Rebeka...
Rahşan Hanım memleketi kurtarmak için girişimlere başladı... Ankara kıpır kıpır.
Ama benim canım "siyaset" yazmak istemiyor bugün... Sıkıldım. En iyisi ben size alakasız bir fıkra anlatayım...
Mois ölüm döşeğinde. Rebeka başında... "Ah Rebeka ah" demiş Mois, "Hatırlıyor musun, trafik kazası geçirmiştim, yine böyle bir hastane odasında ecelle pençeleşiyordum ve başucumda sadece sen vardın..." Tatlı tatlı saçını okşamış Mois'in Rebeka. "Nasıl hatırlamam Moisciğim" demiş, "ne günler atlattık biz..." Mois'in gözleri dolmuş. "Hatırlıyor musun Rebeka" demiş, "İflas edip, sıkıntıdan kalp krizi geçirdiğimde, başucumda yine sadece sen vardın..." Rebeka şefkatli şefkatli gülümsemiş. "Hepsi geçti Moisciğim" demiş, "ne günler atlattık biz..." Mois dertli dertli iç çekmiş... "Hatırlıyor musun Rebeka" demiş, "Beyin ameliyatı geçirdiğim zaman, Azrail'le boğuşurken, başucumda yine sadece sen vardın..." Rebeka "nasıl hatırlamam" manasında başını aşağı yukarı sallamış usulca... "Moralini bozma Moisciğim" demiş, "ne günler atlattık biz..." Mois, son bir gayretle kafasını kaldırmış... "Yahu düşünüyorum da..." demiş, "Sen ne uğursuz kadınmışsın be Rebeka."
|