|
|
Yüksek kayalığın yanındaki yer
YOLCULUĞUN zirvesi, her anlamda Arykanda kenti. Buraya konser günü, akşam üzeri çıkıyoruz. Yol sorunlu; hem Finike'yi Denizli'ye bağlayan ve yer yer göçmüş olan inşa halindeki 'duble yol' hem de antik kente çıkan daracık yol. Bir noktadan sonra ise tırmanmak gerekiyor. Burayı hemen görün, fazla yaşlanmayı beklemeden!.. Arykanda küçük ama iyi korunmuş ve başlıca yapıları ortaya çıkarılmış bir kent. İsmi eski dillerde 'Yüksek kayalığın yanındaki yer' anlamına geliyor. Kentin önünü baştan başa kaplayan bir tür 'kutsal alan'daki anıtsal yapıları, bir çeşme, hamam yapıları, meclis binası, mozaik tabanlı villalar vb. kalıntıları geziyoruz. Ve sonra tiyatroya tırmanıyoruz. 3 bin 500 kişilik bu son derece iyi korunmuş yapı, çabalarımıza değiyor. Önce tiyatronun altındaki geniş, antik Agora terasında bir kokteyl ve ardından yemek veriliyor. Dağ başında birkaç bin kişiye döneri ve tatlısıyla servis yapma mucizesi, Presa di Finica Oteli'ne ve onun enerjik müdürü Cem Bora Sevim'e ait. Çevremizde antik duvarlar, ufukta yavaş yavaş batan güneş, bu akşam saatini bir rüyaya dönüştürüyor. Sonra asıl keyif başlıyor. Saim Akçıl dostumun kurduğu ve yıllardır inatla, sabırla yürüttüğü Tekfen Filarmoni, ayağının tozuyla geldiği İzmir'den, bize enfes bir konser sunuyor. 'Üç Denizin Sesi' konserleri, bilenlerin bildiği üzere klasik bir konser programına değil, Akdeniz, Ege ve Karadeniz kıyılarındaki halkların çoksesli müziklerine dayanıyor. Böylece bu işe gönül vermiş 50'ye yakın sanatçı, bizlere Balkan, Akdeniz, Orta Asya armonilerinden oluşan ve arada Türk, Azeri, Rus, Ermeni vb. solistlerin de katıldığı nefis bir konser sunuyor. Antik bir terasta yer ve gök, bizim ve komşu halkların geçmişinden gelen melodilerin süslediği bir konserle yankılanıyor. Ve müziğin mucizesi, doğa ve tarihinkine ekleniyor.
|