| |
Olayları anlamak için birden fazla bakış açısı vardır
Yurtta ve dünyada gelişen olaylara karşı sadece tepki göstermek ve öfkelenmek yerine, farklı bakış açılarından gözlemlemeyi deneyebilirsiniz... Birkaç örnek üzerinden giderek, bunu yapmayı birlikte deneyelim. Mesela Başbakan Erdoğan'ın "Danışman"ı Cüneyt Zapsu'nun yabancı büyükelçilerle ikili görüşmeler yapmasına çok büyük çoğunluğumuz öfkelenip, tepki gösterdik. Deneyimli bir diplomat, bu durumu şöyle yorumladı: - Günümüz dünyasında diplomasinin konvansiyonel yöntemlerinin çok ötesinde gelişmeler var. Örneğin eskiden devlet sırrı sayılan bilgiler, medyada yer almakta. Sivil toplum örgütleri, uluslararası ilişkilerde hükümetlere yakın ağırlık taşıyor. İşadamlarının söyledikleri, dünyada zaman zaman devlet adamlarından daha çok dinleniyor. Bu açıdan aynı zamanda AK Parti yöneticisi olan Zapsu'nun, yabancı büyükelçilerle ikili görüşmeler yapması doğaldır. Bilgiye ulaşmak için artık tüm kanallar ve araçlar kullanılmaktadır. Burada önemli olan Zapsu'dan ve diğer kaynaklardan gelen bilgilerin, "Karar Merkezi"nde doğru değerlendirilmesi ve "Devletin politikası" belirlenirken bu bilgilerin doğru olanlarının süzülerek karara yansımalarıdır. Ne dersiniz? Gerçekten de Zapsu'nun temaslarına sinirlenmek yerine olaya bu açıdan bakabilmek daha sağlıklı değil midir?
TGRT'NİN SATIŞI Bir başka örneği İhlas'a ait TGRT kanalının Murdoch'un "News Corp."una satılmasına gösterilen tepkilerden verebiliriz. Her gün gazete okuyanlar, internetteki medya sitelerini izleyenler, ana konulardan birinin Türk sermayesine ait ulusal kanallara dönük eleştiriler ve hatta suç duyuruları üzerinde oluştuğunun farkındadır. Her yarışma, her reality show, geniş kesimlerin öfkeli tepkilerine sebep oluyor. Her diziden, farklı kesimler toplum ahlakına zararlı öğeler çıkartıyor. RTÜK'e ve bazen savcılara iletiliyor bunlar. Bir başka olgu da, televizyon kanallarının uydular sayesinde artık sınır tanımamaları. Evinizde 800 kanal izleyebilmeniz mümkün. Ayrıca pek çok Türk kanalı da, bazıları alt yazılı olarak, yabancı yapım dizileri yayınlamakta. Bu arada tematik kanallardan, coğrafyayı, tarihi, biyolojiyi, sağlığı Türkçe olarak yabancı belgeselleri izlemek sayesinde öğreniyoruz. Bu noktada "Murdoch neden Türkiye'ye geldi" demek yerine, "Neden Türk medya patronları izleyicilerine kaliteyi, bilgiyi, kültürü, eğitimi sunan programlar ürettirmiyor" meselesini sorgulamak daha doğru olmaz mı? Bakarsınız Murdoch rekabeti, "Bizim Murdochlar"ı da harekete geçirir ve yayıncılıkta düzey yükselir. Buna benzer bir tepkisel tutum da, "Yoksul turistler" konusunda sık sık işitiliyor bizde. Bir ülkeye yoksul genç turistler gelmezse, o ülkeye varlıklı yaşlı turistler ilgi duyar mı sanıyorsunuz? Gidin Fransa'nın Riviera'sına, İspanya'nın Costa Del Sol'üne, Yunan Adaları'na, Hindistan'a, Nepal'e, Katmandu'ya... Buraları önce sırtı çantalı genç turistler dünyaya tanıtmadı mı?
HAMAS VE HİZBULLAH Bir başka bakış açısı bulma denemesini Ortadoğu Krizi üzerinden deneyelim. İsrail'in Filistin ve Lübnan'da giriştiği askeri operasyonları, bu ülkenin müttefikleri de kınıyor. Ancak bunlardan bazıları ve özellikle ABD, Filistin'deki Hamas'ın ve Lübnan'daki Hizbullah'ın bu ülkeler yönetiminde yer almalarını da, İsrail'in müdahalesindeki haklılık nedenleri olarak gösteriyorlar. Çünkü Hamas da, Hizbullah da, terörü, siyasetin aracı olarak kabul eden örgütler. Biz Türkiye olarak Ortadoğu'daki bu tabloyu değerlendirirken, aynı durum bizim siyasetimizde gerçekleşse ne tür tepkilerle bunu karşılarız meselesini de irdeleyebilir miyiz? Örneğin bir genel seçim sonucunda PKK'nın temsilcileri TBMM'ye belirli sayıda girebilseler. Bir koalisyon, Lübnan'daki Hizbullah'ın iki bakan vermesi gibi, iki PKK'lı bakanın katılması ile kurulabilse... Bunu değil ama DEP'lilerin CHP'li olmaları yoluyla TBMM'ye girmelerini yakın geçmişte yaşadık. Bunu, "Leyla Zana ve arkadaşları"nın TBMM'den zorla çıkartılmaları, cezaevine atılmaları izlemedi mi? Bugün PKK'lıların cenazelerine giden Güneydoğu illerinin belediye başkanlarına karşı, ne ölçüde hoşgörülü yaklaşabiliyoruz? Yani her olaya bakmak için sayısız açı vardır. Bence tüm açılardan olaylara bakabilmek yorumların sağlığını artırır.
|