PİAR gazeteciliği
"Gazeteciler hediye, ücret, özel muamele, bedava seyahat veya ikinci bir iş kabul etmemelidir." Amerikan Profesyonel Gazeteciler Birliği'nin "Etik Kuralları", bir gazetecinin yasaklar listesini sıralarken yukarıdaki hususları da vurguluyor. Gazetecinin görevi, kamuoyunu aydınlatmaktır. Bunu yaparken elden geldiğince her türlü dış etkiden uzak kalması gerekir. Ancak, dönüp ülkemize baktığımızda yukarıdaki yasakların norm haline geldiğini, gazetecilerin halka ilişkiler şirketlerinin elemanları gibi çalışmaya başladığını görüyoruz. Bugün Türkiye'nin önde gelen gazetelerinin sayfalarını açtığınızda bile, bileti şirketler tarafından alınan, şirketler tarafından ağırlanan muhabirlerin yazdığı haberlerin çokluğunu fark edersiniz. Firmalar, kurumlara gitmesi gereken reklam harcamalarının bir bölümünü bu işe tahsis ederek hem yaptıkları her türlü faaliyetin haber olarak sayfalarda yer almasını sağlıyor, hem de aleyhte haber olmasının önünü kesiyor. Bu iş sadece büyük firmalarla sınırlı kalmıyor elbette. Türkiye'de lüks otellerde ağırlanan, lokantalarda özel muamele gören veya hiç para ödemeyen yazarların buram buram reklam ve tanıtım kokan satırlarını okuyabiliyorsunuz. Birkaç gün ücretsiz tatil veya özel muamele için köşesini otellere, restoranlara tahsis edenlerin bir süre sonra ihale yolsuzluğu, siyasetin geleceği üzerine yazdığı yorumları okuyabiliyorsunuz. Böyle bir kafa karışıklığında okurlar da siyasi bir tanıtım yazısı mı yoksa gerçekten yansız bir görüş mü aldıkları konusunda doğal olarak şüpheye düşüyor. "Haber atlatma" refleksinin yerini bedava geziye davet edilme çabası aldıkça meslek giderek seviye kaybediyor. Asıl işi yemek yazarlığı olmadığı, bu konuda uzmanlaşmadığı için sonuçta yemekten anlamayanlar lokantalar üzerine yazıyor, işi tatil yazarlığı veya muhabirliği olmayanlar otel tanıtmaya başlıyor. Gazeteler, seyahat ve haber harcamaları azaldığı, reklamvereni hoş tuttuğu için bu uygulamaları görmezden geliyor. Bunun sonucunda da tanıtım adı altında otel, lokanta tanıtım yazıları ve haberleri giderek daha fazla yer kaplamaya başlıyor. Haber ve yorumlar, halkı bilgilendirmek, hayatını zenginleştirmekten ziyade PİAR faaliyetine dönüyor. Zehirli bir sarmaşık gibi mesleği saran ve dur denmediği için cazibesi her geçen gün artan bu gazetecilik türü, internet, cep telefonu, tv gibi farklı haber kaynaklarıyla rekabet yüzünden zorlanan gazetecilik için en büyük tehlike. Son dönemde siyasete müdahale, ekonomik çıkar uğruna yayın gibi uygulamalar yüzünden ciddi erozyona uğrayan gazetecilik mesleğini gelecek kuşaklara devretmek istiyorsak, bu uygulamanın önlemini almak zorundayız. Gazeteler, elemanlarını birer PİAR çalışanına dönüştüren, okurun haksız bir reklam ve tanıtım bombardımanına maruz kalmasına neden olan bu uygulamanın önüne geçmezse, yakın bir gelecekte ürünler tanıtım broşürü halinde çıkmaya başlayacak. Şapkayı öne koyup önlem almazsak, annelerimize gazeteci olduğumuzu söylemekten utanır hale gelebiliriz.
|