|
|
"Enfal"
Geçen hafta Irak eski diktatörü Saddam Hüseyin ve 6 yardımcısı Enfal Operasyonu olarak bilinen "Kürt Kıyımı" ve etnik temizliği suçlamalarından dolayı yargılanmaya başladı. Saddam Hüseyin'in emriyle yürütüldüğü bilinen operasyonda Saddam'ın yanı sıra Kimyasal Ali olarak tanınan Ali Hasan El-Mecid, Sabir El-Duri, Tahir El-Ani, Sultan Haşim El-Tai, Hüseyin Raşit El-Tıkrıti ve Tarhan El-Curi gibi Saddam döneminin askeri ve istihbarat şefleri de sanık olarak hesap veriyor. 1987-1989 arasında yürütülen Enfal Operasyonu'nda 100 bini aşkın kişinin katledildiği ve 3 bine yakın köyün boşaltıldığı biliniyor. Bu operasyonun en şoke edici görüntülerine dünya kamuoyu 1988'de Saddam güçlerinin kimyasal silah kullanarak 5 bini aşkın sivil Kürdü gazla katlettiği Halepçe kıyımıyla tanık oldu. Türkiye ve dünya kamuoyu özellikle dönemin SABAH muhabiri Ramazan Öztürk'ün yürek paralayan fotoğraflarıyla olayın dehşetini yaşadı. Bu fotoğrafın da yarattığı etkinin de katkısıyla Kuzey Irak'tan kaçan 100 binlerce sivil Kürt, Türkiye sınırını herhangi bir engelle karşılaşmadan geçip topraklarımızda can güvenliğine sahip oldular. Bugün Saddam ve suç ortakları bu suçlarının hesabını vermeye başladı. Tarihin bir paradoksu olarak Saddam Hüseyin gibi eli kanlı bir diktatör, Bush gibi Ortadoğu'ya kan ve gözyaşından başka bir şey getirmeyen bir başka küresel diktatörlük heveslisi tarafından yürütülen bir işgal operasyonu sonucunda devrilebildi. Bu korkunç suçlarından dolayı yargılanabilmesi ancak bu işgalin sonucunda mümkün olabildi. Gönül isterdi ki, Saddam Irak halkının bizatihi başkaldırısıyla alaşağı edilebilsin ve Irak halkının meşru iradesiyle oluşturulan mahkemelerde işlediği insanlık suçlarının hesabını verebilsin. Ne yazık ki, Saddam diktatörünün yargılanması, on binlerce sivilin öldürülmesine yol açan başka bir uluslararası hukuk ihlali olan Irak işgali sonucunda gerçekleşebildi. Irak'ın Bush tarafından işgaline duyduğumuz öfke, Saddam'ın işlediği insanlık suçu suçlarını göz ardı etmemizi gerektirmediği gibi, onun işlediği insanlık suçlarını hafife almamıza da yol açmamalı. Ne yazık ki, tarih gönlümüze göre işlemiyor. Bir Kuran ayetinde belirtildiği gibi, bazen bir zalimden intikam mazlum tarafından değil, bir başka zalim vasıtasıyla da alınabilir. Zalim Saddam başka bir zalim tarafından yıkıldı. Umar ve dileriz ki, bir gün zalim Bush ve ekibi de zulümlerinin ve işledikleri suçların hesabını uluslararası savaş suçu mahkemelerinde dünya halklarına vermek durumunda kalır.
|