Cem Boyner'den SABAH'a özel: Türkiye patlıyor. Büyük fırsat var. Yabancının geldiği ortamda yurtdışına açılmak dünyanın tersine gitmek olur.
Yabancı bizi yoldan çevirdi
Grubun lideri Cem Boyner, "Türkiye patlıyor. Büyük fırsat var. Harvey Nichols'ın geldiği, Saks Fifth Avnenu'nün görüşmeler yaptığı bir ortamda, Doha ya da Amman ile ilgilenmek dünyanın tersine gitmek demek" dedi 2005'te dışa açılma politikasıyla Moskova ve Kahire'de Boyner ve Beymen mağazası açan Boyner Grubu, Türkiye'de büyüme kararı alarak, Kahire dışında yurtdışındaki hızını yavaşlatma kararı aldı.
Boyner Grubu, kendi yarattığı Advantage kartı iyi bir anlaşmayla HSBC Bank'a sattığında hepimiz şapka çıkarttık. Marka yaratmakta, o markanın katma değerini çok kısa sürede kat be kat arttırma konusunda Boyner Ailesi ve özellikle de Cem Boyner gibisi yok galiba. Ama bu kez öyle olmadı. Türkiye'nin yıldızının yükseldiği günlerde Boyner Grubu'nun kapısını bir yatırım şirketi olan Kohlberg Kravis Roberts Co. (KKR) çaldığında, her şeyin bu kadar hızlı gelişeceğini kimse tahmin etmedi. Boyner Ailesi, Beymen'in yüzde 50'sini, Boyner mağazasının ise yüzde 60'ını KKR'ye satma konusunda anlaşmaya çabuk vardı. Ancak tam imzaları atacağı sırada, Türkiye bir türbülans yaşadı. Ve Türk şirketlerinin varlık değeri düştü. Boyner de anlaşma yapmadan ortaklık görüşmelerini sonlandırdı. Cem Boyner ile son gelişmelerinin ışığında, Kahire'yi, yeni ortaklıkları ve TÜSİAD'ı konuştuk...
*
Dışarda büyümektense içerde büyümekten söz etmeye başladınız, neden? Çok fırsat var ve çok büyük yabancı ilgisi var. Yani Türkiye'ye Harvey Nichols'ın geldiği bir zamanda, Saks Fifth Avenue'nün gelmek için görüşmeler yaptığı bir anda, Amman'la, Doha'ya, Arabistan'la, Rusya ile ilgilenmek biraz dünyanın tersine gitmek gibi oluyor. Türkiye bu kadar cazipken, bizim Türkiye'ye ilgimizi azaltmamız çok anlamlı değil. Türkiye patlıyor. Biz burda bir operasyona başladığımız zaman maksimum 24 ay içinde operasyonu nakde çevirebiliyoruz ve ciddi kâr ediyoruz.
* Türkiye patlıyor diyorsunuz ama ortam şirket evliliklerini zora sokmadı mı? Aslında bizim aklımızda yabancı yatırımcı yoktu. Onlardan gelen ilgi gözümüzü açtı. Türkiye'deki gelişmemizi çok hızlandırabilecek bir ortaklıktı. Bizim dışımızda perakende alanında yatırımları olduğu için mutlaka öğreneceklerimiz vardı. Ayrıca Türkiye'nin bu müthiş gelişme dönenimde likit olmak çok önemli, çünkü dediğim gibi fırsatlar var. O nedenle ortaklık görüşmesini cazip bulduk. Hızlı da ilerledik. Ancak faizler yüzde 14'ten 21'e çıktığı zaman biz Türkler için faiz 7 puan yükseliyor. Yabancılar için yüzde 50 yükseliyor. Şimdi bunu kolay kolay bir Anglo Sakson yatırımcısına makul diye satamazsınız. Üç yıla yayılması gereken piyasa hareketleri bir haftada olunca, şirketlerin değerlendirilmesinde çok ciddi olumsuzluk oluyor. Her malın bir ederi var. O ederde buluşmak pek çok taraf arasında görüşmeleri bir anda buharlaştırdı.