Asker millet, büyük devlet Bangladeş!
"Barış Gücü" olaraktan Lübnan'a gidiyoruz ya; BM belgelerinde, "Korunacak bir barış yoksa Barış Gücü barış sağlamaya uğraşmaz" denen güce az bakınız. BM muhasebecilerine göre, para gücü şu devletler: Yüzde 27 ABD, yüzde 19 Japonya, yüzde 9 Almanya, yüzde 7'şer İngiltere ve Fransa, yüzde 6 İtalya. Ardından da yüzde 3-yüzde 1 oranlarıyla, Kanada, İspanya, Çin, Hollanda, Avustralya, Güney Kore, Rusya, İsviçre, Belçika, İsveç, Avusturya, Danimarka, Norveç, Finlandiya. Liste böyle yapılmış. "Parayı veren" ne çalıyor peki? Şöyle bir şey. BM'nin dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış "Barış Gücü"nde askerlerin milliyetleri de şöyle: Birinci, 10 bin 255 askerle Bangladeş. İkinci 9 bin 638 askerle Pakistan ve hemen ardında 9 bin 61 askerle Hindistan. Ardından gelen "Barış Gücü" orduları ve neferleri ise, ülke başına 3 bin küsur askerden 700'lere kadar şu ülkelerden: Ürdün, Nepal, Etiyopya, Gana, Uruguay, Nijerya, Güney Afrika, Senegal, Fas, Brezilya, Çin, Sri Lanka, Mısır, Arjantin, Polonya, Namibia. Biz de bin kadar askerle Lübnan'a varınca, Fas'ın oralara yerleşeceğiz.
Yukarıdaki iki liste size neyi anlatıyor. Sahi, neyi? Yani, Barış Gücü'ne asker veren devletlerin, ülkelerin çok büyük oynadığını, çeşitli bölgelerde nüfuz sahibi haline geldiklerini, yatırımlardan filan en büyük payı aldıklarını, bölgesel güç olarak temayüz ettiklerini, dünyanın en etkili orduları olduklarını, askerlerinin yan gelip yatmadığını filan mı! Allah aşkına, söyleyin; neyi anlatıyor? Anladınız ama, benim de yazmam lazım: Parayı verenlerle BM parasıyla askerlik yapanların (aşırı hacimli Çin dışında) tamamen ayrı dünyaların ülkeleri olduklarını. Zenginin parasıyla askerliği yoksulların yaptığını ve gerektiğinde öldüğünü. Bildiğiniz bir şey zaten. Ama küresel barış düzeni de böyle. Neden Bangladeş birinci? Neden dünyanın en yoksulun yoksulu ülkelerinden biri, BM Barış Gücü'ne en çok askeri veriyor? Dünyanın en iyi askerleri, en kuvvetli ordusu, en etkili devleti, her bölgede bayrağı en çok görülmek istenen milleti olduğu için mi? Çünkü, onlar yoksul ülkenin yoksul askerleri. Onları sayıyla saymıyorlar muhtemelen!
Birkaç yıl önce Nijerya ordusunda bir kriz patlamıştı. Bin türlü sebep olabilir, Nijerya'da veya ordusunda kriz çıkması için. Ama bu "1000 dolar krizi" idi. BM Barış Gücü'ndeki Nijerya askerleri için, BM bütçesinden her ay, asker başına 1200 dolar maaş ödenmişti. BM bu parayı hükümete yahut Silahlı Kuvvetler'e aktarıyordu. Ama Nijerya ordusunun Barış Gücü askerlerine maaşın tamamının verilmediği, el konan kısmın bankada toplandığı anlaşıldı. Mesele şuydu: BM, Barış Gücü'nde görevli her bir asker için, tabanı ayda 1000 dolar olmak üzere bir maaş ödemesi yapıyor. Bu para askerin kendisine değil, onun devletine, savunma bakanlığına filan ödeniyor. Malzeme vesair masraflar ayrıca takdim ediliyor. Devlet artık rütbeye, kıdeme, duruma göre subayına, astsubayına, eratına ne verirse! Mesela Bangladeş, 10 bin asker karşılığında ayda en az 10 milyon dolar alıyor. Yılda asgari 120 milyon dolar yapar. Bangladeş'te kişi başına yıllık gelir 300-500 dolar ya; asker adam başına yılda en az 12 bin doların manası ne manalı değil mi! Artık o paradan askere ne gider, tezkere ne alır, devlete ne kalır, buna askerin pazarlanması mı denir; o "Bangladeş'in meselesi"! İşte Bangladeş'in, büyük devlet, büyük ordu, dünyada acayip nüfuz sahibi olmasının bir sırrı da bu!
Bir büyük küresel spekülatör, Bangladeşliler için miydi, "En büyük ihraç malları askerleri" mi demişti? Neden demişti ki? Tespit miydi, temenni mi, öngörü mü? Sahi, yıllar önce Somali'de görevli "Bangladeşliler" asker başına, subay başına, general başına ne kadar almış, ne kadarı askere, ne kadarı devlete yahut başka hesaplara kalmıştı? Lübnan'daki Bangladeşli askerlere ne verilecek ve verilmeyecekti? Bangladeş, yoksul ama gururlu bir demokrasi ise, bunları açıklamak onu yönetenlerin boynunun borcudur! Not: Bangladeşli dost ve kardeşlerden özür dilerim. Ama sormak da bizim boynumuzun borcu idi!
|