kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Rahsan Gulsan @ SABAH
 
Tüy gibi hafifledim!
Biricik'in aşkına hayranım

Tüy gibi hafifledim!

Bunu ne zaman yapacağımı bilmiyordum. Ama içten içe hazır olduğumun farkında idim. Yine de planlanmış bir hareket değildi. Geçen perşembe NTV'de Beyazıt Öztürk ve Kadir Çöpdemir'in sunduğu 'Biri Bana Anlatsın'a konuktum. Tabii ben konuk olunca, çağırıldığım programda bir de diyetisyenin hazır bulunmasına artık şaşırmıyorum. Ama konu "Türkiye'nin damak tadı değişiyor mu?" sorusu etrafında şekillenecekti.

KUŞHAN SAZI ELİNE ALDI
Mehmet Barlas, Artun Ünsal gibi üstadların yanında oturmak bile bir şerefti. Ama Muzaffer Kuşhan da konuya dahil olup, ben de tüm 'haşmetim'le yanında oturuyor olunca; (Vallahi korse bile giydim içime, daha az göze batayım diye) konu bir anda mutasyona uğradı. Sn. Kuşhan sazı eline aldı. Önce canımdan çok sevdiğim sushi'nin aslında füme olduğunu ve hiç de sağlıklı olmadığını anlattı. Ardından "Okinawa'da yaşayan Japonlar, yağlı domuz eti yiyor" diyen Japon Ayumi'ye karşı çıktı. Sonra bir ara kitabından bahsetmeye başladı. Tam "Hadi, uzun yaşayan Giritliler konusu hocam" diye istek yapacaktım, ona da el attı. İşte o anda aslında aylardır yapmak istediğim bir şeyi yaptım. Beyazıt ve ekibinin dekor olarak koyduğu böğürtlenli turtayı yemeye başladım. İçim o kadar sıkıldı ki anlatamam. Ben zayıflamak istemiyorum. Evet işte yüksek sesle dillendiriyorum:BEN ZAYIFLAMAK İSTEMİYORUM! (Yani bugünlerde böyle hissediyorum, bu fikrim yarın değişebilir... Garantisi yok!)

TANTUNİ'YE BAYILIRIZ
Annem Mersinli babam Kilisli. Mersin'de büyüdüm. Mersin Akdeniz'in kıyısındadır ama bizim orada dünyanın en güzel etli kuru fasulyesi pişirilir. Peynirli künefemiz meşhurdur. Tantuni'ye bayılırız. Babam mutlaka haftada bir evde Kilis Tava pişirir ve evimizden rakı eksik olmaz. Bizim Akdeniz tarzımız öyle Fransa'nın, İtalya'nın Akdeniz'ine benzemez. Evlerde şarap peynirli partiler olmaz. İçli köfte, kısır ve bir sürü güzel meze ile fasıl partileri verilir. Otllardan salata değil, börek yapılır. Yemek bir ritüeldir. Keyiftir. Yemek masası sohbetleri, aile olduğunuzu fark ettiğiniz sosyal durumlardır. Kendimi bildim bileli şişmanım. Hayatımda bir kez gerçekten zayıflamak istedim ve 43 kilo verdim. Sonra eşek tepti, aşk tepti geri aldım.

OLAN BANA OLDU...
Geçen yıl yazdığım zayıflama yazıları da rejim yapan insanların çektiklerine esprili bir dille ayna tutmak içindi. O dönem 8 kilo verdim, sonra geri aldım... Eee ne oldu? Olan bana oldu. Ama kilolarım, Fethiye'de paraşütle dağdan atlamama, Colorado Nehri'nde rafting yapmama, Alaska'da off-road yapmama engel olmadı. (Bi tek şişmanım diye Volkswagen Polo Ladies Cup'a almadılar hâlâ içimde uktedir) Neşemi de kaçırmadı. Arada bir bazı okurları program sabahı aldığım "yağ tulumu, çekil aradan" mektubu dışında pek yüzleştiğim olmuyor nasıl göründüğüm ile... Okurlarım beni böyle seviyor gibi görünüyor. Çünkü geyiklerimi standartların çok dışındaki popomla değil, ne kadar şişmanlarsam boyutu sizlerle aynı olan beynimle yapıyorum. Gerçekten dostlarım bana 'şişman' muamelesi yapmıyor.

ŞİMDİLİK İSTEMİYORUM
Ben hayatımızdaki çok bilmiş diyetislenlerin ve tüm şişman kadınları zayıflatıp 'erkeklerin göz zevkine uygun hale getirmeye' and içmiş diyetisyenlerin söylemlerinden çok sıkıldım. Biliyorum bana özgü bir durum ama ben kendimi olduğum gibi ifade edebiliyorum. Yaşamda, mesleğimde olduğum gibi var olabiliyorum. Ve kendimi böyle seviyorum. Evet mini etek giymek, görüntümle insanları kendime hayran bırakmak isterim... Ama şimdilik böyle bir isteğim çabam yok. Ben topluma mesaj vermek ya da bir başarı öyküsü olmak istemiyorum. Ben bu hikayede kafasına elma düşenlerden olmak istiyorum. Bence tüm şişmanların (eğer kendilerini güçlü ve iyi hissediyorlarsa) bunu seçme hakkı var! Bizler zayıflaması gereken zavallı insanlar filan değiliz. Biz sadece bikini özürlü Türk vatandaşlarıyız... Arz ederim!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Şırfıntıyı asın hakim bey!   / 29-06-2006
 Mandalina bir kış meyvesidir!   / 27-06-2006
 Almanya'da nezarete düştüm!   / 22-06-2006
 İsveççe'de tehlikeli kelime: Rabatt!   / 20-06-2006
 Nerden başlasam, nasıl anlatsam... London, London!   / 15-06-2006
 Ben de oradaydım!   / 13-06-2006
 Yatmadan önce 1000 fırça darbesi!   / 08-06-2006
 Erol Köse, kömür gibi yanıyorsa bize ne?   / 06-06-2006
 Çamaşırlarımız Ipod'da karışsın!   / 01-06-2006
 Hayata başlarken şartları sen koymadın...   / 30-05-2006
RAHŞAN GÜLŞAN
Tüy gibi hafifledim!
Bunu ne zaman yapacağımı...
SEDA KAYA GÜLER
Çapkınlık paraya bağlı
Semiha Yankı diyor ki; "Bir erkek...
AYŞE TÜTER
Keyifle okuyun, zevkle pişirin, afiyetle yiyin
Yoğurtlu...
Kalbinizi sıcaktan diyetle koruyun
Kalbinizi sıcaktan diyetle koruyun
Özellikle yaz aylarında kalp krizlerinin arttığına dikkat çeken Doç.
Anne adayının ilk endişesi: Düşük!
Anne adayının ilk endişesi: Düşük!
Hamile olduğunu öğrenen bir kadının kapıldığı ilk korku düşük yapma...
Süreyya'nın Isabelle'i Ferhat Göçer dinledi!
Süreyya'nın Isabelle'i Ferhat Göçer dinledi!
Her yaptığı ve her giydiği ile olay yaratan Süreyya Yalçın'ın...
Çatlaklara veda
Çatlaklara veda
Vücudunda çatlak, ameliyat izi, leke gibi rahatsızlıkları olan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.