Akıl nerededir?
Herkes tamam; şimdi bir de kafi miktarda "halk" gerekli. Tabii "sağlı sollu ittifak" önümüzdeki herhangi bir seçim içinse. Bir müdahale durumunda, halk şart değil elbette.
"Halk" onları en son şu durumda bırakmıştı: Süleyman Bey'i aile fotoğrafıyla emekli etmiş... Allah sağlık ve uzun ömür versin Ecevit ailesini, aman 5 yıl içinde aynı kabahatleri yapmasın Yılmaz ve partisini baraj altına indirmiş, iktidardan tam gemi batarken kaçarak medya gazıyla "yeni oluşum" oluşturmak isteyenleri buruşturmuş, 2001 kriziyle kendisi öle yazmışken bu temizlikten ötürü de asla karalar bağlamamıştı. Baykal, o büyük tasfiye sayesinde, CHP ile yeniden baraj üstüne çıkıp ikinci parti olabilmişti. Şimdi, solla, sosyal demokratlıkla ilgisiz temaslarla partisini barajın altındakilerle haşır neşir kılıyor. Oysa bakın, Brezilya'dan Venezüella'ya, bir zamanlar ABD'nin "organize işler" inden darbeler, cuntalar, kaba piyasa ekonomileri altında inlemiş halklar ile oradaki "sol" lar, iyi kötü azıcık "sol gibi" davranmaya çalışarak iktidar olabildiler mesela. Tabii, burada sosyal ve demokrat olmaya gerek yok. Çünkü "Cumhuriyet" sadece "laiklik" demek. Çünkü "halkın oyu" ve yukarıdakilerin basiretsizlikleri, halka kazıkları sayesinde iktidara gelen ve halkın önemli kısmını aslında öldürmese de süründüren AKP'nin karşısına muhalif bir halk hareketi çıkarmak zor geliyor. Çünkü öylesine; ne asker, ne iş dünyası, ne medya, ne ABD desteği bulunabiliyor. Çünkü öylesine; hamasi cumhuriyet tehlikede nutukları, pörsümüş rejim alarmları, milliyetçi yahut ulusalcı hazır çorbalar yetmiyor. Çünkü o zaman hakikaten "sol olma, solcu olma" ihtimali, pardon tehlikesi mevcut. Çünkü öylesi zahmetli. Ama böylesi de yetmiyor. "Alternatif" olmanız için gerçekten de alternatif olabilmeniz veya halkın "süpernaif" olması gerek. Büyük konuşmayayım, ikinci ihtimal her zaman daha gerçekçi! Bu abiler, ablalar da zaten ona oynuyor. Kendilerinden kurtulmak için can havliyle AKP'ye, biraz CHP'ye, hatta Genç Parti'ye bile koşan halkı yeniden kurtarmak üzere dıgıdık dıgıdık geliyorlar.
Tigana, Dünya Kupası'nda Brezilya gibi bir takımın ilk 11'ine giren Ze Roberto' yu değil de, neden Arjantin milli takımına davet dahi edilmeyen Delgado' yu istiyor? Çünkü, ilki "yaşlı"; çok oynamış, çok yorulmuş. Diğeri ise genç ve çok yıpranmamış. Çünkü en azından, misal, yaşlandı diye Sergen'i gönderebilen kendisiyle tutarlı olmaya çalışıyor. Yanlış yapıyor tabii! Doğrusunu Baykal biliyor, Süleyman Bey, Rahşan Hanım, Mesut Bey biliyor. Özelliklerini, gelmişini, geçmişini, tarihini, güzelliklerini, nüfusunu filan saymayayım; işte bu koskoca kadim ülkede, Erdoğan' ın ve AKP'nin alternatifi ancak Sergen, Ahmet Dursun, Ahmet Yıldırım, Evren'den kurulu eski şöhretler kadrosuyla, tabii parayı bastıra bastıra "Etimesgut Şekerspor" olabiliyor! Bal dök ye.
Kimsenin memlekete "geçmiş" hizmetlerini kötülemem. Geçmiştir veya geçirmiştir! "Hezimet" in içinden dahi bir "hizmet" çıkarabilir, elde kalan bir adet e'yi de tepe tepe kullanabilirsiniz. Lakin, AKP nasıl tepeden inmediyse, tüm sevapları bir yana, ama tüm günahları ile onu hakkıyla ve demokratik coşku dahilinde süpürebilecek hareket veya parti de ancak halkın içinden çıkabilir. Halk işin içinden çıkabilirse, elbette! Belki de ben yanılgı içindeyim: Akıl hem yaştadır, hem baştadır, hem de şeyde!
|