|
|
Yılların ezikliği böyle çıkar
Salı günü yazmıştım 'Tutunamayanlar'ın öyküsünü... Bugün de yine tutunamayanlarla devam ediyoruz. Son birkaç gündür ilginç ve bir o kadar da komik bir olay yaşanıyor. Tam bir tutunamayan insan öyküsü olduğu için benim de dikkatimi çekti. Gönül Turgut adında, eskiden şarkıcılık yapan, sonra yıllarca ortalarda görünmeyen, kendi ifadesiyle aç kalan, parasız kalan, şimdilerde de Gönül Yazar'ın evinde yaşayan bir hanım, Müge Anlı ile Şenay Düdek'in programına telefonla bağlanıp diyor ki; "Bülent Ersoy'dan hamile kalıp bebek aldıran kadın benim..." O programda hiç böyle bir konu yok. Ama sesini nasıl duyurabilir? Tabii ki konuşulacak, konuşturacak bir canlı yayından... Güler misiniz, ağlar mısınız yoksa 'bu ne biçim bir hayat, bu ne biçim bir hırs?' diye korkar mısınız? Ben korktum... İnsanoğlunun geçmeyen ezikliğinin, bitmeyen kininin, birbirini yok etme güdüsünün nasıl bir tehlike olduğunu görerek korktum. Düşünebiliyor musunuz, Gönül Turgut 34 yıl öncesinden söz ediyor. 34 yıl önce bir iddia üzerine Bülent Ersoy ile beraber olduğunu, ondan hamile kaldığını, sonra da çocuğu aldırdığını söylüyor... Bunu ne zaman söylüyor? Evinde kaldığı Gönül Yazar, Bülent Ersoy ile sürtüştüğü zaman! İnsan 34 yıl sonra böyle bir ifşaatta niçin bulunur? a)Gündeme gelmek, konuşulmak için. (Çünkü şöhretini kaybetmiş biri, hep o eski günlerin hayaliyle yaşar.) b)Birilerine yaranmak için. (Çünkü ayakta durabilmek için, yaşayabilmek için birilerine ihtiyacı vardır.) c) Birilerini acıtmak için (Çünkü birileri şöhret olmuştur, siz yok olup gitmişsinizdir. Bu da acıdır.) Haydi bakalım, doğru yanıtı siz bulun..
KUTSİ NİÇİN KONUŞUYOR? Hayatlar kusuyor, farkında mısınız? Hazımsızlıktan herkes içindekileri kusuyor. Yasemin Kutsi, eşi Sacit Aslan'ın babası Fahrettin Aslan'ın mirasının takipçisi oldu. Eşi susuyor, o konuşuyor. Kayınpeder mirasından haklarına düşeni istiyor. Haklı olabilir. Ama bunu nasıl yapıyor? Herkese belden aşağı vurarak. Geçen akşam televizyonda gördüm yine... Fahrettin Aslan'ın eşi Arzu Aslan'ın oğlu Mehmet Aslan tarafından dövüldüğünü söylüyordu. Arzu Aslan, bu konuda suç duyurusunda bulunmuş, o belge de nasıl olduysa (!) olmuş Yasemin Hanım'ın eline geçmiş. Bunları görünce insanların ajan gibi yaşadıklarını hissediyorsunuz. Herkes birbiri hakkında belge topluyor anlayacağınız. Paranoyak bir durum yani... Bunlara bakınca tutunamayanların aslında büyük savaşların küçük askerleri olduğunu bir kez daha görüyorum. Ve ne yazık diyorum, ne yazık... Dış kapının dış mandallarını hayat ve insanlar hâlâ acımasızca kullanıyor.
|