|
|
|
|
Sinemadan rüzgar gibi geçen kadınlar
Sinema deyince akla gelen isimler arasında uzun yıllar boyunca kalıcılığını koruyanlar kadar yıldızı bir tek filmle parlayıp anında sönenler de var. İşte herkesin bir süreliğine de olsa ünlü olabileceğini kanıtlayan o kadınlar....
TEKSTİL SEKTÖRÜNE GEÇTİ Kariyerine şarkıcı olarak başlayan Olivia Newton-John 1978 yılında çevrilen 'Grease' adlı müzikal filmde John Travolta ile başrolü paylaştı ve tüm dünyanın tanıdığı bir yıldız haline geldi. Ancak sonradan canlandırdığı hiçbir karakter 'Grease'teki 'Sandy'nin yerini tutamadı. Güzel aktris, bunun üzerine hem müzikten hem de sinemadan koptu ve Avustralya'da 'Blue Koala' adlı bir giyim firması kurdu.
YENİ BRIGITTE BARDOT'YDU Champs-Elysees'de yürürken Jean-Jacques Beineix tarafından keşfedilen Beatrice Dalle, ünlü yönetmenin çektiği 'Betty Blue' adlı filmin yıldızı oldu. Filmdeki cüretkar sevişme sahneleriyle büyük yankı uyandıran Dalle, bir dönem sinemanın yeni 'Brigitte Bardot'su olarak anıldı. Posterleri erkeklerin yatak odalarını süsleyen seksi oyuncunun şöhreti yaşıyla ters orantılı bir seyir izledi. 'The Sixth Sense' adlı filmde Bruce Willis'in eşini canlandırma fırsatı vardı ancak bu rolü Olivia Williams'a kaptırdı.
OSCAR SAHİBİ EN GENÇ AKTRİS Marlee Matlin 'Children of a Lesser God'daki oyunculuğuyla Kathleen Turner ve Sissy Spacek gibi iddialı isimleri geride bırakarak en iyi kadın oyuncu Oscar'ını aldı ve Oscar sahibi en genç aktris unvanını kazandı. Sonraki filmlerinde umduğu başarıyı yakalayamayan oyuncu yaşadığı hayal kırıklığını, "Hollywood'ta güzel anılar kısa sürüyor" sözleriyle anlatıyor.
ŞEYTANDI MELEK OLDU Sinemaya 'The Exorcist' (Şeytan) adlı filmle adım atan Linda Blair, şöhreti 15 yaşındayken yakaladı. Film gösterime girdikten sonra ölüm tehditleri almaya başlayan oyuncu yine de korku filmlerinde rol almaktan vazgeçmedi. İnsanların zihinlerinde yarattığı korkunç imajı yok edemeyen Blair, şimdilerde kendi kurduğu 'World Heart Foundation' adlı dernek kanalıyla insanlara yardım elini uzatıyor.
SEKSİ BOND KIZI ÇABUK UNUTULDU Shirley Eaton, adını 1964'te çevrilen ve Bond serisinin en iyi filmi kabul edilen 'Goldfinger'da canlandırdığı 'Jill Masterson' karakteriyle duyurdu ve şöhret basamaklarını hızla tırmandı. Güzel aktrisin resimleri, filmin vizyona girmesinden hemen sonra 'Life' dergisinin kapağını süsledi. Ardından birçok film daha çevirdi ancak 'Goldfinger'daki başarısını bir daha yakalayamadı. Evlendikten sonra sinemaya veda etme kararı aldı.
ESTETİK KURBANI OLDU 'Dırty Dancing' adlı filmde Patrick Swayze ile başrolü paylaşan ve canlandırdığı 'Baby' karakteriyle beğeni toplayan Jennifer Grey, eleştirmenlerin yorumuyla 'gelecek vaat eden bir oyuncuydu.' Ancak burnuna estetik yaptırarak kariyerine büyük bir darbe indirdi. Operasyondan sonra bakışlarının doğallığını kaybeden aktris yapımcılar tarafından tercih edilmez oldu.
GÜZELLİĞİYLE TANINDI Adını Aerosmith'in kliplerinde oynayarak duyuran Alicia Silverstone 1995'te çevirdiği 'Clueless' adlı filmde canlandırdığı sosyetik genç kız tiplemesiyle ününe ün kattı. Ancak oyunculuğundan çok güzelliğiyle konuşuldu ve kariyeri inişli çıkışlı bir seyir izledi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|