kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Seda Kaya Guler @ SABAH
 

Toplantı da yaparım sütümü de sağarım!

Bir dönem kadınlara sunulan tek gelecek; evlenmek ve çocuk doğurmaktı. Kadınlar da bunun en mükemmelini hedeflediler. Sadece bununla yetinmeyen kadınlar, evin dışında çalışıp, para kazanmayı da istemeye başladı. Epey uğraştılar bunun için ama sonunda sadece erkeklerin tekelinde olan bu alana girmeyi başardılar. Ancak tercih yapmaları koşuluyla... Ya evlilik-çocuk ya da kariyer... Bir süre sonra bu haksızlığa da isyan ettiler ve "Hem kariyer hem de çocuk isteriz" diye tutturdular. Yine şartlar sürüldü önlerine... "O zaman ikisinin de üstesinden gel!" denildi. Yani 'süper kadın' olmaları istendi. Buna da 'eyvallah' dedi kadınlar. Hem evde, hem işte deli gibi çalışmaya başladılar. İki tarafa da açık vermemek için suçluluk duyguları ile donanarak erkeklerden iki kat fazla çalıştılar. Çalışmaya da devam ediyorlar. Ama artık yeter! Kadınların fedakarlık yapma dönemi sona erdi. Bundan böyle toplum, sistem, düzen fedakarlık yapmak zorunda. Koşullarını kadının koşullarına göre ayarlamak zorunda...

'İŞİMİ AKSATMAM!'
Günümüz kadınları bunu istiyor. "Ben işimi yapıyor muyum? Yapıyorum. Benden memnun musunuz? O halde benim koşullarımı kabul edecek, sınırlarımı kendimin çizmesine ses çıkarmayacaksınız. Ben erkek meslektaşlarım gibi istediğim zaman evlenirim, istediğim zaman hamile kalabilirim. Nasıl ki çocuk yapma planını erkek arkadaşıma sormuyorsanız bana da soramazsınız. Merak etmeyin, ben sorumluluklarımı iyi bilirim, hamile kaldım diye işimi aksatmam, doğuma giderken bile işteki operasyonu yürütürüm. Tanrı bana aynı ayda birkaç şeyi birden düşünme ve halletme yeteneği vermiş çünkü. Bebeğimi de ihmal etmem, işimi de. Ama beni sıkmayın! Siz benim koşullarıma uyun. Toplantıları geç saate değil, erkene alırım! Bebeğimi sütümden mahrum etmem. Bunun için teknolojiden yararlanırım. İşimdeyken sütümü sağar, şişeye koyar, buzdolabında korur, bebeğime ulaştırır, sütümün verimli olmasını sağlarım vs..." Alın size bir örnek. Deniz Aktürk Erdem, Unilever Ev Bakım Kategorisi Pazarlama Direktörü. Bu göreve yeni atandı. Daha önce Algida'dan sorumluydu. Dört sene önce doğum yapıyor. Hem de işinin en hareketli olduğu bir dönemde! Dondurma pazarına rakiplerin girdiği, yeniliklerin olduğu bir dönem... İşinin başında, seyahatlerini aksatmıyor, görüşmelerini, stratejilerini sürdürüyor. Doktorları dinleyerek oğluna anne sütü vermeyi de ihmal etmiyor. Yukarıda saydıklarımı aynen uyguluyor. O günlerde, sektörün en önemli isimlerinden, tepedeki bir yöneticiden, bir Alman'dan randevu talebinde bulunuyor. Çok önemli bir görüşme. Deniz, randevusunu isterken, taleplerini sıralamayı ihmal etmiyor... Diyor ki; "Görüşme sırasında 1 saatlik molalarım olacak, sütümü sağmam gerekiyor, siz de bu sırada diğer işlerinize zaman ayırabilirsiniz vs..." Randevuyu alıyor ama adam şaşkın bir şekilde Deniz'i bekliyor. Kim bu hem randevu isteyen hem de isteklerini sıralayan kişi? Üstelik kadın, üstelik de Türk! Görüşme son derece başarılı geçiyor. Burnundan kıl aldırmayan Alman, Deniz'i takdir ediyor ve destekliyor... İşte böyle... Bugüne kadar kadınlar erkeklerin hayatını kolaylaştırdı. Sıra erkeklerde. Erkekler kadınların hayatını kolaylaştırmak zorunda. Çünkü iş hayatında kadının önündeki en büyük engel kadının ta kendisi... Kadınlar annelik, aşk ve koca yüzünden kendi kendilerini engelliyorlar. Bir tercih yapmaları istendiğinde hiç düşünmeden kendi isteklerini bastırıp, çocuklarının ve kocalarının isteklerini birinci sıraya taşıyabiliyorlar. Ve bunu hiçbir pişmanlık belirtisi göstermeden yapıyorlar. Günümüzde kariyer sahibi kadınların yaşadıklarını öğrenmek için 'İş, Aşk ve Kadınlara Dair/Epsilon Yayınları' kitabıma bakabilirsiniz...

