| |
|
|
Enfes, ama ne enfes bir aşk filmi!..
SON yıllarda gördüğüm en güzel aşk filmlerinden biri.. Bitsin istemedim.. Masalsı bir öykü.. Harikulade bir müzik.. Duyguları yaşatan bir oyunculuk.. Romantizmin büyüleyici etkisini yaşatan görüntüler.. Göldeki Ev.. Lake House.. Bütün sevgililer bu filme gitmeli ve el ele seyretmeli.. Masalsı dedim.. Aslında masal, 2000 yılında çekilmiş bir Güney Kore filmi, Siworae'den yapılan Hollywood uyarlaması.. Ayni mekanlarda 2 yıl ara ile yaşayan bir kadın ve bir erkeğin öyküsü.. Sandra Bullock 2006 nisanında göl kenarındaki cam evden ayrılırken, posta kutusuna bir mektup bırakır, yeni adresini yazarak.. "Bana gelen mektupları bu adrese yolla" diye.. Tarih de atar.. Evin yeni sahibi Keanu Reeves 2006 tarihini şaka zanneder. Çünkü onun tarihi 2004 nisanıdır. İlerleyen günler içinde, kadın ve erkek iki ayrı tarihte yaşadıklarını anlarlar.. Bir araya gelmeleri mümkün olmayan iki kişi arasında aşk başlar.. En imkansız aşk.. Onları ayıran "Zaman" dır çünkü.. Nasıl şiirsel bir anlatım.. Bayıldım.. Bayıldım.. Bayıldım. Filmden çıkınca Kanyon'da hemen D&R'a dalmak istedim, soundtrack CD'sini almak, bu müziği eve gidene dek yeniden dinlemek için. Ama gece yarısını geçmişti vakit ve D&R kapalıydı.. Keanu Reeves mimar. Babasını oynayan Christopher Plummer de öyle.. Bu filmde baba-oğul sahnesi, Mimari Fakültelerinde ders olacak çarpıcı.. Özellikle mimarlar bu sahne için gitmeliler.. Baba Plummer, mimaride ışığın kullanımını anlatıyor. Yaşam yerlerinde doğal ışığın kullanılmasını ve diyor ki.. "Işık, New York'ta başkadır. Tokyo'da başka.. Bilbao'da başka.. Bu yüzden bir yerde kullandığın tekniği başka yerde kullanamazsın. Her tasarımının, oradaki ışığa özel olmalı.." Malibu sahillerindeki modeli yürütüp İstanbul sahillerine villa diken mimarlar için çok önemli sahne..
Kanyon.. Bakın ben sinemaya fevkalade meraklı bir insanım. Gittiğim her ülkede sinemaya mutlak giderim. Dünyanın en güzel sinema komplekslerini gördüm.. Bu yüzden iddia ile söylüyorum.. Kanyon'da dünya güzeli bir sinema sitesi var. Sıradan bir kapıdan geçiyor ve kendinizi aniden Harikalar Ülkesindeki Alis sanıyorsunuz. İçerisi öyle büyüleyici.. Salona geçtiğinizde, yanınızda bir hırka olsun.. Klima o kadar iyi.. Salonlar olağanüstü.. Hele büyük perdeli 5 numara muhteşem.. Koltuklar kesinlikle arkadakileri engellemiyor, filmi uzanarak seyredebilirsiniz. Öyle ince hesaplanmış. Ses ve gösterim düzenleri en son model.. Tam 9 sinema var. Yani gündemdeki filmlerin hemen hepsini bulma şansına sahipsiniz. Ben artık Kanyon dışında sinemaya zor giderim.
|