SABAH - 28/07/2006 - Şükrü Binay

Şu an 28 Temmuz 2006 - Cuma tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Son Dakika

	» Yazarlar

	News in English

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Teknoloji

	Emlak

	Otomobil

	Detaylı Arama

	Arşiv

	Etkinlikler

	Sabah Çocuk

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Kültür Sanat

	Turizm Rehberi

	Cuma

	Cumartesi

	Pazar Sabah

	İşte İnsan

	Sinema

	Çizerler

Google Arama

	Bankacılık sektörüne yabancı ilgisi
	Yabancıların ağırlılığının artması Türkiye için yararlı mı?

Yabancıların ağırlılığının artması Türkiye için yararlı mı?

Sermaye giriş çıkışlarını 17 yıl önce 32 sayılı kararla serbest bırakan bir ülkede yabancılar banka almasın, hatta ve hatta yabancıların payı % şu oranı geçmesin demek boş yere zaman kaybıdır.
O zaman yurt dısından borçlanmayı da yasaklayalım yurt dısına yatırım yapmayı da.
Bu bir kambiyo rejimi onunda ötesinde toplumsal düzen ve ekonomik yaklaşım sorunudur.
Ekonomik ve sosyal düzen hayatın akışı içerisinde biribirinin tamamlayıcısıdır.
Birbiri ile çeliştiği zaman acıyla karışık bir çatışma sürecinden sonra farklı bir dengede yeniden uzlaşırlar.
Denetimini sağlıklı yapabilme konusunda endişemiz yoksa denetim sonuçlarının uygulanmasında bankacılık otoriterisinin eli kolu bağlı değil ise yabancıdan neden korkuyoruz?
Yalnız yabancı banka deneyimi yaşamış ülkelerde ortaya çıkan bir gerçek var ki altını çizelim.
Yabancı bankalar sektöre güçlü sermaye ve müşteriyi cezbeden yeni imkanlarla girince özellikle kredi müşterisinin en iyisini kolaylıkla kaparlar.
Basel II kurallarının çok yakında devreye girecek olması Türk bankaları açısından uygun kredi müşterisi bulabilmekte sıkıntı yaratacaktır.
Sorumlu borçluların Türk bankalarında yoğunlaşması ise gelecekte hepimizi üzer.
BDDK'nın bu konuda hassasiyet gösterdiğini düşünüyorum.
İkinci önemli konu, yabancı bankaların özel şirketlerin yabancı sermaye yatırımcısına satışındaki aracılık rolüdür.
Müşterisinin bilançosuna ve nakit akışına vakıf olan, o şirketin fiyatını en kolay bulur.
Şu sektör bu sektör yabancıların eline geçti, aman ucuza gittik yaygarası yerine oturup Türkiye'nin itibarını yükseltmeye çalışsak şirketlerimizi daha rekabetçi daha verimli hale getirip biz başkalarını satın alsak kötü mü olur?
Bununda yolu aynaya bakıp kendimize çeki düzen vermekten ve oy sandığında doğru tercihten geçiyor.