ODA HEMEN BULUNDU
Bir örnek de İtalya'dan... İtalyan milletvekili Donatella Poretti, 6 aylık bebeğini emzirmek için Meclis'te yer bulamayınca; Meclis başkanına mektup yazıp kendisine bir oda yapılmasını istiyor. Bakıyor ki bir yanıt yok, hemen oturup ikinci mektubu yazıyor; "Mademki benim sorunumla ilgilenmiyorsunuz, ben de bebeğimi Meclis'teki sandalyemde emziririm..." Anında bir oda bulunuyor. Kadın milletvekili, "Tüm çalışan anneler adına çok sevindim. Bu karar tüm İtalyan iş dünyasına örnek olacaktır. Her kadının anneliğinde çocuğunu emzirme hakkı vardır." Not: Tabii ki işten kaytarmak için her yolu deneyen, iyi niyeti suiistimal etmeye hazır kadın ve de erkek çalışanlardan söz etmiyorum...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İdolüm Angelina!   / 25-06-2006
 Bir kilo erik...   / 20-06-2006
 Aşka inanmayan Bakan Şener   / 18-06-2006
 Görür görmez aşık olmak   / 13-06-2006
 Kadınlar niye futbolla ilgilenir?   / 11-06-2006
 Aradığın aşka ulaşılamıyor   / 06-06-2006
 Olan Tuba'ya oldu!   / 04-06-2006
 'İyi' bir kız olmak mı iyidir 'kötü' bir kız olmak mı?   / 30-05-2006
 Bayramda tatile çıkmak yok!   / 28-05-2006
 Erkekte masumiyet   / 23-05-2006
RAHŞAN GÜLŞAN
Mandalina bir kış meyvesidir!
Mandalina bir kış...
HAKAN & UTKU
2. Kardak Savaşları
Boğaz Köprüsü'ndeki bayrak kavgasını...
SEDA KAYA GÜLER
Toplantı da yaparım sütümü de sağarım!
Bir dönem...
ŞENGÜL BALIKSIRTI
Hülya Avşar ile neler konuştuk?
Eminim çoğunuz 3 gündür...
AYŞE TÜTER
Mısır gevrekli piliç
Yumurta, krema ve unu iyice çırpın.
Kaybolan yüzleri yeniden inşa ediyor
Kaybolan yüzleri yeniden inşa ediyor
Yeni nesil dahi doktorlar arasında kabul edilen Dr. Patric Byrne,...
20 soruda Kırım Kongo hastalığı
20 soruda Kırım Kongo hastalığı
Dünyayı kasıp kavuran kuş gribi paniğinin ardından başlayan kene...
Bryan Ferry boğuluyordu!
Bryan Ferry boğuluyordu!
Zenginler kulübü 'Quintessentially', Türkiye'deki birinci...
Bile bile lades oluyorlar...
Bile bile lades oluyorlar...
Marka düşkünü sosyetik isimlerin korkulu rüyası 'pişti kabusu', bu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.