|
|
Trafiğe çözüm şart!
Boğaz'da yaşanan trafik yoğunluğu ile ilgili yazıma ilginç bir tepki gelmiş bir okurumuzdan. Demiş ki; "Biliyorsunuz, boğazda bir tüp geçit inşa ediliyor. Bence bu sektörde mağdur olan zavallı vatandaşlarımızın ulaşımı için denizin altındantüp geçidin altındancehennemin dibinden özel bir yol yapılmalıdır!" İşte sevmediğim bir bakış açısı. Şimdi bu düşüncede olanlara şu soruları soralım: İstanbul Boğazı'nın iki yakasında tabii ki eğlence mekanları var. Ucuzu da, pahalısı da. Herkes kendi kesesine göre eğleniyor. Yani trafiği tıkayanlar sadece Reina ya da Sortie'de eğlenenler değil. Peki o yol üzerinde evi olan onca insana ne demeli? İnsanlar her gece evlerine giderken sizce neler yaşıyorlar acaba? Gece işine çıkan taksiciler, 5 dakikalık mesafeyi 2 saatte aşınca sizce içlerinden neler geçiyor? Ya da Ortaköy'deki çay bahçelerinde oturanlar, bir çay, bir bira içenler acaba oralara yürüyerek mi geliyorlar. Haydi bunu da bırakalım. Pazar günleri şöyle Boğaz'ın iki yakasına bir bakın. Ya da Sarayburnu'ndan Bakırköy'e kadar bir gidin. Neler göreceksiniz? Piknik yapan da trafiğin içinde, Reina'da tepinen de... Bilmem anlatabildim mi? Bu arada o yoğun trafiğin yaşandığı hatta sadece 2-3 trafik ekibi görev yapıyor. Yeter mi? Yetmez! Ve yoğunluğun en fazla olduğu bölgede de (Kuruçeşme Macro ve Ortaköy Pfizer ilaç fabrikası önü) alkol kontrolü yapılıyor. Bu da trafiğin daha da felç olmasına yol açıyor. Ekiplerin birer ikişer kilometre geride durması çok mu zor, yoksa başka bir sorun mu var acaba?
|