Yeni Ortadoğu'ya yeni tükürük!
"Yeni bir Ortadoğu" imiş! Bakla ağızdan kaçıncı defa çıkıyor ve manşetler de yutuyor. Hep en zayıf halkaların üstüne giderek yeniden harita çizmeye soyundular. Washington'da, Pentagon'da, düşünce kuruluşlarında, küresel tahakküm kurumlarında ve yeryüzünün her köşesindeki devşirmeleriyle. Onları gerçekten demokrat ve özgürlükçü sanabiliyorsanız hala Vah vah! Neden, halkların özgürlük mücadelelerine yahut en boğucu ortamlarda dahi hiç olmazsa denenen, filizlendirilen demokrasi çabalarına en ufak saygıları yok. Neden herhangi bir halkın seçimi, Şili'den Venezüella'ya, misal Musaddık'tan Filistin'e onlardan hak ettiği saygıyı görmüyor. Neden kimi diktatörü kayırırlarken, temsilcilerini belirleyebilen kimi halklara kafadan terörist muamelesi yapıyorlar? Neden birkaç füze fırlatılması terörizm olurken, bombardımanlarda çoluk çocuk katliam, "Terörizmle mücadele" sayılıyor?
Irak'la ilgili düşünce, askeriye, destek, istismar, darbe tarihleri utanç vericidir. Ne zaman ki 500 bin çocuğun ambargolarda öldürülmesi pahasına, bir zaman kimyasallarla besledikleri diktatör ile ülkesi pamuk ipliği haline geldi; "kahramanca" savaşıp istila ettiler. Lübnan'da Hizbullah bir bahane oldu. Mesele, mesela Suriye'nin çekilmesi, Lübnan'ın kendi yolunu bulması, demokrasisini gölgelerden arındırıp güçlendirmesi değil miydi? İşte bir demokrasi enkazı daha! Medeni kıçının üstünde oturup kendi halklarının yüzyıllarca biriktirdiği vicdan ve insanlık ahlakı ile hukukunu da piyasaya ve silaha satmış Batılı "merkez" siyasetçiler, medyacılar, işadamları filan Bir teori atmışlardı ortaya: "Demokrasiler, birbirleriyle savaşmaz." Şimdi, "Ortadoğu'da demokrasi adası" diye cilaladıkları, fakat bir demokrasinin nasıl olup da ırk ve din taassubu ile demokrasi olabileceğini hiç sorgulamadıkları, hatta yaygın bir "anti-semitizm" suçlamasıyla sorgulatmadıkları İsrail'le birlikte nerelere saldırıyorlar? Bir başka Ortadoğu demokrasisi olan Lübnan ile Daha devlet sahibi olamadan kuvözde bir demokrasi deneyimi yaşamaya çalışan Filistin. Kendi popolarının teorisini, başka halkların, başka toprakların, başka insanların, başka çocukların hayatları ve ölümleri üstünde sadece kendi malları kılıyorlar.
Ve bu ülkede, Türkiye'de bu medeni insafsızlığın şeyine takılıp Misal, "Dış politika uzmanı" iken içinde tek kelime İsrail geçmeden "Yeni Ortadoğu" yazısı yazmayı başarmak filan ayıptır. Ayıptır, iktidarda, muhalefette yahut Genelkurmay'da milletin çeşitli vekaletlerini üstlenmişken, bu bölgenin, bu insanların, hatta küresel bir vicdanın çok uzağına düşüp reel politika oyunları oynamak ve çok gerçekçi askeri planlar içinde bulunmak. Ayıptır! Meselenin, herhangi bir devletin nükleer silah geliştirmesi, filancanın terör örgütlerin desteklemesi, berikinin diktatörlük olmasıyla birincil ilgisi yok. Bunlar, Ortadoğu efsaneleri. Mesele, kürede ABD'nin, buralarda İsrail'in ve her köşede piyasanın ve onun güçlerinin dostu olup olmamak. Solcu yahut sağcı, laik veya dinci, demokrasi yahut despotluktemel kriter bu. Elindeki enerji kaynaklarıyla ve oradan gelen paralarla, piyasanın dışına kaçmayacaksın; bölgede askeri, ekonomik bir güç kazanmayacaksın. Uysal bir kedi gibi, ister kravatlı, ister kefiyeli, ister sarıklıbaşını ve boynunu eğeceksin. Piyasadan ve onun askeri, diplomatik, küresel rehineliğinden bağımsız olmayacaksın. Tahayyül etmeyeceksin. Hele hele, "kalabalık, cahil, Müslüman" halkın var ise, asla asla kontrol dışına çıkmayacaksın. Biz, burada, her tür kimliğimizle birlikte ve onların da ötesinde insan olarak ruhumuzu bu denli yitiremeyiz!
|