENİZDE GÜNLÜK HAYAT
Kahvaltıdan sonra Öngör de, Kutadgu da kendi köşelerine çekilip günlüklerini tutmuş. Öğleye doğru 'kuşluk vakti birası'nı içen Birol Kutadgu, karadaki alışkanlıklarından denizde de vazgeçmemiş ve teknedeki herkese tavla oynamayı öğretmiş. Öğle yemeklerine eşlik eden şaraptan sonra Biral Kutadgu biraz uyurken, Öngör de kitap okuyarak geçirmiş zamanını. Teknede yolculuk ederken insanın düşünmek için çok fazla zamanı olduğunu söyleyen Öngör "Hayata yeniden bakıyorsunuz, geçmişi görüyorsunuz. Konuşmak için de çok zamanınız var. Birol ile o kadar keyifli sohbetler yaptık ki... Çok keyif alıyorduk ve orada, aslında hayatınızdaki ne kadar ufak şeylerin size ne kadar büyük mutluluklar verdiğini anlıyorsunuz," diye sürdürüyor sözlerini. 80 günlük yolculuğun sonunda Tahiti yakınlarındaki Papetee'ye vardıklarında mürettebat ve kaptan, hiç böyle bir âdet olmadığı halde, Öngör ve Kutadgu'yu karada bir restorana götürmüş ve çok duygusal bir konuşma yapmış. Öyle ki, herkes yolculuğun bittiğine çok üzülmüş...
DİĞER HOBİ HABERLERİ
 Gel kim olursan ol gel Konya'nın aşına gel!
 Uçakta sinema dönemi
 Airbus A380'ne yeni başkan
 Kısa...kısa...kısa...
 CeBİT'te yılın 'en yeni'leri
 Erkekler de mücevher takar
 Kuleden kokpite kaçış
 TAV markası İzmir'de
 Kısa...kısa...kısa...
 Rembrandt 400 yaşında
 Büyük Nefes Köyü açık hava müzesi gibi
 En büyük, en lüks jet yakında gökyüzünde
 Geleceğin uçaklarında tatlı rekabet
 Yeşil sahaların usta jokeyi
 Top Kimde?
 Gökler mini jetlere emanet
 Kısa...kısa...kısa...
 Pasifik'te yelkenliyle seksen gün
 'Yolcu çok, uçak az'
    Pazar Sabah Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
GÜNTAY ŞİMŞEK
Uçakta sinema dönemi
Yolcu uçaklarının kabinleri...
O kadınla beraber olduğum için kendimden utanıyorum
Adının karıştığı aşk skandalından sonra görevinden alınan Azerbaycan...
Gerçek aşk var ama kanıtı yok
Amerika'da yayımlanan Edgedergisi, dünyanın en önemli 100 bilimadamına şu...
11 Eylül: Korku çağının doğum günü
Yarın, İkiz Kuleler'e yapılan terör saldırısının beşinci yıldönümü. Beş yılda,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.