İzmir'in kavakları...
Çeşme'deyim... Dünyanın "hiçbir yere çıkmayan tek otoyolu"yla geldim Çeşme'ye...
Bir milyar dolara falan maloldu. Altı şeritli. TEM'e 50 basar. 4 milyon nüfuslu İzmir'den başlıyor, 10 bin nüfuslu Çeşme'de bitiyor. İsraf şaheseri. İzmir'in zenginleri yazlığına rahat gidip gelsin diye yaptırıldı, borç içinde yüzen bu gariban devlete.
İzmir'den İstanbul'a taşınma sebeplerimden biridir bu otoyol. Yalvardık yöneticilere, belediyecilere, milletvekillerine, "otoyol yapacak paramız varsa, sanayiye doğru, İstanbul'a doğru, Manisa-Balıkesir-Bursa-İzmit yönüne yapalım" dedik, dinletemedik. Sonra bir daha para buldular, bu sefer de, Aydın-Denizli yönüne doğru otoyol yapmaya başladılar. Ben dayanamadım, taşındım. Şimdi "3'üncü büyük"lükten "13'üncülüğe" düşen İzmir, "neden bu şehirde sanayi kalmadı, neden iş yok" diye ağlıyor. Yazık ettiler gençlere.
Neyse... Çeşme'deyim. Ben 13 sene önce göçerken, "modern yaşamın" kalesiydi. Sıkı durun... Şimdi "tesettürün kalesi" olmuş. "Harem-selamlık" hizmet veren otel sayısı, 4... Aynı beldede bu kadar çok sayıda "harem-selamlık" hizmet veren otel, Türkiye'nin hiçbir yerinde yok. Bir tane var, iki tane var, dört tane birden başka yerde yok. Haline bak İzmir'in.
Kadınlar ayrı plajda giriyor. Erkekler ayrı plajda. Haşemalı tabii. Buna rağmen, 6 yaşından büyük erkek çocuklarının, kadınların plajına girmesi yasak.
Şimdi daha sıkı durun... Bu otellere "başı açık" kadınların girmesi de yasak. Başın açıksa, değil kalmak, içeri girip gezemiyorsun bile. Kapıda güvenlik elemanları var. Engelliyorlar.
Tesettürlülerin kendilerine ait otellerini görmüştük de... Başı açıklara yasaklanan otel, ben ilk defa görüyorum. "Kamusal alan yasağı"na karşılık, "özel alan yasağı" getirmişler resmen. "Ben her yere giremiyorsam, sen de her yere giremezsin" diyorlar açıkça. İş o hale gelmiş yani. Hem de İzmir'de.
|