|
|
Alessandro mahçup, Patrizio çılgın ve enerjik!
Ünlü İtalyan tenor Alessandro Safina ve genç İtalyan bariton Patrizio Buanne; önceki akşam Ferhat Göçer ile Açıkhava'da hafızalardan silinmeyecek bir konser verdi. Açıkhava, daha önce böyle alkış görmemişti....
Ferhat Göçer, Alessandro Safina ve Patrizio Buanne, Açıkhava'da hayatımda izlediğim en güzel konserlerden birine imza attı önceki gece! Konserin anlatılmaz kalitede olduğunu, oradaki binlerce seyirci de alkışlarıyla gösterdi... Açıkhava'da oturacak yer, yürüyecek merdiven kalmadı! Ferhat Göçer'in bir araya getirdiği bu iki ünlü İtalyan, İstanbullular'ın kalplerinden içeri usulca sızdı... Ve bu konser, Beşiktaş Kültür Merkezi'nin tarihinde 'unutulmazlar' arasında yerini aldı. Metropol Senfoni Orkestrası eşliğinde, benzeri görülmemiş bir coşkuyla!.. Dünyaca ünlü starları, belki Türk örnekleriyle kıyaslayınca (!) yanlarına yaklaşılmaz sanırız hani... O güleryüzlü ve sevimli starlar, sahneden indikten sonra kaprisli ve sevimsiz oluverirler; hep duyarız. Bağırır çağırır, isteklerini bir bir sıralarlar... Ne yalan söyleyeyim, böyle bir manzara ile karşılaşacağımı düşünüyordum...
HALKTAN GİBİLER... Konser öncesi kulisteyim... Patrizio geliyor önce. Son derece güleryüzlü, insana enerji verecek kadar hareketli ve sıcak. Ardından da 'ağır abi' yürüyüşüyle Alessandro indi merdivenlerden... 'Ağır abi' görünüyor ama Patrizio'dan da güleryüzlü! Sanki kırk yıllık arkadaşlarını görmüşcesine etrafına gülümsüyor tokalaşıyor... BKM'nin belkemiği Selma Semiz'in 'hadi git' demesiyle kalabalıktan sızarak yanlarına gidiyorum; şans işte, yanyanalar ve yalnız... İki hafta önce ilk röportajlarını internet üzerinden GÜNAYDIN'a, bana verdiklerini söylüyorum. O an nasıl oldu bilmiyorum ama sağ elim Patrizio, sol elim de Alessandro ile tokalaşıyordu; çapraz yani! Farkettiğimizde üçümüz de sıkı bir kahkaha patlattık hani! Mütevazılar dedim ya; "Sizi burada görmek inanılmaz" diyorum bir Alessandro 'fan'ı olarak. Jest yapıyorlar; "Tanıştığımıza çok sevindik, seni görmek de inanılmaz" diyorlar... Ve Ferhat Göçer geliyor. "İnanılmaz bir konser olacak. Her dakikasını izle; bayılacaksın" diyor, "Zaten bundan eminim" diyorum...
GÖÇER: DOĞRU KARARMIŞ Alessandro mahçup, sıcak ve cana yakın... Hakkındaki 'çapkın bir İtalyan' tanımlaması, gördüğüm kadarıyla Patrizio'ya daha fazla uyuyor... Ama birçok kızla çektirdiği fotoğrafları görmeden bunu anlamak imkansız! Kuliste sürekli bir koşturmaca; ama herkes ne yapacağını bildiği için, içinde karmaşa olmayan bir koşturmaca bu... Sahne girişine konuşlanmış beklerken; son 15 saniye...Yanımdan geçerken Patrizio gülümsüyor ve el sallıyor; Alessandro ise gülümseyerek 'Görüşürüz' diyor. Bense iyi şanslar deyip koşarak yerime gidiyorum... Önce Ferhat Göçer sahnede; Açıkhava çığlık çığlığa!: "Bu gecenin özel olmasını istedim. Sizi görünce doğru karar verdiğimi anladım, geldiğiniz için teşekkür ederim!" Sonra Alessandro'yu, ardından Patrizio'yu takdim ediyor, alkışlar dakikalarca sürüyor... Alessandro sözü alıyor: "Sizi yeniden görmek muhteşem..." Patrizio, kulisteki gibi; çılgın, enerjik, deli dolu, tabir-i caizse 'yırtık'! Alessandro'yu göstererek: "İşte benim ağabeyim, ustam!" diyor ve sonra kalabalığa bakarak ekliyor: "İtalya'ya dönmek istemiyorum, sizi görünce burada kalmak istedim. Çok sıcak insanlarsınız, kaplerinizde sanki güneş var!" Yine alkış, kıyamet...
'NEREDESİN SEN' SÜRPRİZİ Konser, Neşet Ertaş'ın 'Neredesin Sen'i ile başlıyor; Buanne, Göçer'e eşlik ediyor. Bunu, Safina'nın söylediği 'Uzun İnce Bir Yoldayım' takip ediyor. Herkes şaşkın... Sonra Alessandro'nun fanı olmama neden olan parça; 'Luna' geliyor... Ardından üçü bir arada Patrizio'nun 'The Italian' albümünde yer alan eğlenceli bir parçayı söylüyor; 'Home to Mamma'. İşte bu sahne görülmeye değer! Patrizio şarkıya başlarken, Alessandro'nun kollarından çekiştirerek seyircilerin arasına inmeye çalışıyor ama nafile! Sonra da patlatıyor espriyi: "Bunlar da çok utangaç!" Utangaç mı? Ama sahnedeki o iki 'cool' adam Ferhat Göçer ve Alessandro Safina; bu parçada kol kola dönerek dans ediyor! Gayet de rahat!..
PATRIZIO'YA BAYILDIK! Seyirci Safina'yı ikinci kez izlediği için ona alışkın. Ama Buanne'yi ilk kez izliyorlar ve ona karşı biraz tutuklar... Dean Martin'in muhteşem parçası 'That's Amore'yi söylemeye başladıktan sonra insanlardaki kıpırdanma fark edilmeyecek gibi değil! Gözümü kapayıp dinledim bir an; ses Elvis tonunda! Şarkının ikinci nakaratında yanılmadığımı anladım... Patrizio, şarkının ikinci yarısını rock'n roll tarzda okudu ve karşımızda Elvis! Bu performans, onu bile şaşırtacak kadar alkış aldı! Tam 1.5 dakika! Konserin bitmesine az kaldı, benim de kulise koşmama... Işık hızıylakulise yöneliyorum ama tahminim beni yanıltmıyor; seyirci onları bırakmıyor... Bir şarkı daha, bir tane daha... Sonra sahne önüne geçiyoruz. Gelirken bizi görüyorlar, artık tanışıyoruz ya; gülümsüyorlar, selam veriyorum! Sonra sahneden iniyorlar... Mı acaba! Dördüncü bis! Bir daha sahnedeler... İçeri girer girmez Patrizio ile kısa bir sohbet... "Ferhat Bey haklıymış, unutulmaz bir konserdi" diyorum, "Kesinlikle! Çok eğlendim gitmek istemiyorum" diyor. Ardından Alessandro geliyor. Konuşamıyoruz; çünkü kuliste 100'e yakın kişi var. Hepsi de Alessandro'nun çevresinde. Beklediğimi farkedince işaret ediyor 'gel' diye. Bir kare daha resim çekiyoruz, çok zarif bir şekilde elimden öpüp teşekkür ediyor...
SEZEN BAŞARAN / GÜNAYDIN
|