|
|
|
|
|
|
Ünlü bir komedyen olmak istiyorum
Adını yaptığı radyo programları ile duyurduktan sonra stand-up'çılar kervanına katılan Serkan Balbal, şu sıralar Kanal 1'de yayınlanan 'Refleks' adlı programı sunuyor. Performansı kadar yakışıklılığıyla da göz dolduran şovmen, Türk mizahının önde gelen isimlerinden biri olmayı hedefliyor.
Serkan Balbal içine sanat aşkı işlemiş genç bir adam. Türk halkı onu yaptığı radyo programlarıyla tanıdı. Ardından bir stand-up şov hazırladı, yeni hayranları oldu ve ünü büyüdü. Sesine görüntüsü de eklenince, sayesinde atılan şen kahkahaların sayısı aldı başını yürüdü...
TELEVİZYONA DA EL ATTI Genç şovmen, radyo ve sahnelerden sonra, bugünlerde ekranlarda da fırtına gibi esiyor. Kanal 1'de yayınlanan 'Refleks' adlı programı hazırlayıp sunan Balbal, "Benzersiz bir gençlik programı hazırlıyoruz" diye konuşuyor. Yeteneği kadar yakışıklılığıyla da dikkat çeken Balbal, R'leri söyleyemediği için Beyazıt Öztürk'e benzetilse de inatla kendine özgü bir tarzı olduğunu söylüyor. Kariyerinin başında olan şovmenle radyodan televizyona uzanan macerası, yeni programı ve projeleri konusunda keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
* Şov dünyasıyla nasıl tanıştınız? Konservatuar tiyatro bölümü mezunuyum. Öğrenciyken Kadir Çöpdemir'in oyununu izlemeye gittim ve kuliste ona sahneyi iyi kullanamadığını söyledim. Benden kendisine yardım etmemi isteyince ona metin yazmaya başladım. Ardından onun çalıştığı radyoda program yaptım. Şimdi de her sabah saat 7 ile 9 arasında Radio Time'da program yapıyorum. Bu sene en iyi şov programı ödülünü aldım. Stand-up gösterim de 6 üniversite tarafından ödüle layık görüldü.
KENDİME HAS BİR TARZIM VAR * Oyunculuk yapmayı düşünmediniz mi? Teklifler aldım ama değerlendirmedim. İlk hedefim kendi tarzımı yaratmaktı. Olan bir tarzın izinden gidip onunla anılmak istemedim. Ben mizah yapmak istiyorum ve programlarımda da, sahnede de tamamen kendi tarzımı yansıtmaya çalışıyorum.
* Radyo programları öncesinde hazırlık yapıyor musunuz? Radyo programlarımım tamamen doğaçlama. Gazeteleri tarıyorum. Haberlerden mizah yapacak malzemeler çıkarıyorum. Bunu yaparken herkesten önce kendim gülüyorum. Bu da programa yansıyor.
* Sahne şovlarınız için de aynı şey geçerli mi? Sahne şovumda bir çekirdek omurga var. Oyunun yüzde 60'ı bu omurga üzerine kurulu. Geri kalan kısım ise tamemen doğaçlama. Ayrıca seyircilerle iletişime geçip onları da oyuna katmaktan ve o anda aklıma gelen şeylerle şovu zenginleştirmekten keyif alıyorum.
* Yakışıklılığınız sahnede dezavantaj oluyor mu? Olmuyor çünkü benim sahnedeki kimliğimle özel hayatımdaki kimliğim çok farklı. Normal hayatımda daha sakin ve ciddiyim. Sadece dostlarımın arasında ve sahnede komik olabiliyorum. Şener Şen ve Kemal Sunal da normalde çok komik insanlar değil ama milyonları güldürüyorlar. Ayrıca yakışıklılık bir dezavantaj olsaydı bu önce Beyaz'ı etkilerdi bence.
* İnsanları güldürmek zor mu? Evet. Ben herkesin komedyen olamayacağını düşünüyorum. Yarışma programlarından şarkıcı çıkar ama komedyen çıkamaz.
* Biraz da 'Refleks'ten söz edelim... 'Refleks', Türkiye'de yapılmış en farklı ve en iyi gençlik programı. Önemli konukları ağırlayan, magazinsel olmayan, gençlerin ilgilendiği şeylere yer veren bir program.
* Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz? Genç bir ekibiz. Yakında 'Refleks'e özel Hollywood röportajları yapacağız. Oğuz Koloğlu ile calışmak benim için büyük şans.
* İleriye dönük hedefleriniz neler? 30 yaşımdan önce önemli bir komedyen olmak istiyorum. Türkiye'de isim olmak çok önemli. Bir dizi veya filmde rol almak isterim ama tanındıktan sonra. Hedeflerime yavaş yavaş ulaşacağım. Türkiye'de isim olmuş çok az komedyen var ve biz bu birkaç isme bağlı kalıyoruz. Bence yeni alternatifler gerekiyor.
NURDENİZ KUTSEL Haber Merkezi
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|